"Yok ama, ders mers yok, hayat böyle bir yer değil. İnsan istiyor ki, her şey birbiriyle bağlantılı olsun, işaretleri takip ederek bir sonuca ulaşılsın ve o anda bir aydınlanma yaşansın. Ama olmuyor. Babalar ölüyor, ceplerinden yanan taşların fotoğrafı çıkıyor, sen o taşların yanlarına gidip oturuyorsun, saatlerce bakıyorsun, bakıyorsun ve evet sürpriz: Bir bok anlamıyorsun. Kucağımda anlamadığım milyonlarca şeyle beraber oturuyorum, hiç bilmiyorum Osman."
Öykü sever misiniz? Öyleyse buyrun bakalım bu kitap, yazarın iç dünyasından doğan derin duygularla dokunaklı bir yolculuğa davet ediyor bizi. Hayata dair anılar, olaylar ve duygusal deneyimler, yazarın kaleminden sıcak bir dil ile okuyuculara sunuluyor.Yazar, kendi hayatının izlerini harmanlayarak sürükleyici öyküler eşliğinde, okuyucuların duygu yüklü bir atmosferin içinde keyifli bir okuma yapmasını sağlıyor.
Her bir hikaye, kendi benzersiz dokusunu taşıyor ve okuyuculara içsel bir keşif fırsatı sunuyor. Zaman zaman kurgusal öğelerle zenginleştirilen anılar, yazarın duygusal deneyimlerini ve yaşadığı anları derinlemesine keşfetme çabasını yansıtıyor. Kitap, bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçen hayat anılarıyla dolu.
Yazarın içten anlatımı ve samimi üslubu, okuyucuların kendilerini bulmalarına ve eserle bütünleşmelerine olanak tanıyor ancak hemen şunu da eklemem lazım ki üzerinde uzun uzun çalışılması gereken acemi öyküler okudum. Hani denir ya daha çok fırın ekmek yemek lazım diye.Tam da bu sanırım. Yazarımızın da bu konuda kendini geliştirme yolculuğu devam etmeli. Ha kendisi de zaten mükemmel olmak iddiasıyla yazmamış. Hayal etmiş ve hayallerini gerçekleştirmek adına girmiş bu yola. Bu öyküler , yaşamın karmaşıklığını anlamaya çalışan, duygusal bir yolculuk arayışında olan herkes için içsel bir ayna sunuyor. 
TUĞÇE GÜZEL ‘in kaleminden #hayatayansıyanizler yazarın yüreklendirilmesi açısından da okunmayı ve desteği hakediyor.#mutlakaokuyun #sağliklavekitaplakalın #öykü #öykülerleterapi #bookstagramturkey #booksreview #author #booksphotography
