Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
·
Puan vermedi
Yazar dördüncüsü olan bu kitabında, Seyyah olur ve Fesleğen’inin peşine düşer. Sevdiğinin sevdirdiği yolda; özlemle, hüzünle, gözünde yaşlarla ilahi bir aşka, ilahi bir aşkla yürür. Ve okurlarına bu kitabı bitirmek için değil; anlamak, gelişmek ve değişmek için okumalarını önerir… Sevmek insanın ateşidir. Sevdin mi ateşin yükselir, içten içe
Eyvallah 2
Eyvallah 2Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 20175,5bin okunma
daha önemli işlerimiz vardı bizim
"her şeyi yaptım, her şeyi verdim, kabul ettim her şeyi ama o bir gün bırakıp gitti beni." biz kadınlar çoğunlukla buna yatkınız, neye? sunmaya, vermeye, iyileştirmeye, fedakarlık etmeye. neden? yeterki o mutlu olsun, ne olursa olsun, diye. oysa, dedi;
Tülay Kök
Tülay Kök
sen kendine ait parçaları tek tek terk edip feda ettiğinde ortada sen diye bir
Reklam
Geceyi seven insanların daha mutsuz olduğunu keşfettiğimden beri sabahlamayı bırakmıştım. Her gün düzenli olarak saat 06.00'da uyanıyor ve güne zorlanmadan uyum sağlıyordum. Taze sıkılmış portakal suyu ile yapılan kahvaltıların kesinlikle mutlulukla alakası vardı, aslına bakılırsa kahvaltı yapmanın doğrudan kendisi bedava bir mutluluktu. Ki
216 syf.
·
Puan vermedi
Gençliğinde seçim yapmak için çok erken olduğuna inanmış, şimdi ise değişmek için çok geç kaldığını düşünmüştü (s.57) aslında hepimiz öyle değil miyiz? Kafamızda plan projeler tasarlarız sonra da yarın yaparım deriz. Yarın olur bu seferde dün başlasam daha mı iyi olurdu deriz. Düne geri dönemeyeceğimizin hep farkındayız ama bu sözün arkasına
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,4bin okunma
Artık her şeyin elimizden kayıp gittiğinin her şey için çok geç olduğunun acımasız, kesin, dayanılmaz bilinci..
Sayfa 70 - Metis Yayınları, 3.Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
130 syf.
10/10 puan verdi
Selamm Kitapsever dostlarım Bugün sizlere muhteşem bir kitabın yorumu ile geldim. Hani bizi en sefil hale getiren şey vardır ya aşk!! İşte şimdi size yarım kalmış bir aşk hikayesi ile tanıştıracağım Bitmemiş işler, er geç bizi bitiriyor. Yaşanamamış aşklar, söylenememiş sözler, ifade edilememiş duygular ki kızgınlık, öfke, korku, mutluluk vs...kısacası içimizde kalanlar, eksik kalanlar, tamamlanamayanlardır bitmemiş işler..bazen yanındakine söyleyemediklerindir, bazen de gidene kaybettiğine söyleyemediklerindir... 17 yaşında olan kızımız Mavi üniversite okumak için yurt dışına gitmek ister. Çok zor olsa da babasına bu fikrini çok çabuk kabul ettirir. O da sırf annesinin baskılarından kurtulmak için. Heyecan içinde üniversite hazırlıklarını yapan Mavi evde anne ve babasının seslerinin yükseldiğini duyar. Babası ise sadece "sus lütfen" Mavi duyacak der. Annesinin söylediği çoğu şeyi duyan Mavi babasının hayatında bir başka kadın olduğuna artık kendini inandırır. Ama bunu babasına konduramaz. Uzun bir aradan sonra Türkiye'ye döner Mavi ve önce gitmesi gereken bir yer vardır. Terapistinin de bu yüzleşmeyi yapmazsa, her zaman eksik kalacağını söyler. Ve o adrese babasının aldattığı kadını bulup Masal ile yüzleşmeye gider. Veee buradan sonra Masal'ın hikayesi başlıyor. Ve Mavi bu kapıyı çalıp hesap sormaya geldiğinde Masal'ın anlattığı gerçekler yüzüne tokat gibi çarpıyor. Gerçeklerle yüzleşiliyor. Masal Mavi'ye neler anlattı. Tüm bu cevapları öğrenmek için bu yarım kalmış aşk hikayesini mutlaka okuyun diyorum. Gözüm kapalı, yüreğim açık önerimdir bu kitap. KESİNLİKLE TAVSİYEDİR
Yankılanan Cevaplar
Yankılanan CevaplarFahriye Özkan · İkinci Adam Yayınları · 20247 okunma
Reklam
Çiçek
Yüzünüze gerçekten buse konduran insanlar varsa hayatınızda aslında hayatınız çok da zor değildir. Sizi üzgün görmeye dayanamayan, hissettiğinde, dillendirdiğiniz de sizi yalnız bırakmayan, hayatınıza renk katan insanları kaybetmeyin. Onların çiçek den farksız olduğunu bilin. Her gün ilginizi üstünden esirgemeyin. Tamam biliyoruz bi iki gün sulamasak çicek solmaz ama unutulunca solar. İlgisiz kalınca.. Evet her gün ilgi göstermek zorunda değilsiniz çiçeklere ama her gün ilgi gösterseniz ne kaydebersiniz şu hayatta,hiç bir şey.Vakitte bosa gitmez emin olun. Gün geçtikçe o çiçek güzelleşir. Çünkü her gün ilgi alır, sevgi alır, şefkat alır. Bir çiçek başka ne ister..? Evet yaşamak için çiçeklerin de bizim de suya ihtiyacımız var ama su yetmez dediğim gibi ilgi gerek. İki çiçeğiniz var. Birine bir gün ilgi göstermeyin.Başka çiçeğe de her gün ilgi gösterin.Farkı anlayacaksınız. Haftanın bir günü bile ilgi görmese hemen kendini belli eder. Diğer çiçek de haftanın her günü ilgi gördüğünü adeta bağırırcasına tomurcuklanır, renk renk mis gibi çiçekler açar. Geç olmadan, solmadan o çiçeklerinizin kıymetini bilin, ilginizi üstlerinden eksik etmeyin..
İtiraf yanlış anda yapıldığı zaman hiçbir değeri kalmıyor. Çok erkense, kaldıramıyoruz. Hazır olmadığımız için değerini anlamıyoruz. Çok geç gelirse, o fırsat kaçmış oluyor. Güvensizlik ve hayal kırıklığı çoktan büyümüş, kapı çoktan kapanmış oluyor. İki durumda da, samimiyeti arttırması gereken şey sadece mesafeleri arttırıyor.
296 syf.
4/10 puan verdi
Geç uyandığından dolayı her kahvaltıya geciken Gerry Wade'e arkadaşları bir şaka yapmak ister. Uykuyu çok seven Gerry'ye yapılacak en güzel ve yararlı şaka onu uyandırmak üzerine olmalıdır değil mi? Köşkteki gençlerin hepsi bir çalar saat satın alır ve Gerry uyuduğunda 8 saatin hepsini yatağın kenarına dikkatle koyarlar ve sabah olduğunda yaşanacak manzarayı düşünerek uyumaya giderler. Ama sabah bekledikleri manzara gerçekleşmez. Öğle olmasına rağmen uyanmayan Gerry'nin odasına girdiklerinde buldukları şey onun ölü bedeni olur. Başka bir şaşkınlık ise saatlerin hepsinin şöminenin üstüne dizilmesi ve bir tanesinin orada olmamasıdır. Kitap aşşırı sıkıcıydı. Konusu baya ilgi çekici olsa da sayfalar hiç akmıyordu. Son otuz sayfaya kadar sıkıntıdan zar zor okudum. Zaten son 30 syafa her şeyin açıklandığı yer. 300 sayfalık bir kitaptan bu kadar az zevk almak can sıkıcı. Sadece şunu söyleyebilirim hiç böyle bir son beklemiyordum. Baya ters köşeydi. Ama sırf sonu için 300 okumaya değer mi siz karar verin.
Yedilerin Gizemi
Yedilerin GizemiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 2020817 okunma
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
504 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Serinin ilk kitabı
Ve Sonunda İkisi de Ölür
Ve Sonunda İkisi de Ölür
gibi bu kitabın sonu da aslında başlıkta yazıyor. Sonunda ne olacağı apaçık belli olmasına rağmen iki kitabın da kendini bu kadar okutabilmesi bence önemli bir başarı. Kitabı bilmeyenler için ana metni anı yaşamak ve yaşamı ertelememek aslında. Öleceğini fark edene kadar yaşamamak, öleceğini anlayınca da çok geç
Sonunda Ölecek İlk Kişi
Sonunda Ölecek İlk KişiAdam Silvera · Pegasus YayınlarI · 013 okunma
...“Doğru olan biziz, yanlış olansa onlar. Biz doğalız, onlar doğaya aykırı. Buna inan. Tüm gücünle inanmaya çalış. Bunu yapmazsan kendin bile farkına varmadan şehir seni yutuverir ve ondan sonra da her şey için çok geç olur.”...
Doğan Kitap — E-KitapKitabı okudu
Karanlığın Çağrısı Ya senden çok uzak olmalıydım Aramızda asilmaz engeller olması muhtemel Büyük dağlar,derin denizler olsun. Sana vermeyen güç yetmemeliydi Dikkatsizliğimin butun hincini uzaklıklara yukardaydım Dagda yanan bir çoban atesi gibi Gökte bir yıldız gibi Seni görmeli Seni yaşamalı ve senden çok uzaklarda olmalıydım Biliyorum güzelligin
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Hayatı küçüktü, dardı ama kendi elindeydi. İçli dışlı olunca insanlar hayatını elinden alıyorlardı. O zamandan beri uzak durmaya çalışıyordu insanlardan.” Toplumun, insanların, boş konuşma ve herkesin hayatına karışabilmesi, dayatmaları, geçim derdi ve çıkarlar üzerine kurulan komşuluk samimiyetleri gibi bir çok mahalle kültürüne eleştirel bir bakışla kaleme alınmış okuyucuyu hemen içine çekip bir solukta okunan çok beğendiğim bir eser. Kuru kız’ın dramatik hikayesi bize hemen onu sevdiriyor. Bir yandan ailesindeki kayıplar diğer yandan ailesi için kendini hep geri plana atması bir gün yalnız kaldığında hayatının akıp geçtiği gerçeğini ona gösteriyor. Ancak hayatta tek başına kaldığında sonunda kendi olduğunu ve artık sıranın sadece kendi yapmak istediklerine geldiğini anladığında içinde hüzünle birlikte bir heyecan da açığa çıkıyor ve sonunda kendi için bir yola çıkıyor. Kuru kız her zaman önemsiz, silik olduğu için adından hiç bahsedilmiyor hayatı da kendi de kuru bir kız olarak geçiyor. Kitap kuru kızın hayalini gerçekleştirdiği yerden başlıyor ve bize de hiçbir şey için geç olmadığını, insanın isterse hayallerinin peşinden gidebileceğini ve insanların ne dediğini asla kendimizden daha çok önemsemememizi hatta ailemiz bile olsa kendimizi de unutmamamız gerektiğini hatırlatıyor. Ben büyük bir keyifle okudum size de keyifli okumalar :)
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
Kuru Kız
Kuru Kız
Kuru Kız
Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,411 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.