Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşam Türkce
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
Gözlerinizi Kapatın ve Düşünün...
Bir yanda deniz, bir yanda vahşi bir düşman! Dünyaya açılan tek kapınız kapalı... Sınırlı sayıda gelen yardımlara ulaşabilmek için eğlence olsun diye adam öldüren keskin nişancıları geçmek zorundasınız. İnsanlar bir yerde toplandığında üzerine bomba yağdırılıyor. Çocuklarınız sizden yiyecek bir lokma ekmek bekliyor! Bir çuval un bulabilmek için
Reklam
Okumayan kaybeder, okuyan zaten kaybetmiştir.
Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli Daha hiç çağrılmadım Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç Yakup! Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım Ve içimden durgun ve çürük
Şu çağın en büyük derdi insan. Dostu, sevgilisi, iş arkadaşı, akrabası... Seçebildiklerimiz de seçemediklerimiz de dert olabiliyor. Her şey yolunda gitse, insanlar zaman zaman can sıkıyor. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi soruyorlar, neyin var? Paul Auster cevaplıyor: "Benim bir şeyim yok. Doğru insana rastlamadım, hepsi bu." Yeni bir
Ne vakit hoşumuza gitmeyen şeyler olsa, kendimizi avuturuz: Bu yolu ben seçtim, yapacak bir şey yoktu, hayırlısı böyleymiş. Ne tuhaf.
Yerdeniz Büyücüsü
Yerdeniz Büyücüsü
'nü hatırlayın: "Bütün hayatımızı, aslında yapmaktan başka çaremiz olmayan şeyleri rızamızla seçmeyi öğrenmekle geçiriyoruz." Her daim bir çare vardır sevgili okur. Dün de geç değildi, bugün
Zihnimin göz yaşları
İçimizdeki canavarlar anlamsızlıktan mı besleniyor, anlam aramaktan mı bilmiyorum, ama bazen o kadar büyüyor ki dışarı dökülmek istiyor. Anlamlı kelimeler, cümleler, anlamlı cümleler, devrik var olan, birbiriyle bağlı ama anlamsız metinler oluşturmak istiyorum. Mesela kahve, çikolata, tat, acı, hayat, yaşam, ölüm, var olma, yok olma, sonsuzluk, geçmiş, geçmiş gerçekten var mı mesela? Yada bugün, bugünde olduğumuzu nasıl anlarız? Aynadakini tanımadığın oluyor mu bazen, yada hep hatırlamıyorum. Uzunca yazmak istiyorum, cümlenin akışı nerede bozuldu bilmeden, yada bir akış aramaktan sadece kelimeler dökülsün istiyorum. İstediğim her şey olmuyor, bilmiyorum bugün gerçekten, bilmiyorum bugünü de, bilmiyorum bugünde, bilmiyorum hayatın neresindeyim, bilmiyorum hayatta mıyım, onu da bilmiyorum, hayatta olmak nasıl bir duygu?
Reklam
İnandır beni
Kapalı kapılar,inandır beni. Son anahtarı çeviriyorum. Gözlerim bağlı,ellerim çözülüyor. Geç kaldım hikayeler için. Denedim bu şeyden defalarca vazgeçmeyi anlaşılan yine beceremedim. Yazıp yaşamak yaşayıp yazmak.
Kendime Düşünceler-1 (Ruhlarımızın Yalnızlığı)
Her şey o kadar hızlı değişiyor ki... Çocukken yaşadığımız bayramlar, izlediğimiz filmler, yediğimiz yemekler, içtiğimiz çaylar, gittiğimiz piknikler kısacası her şey... Şimdi neden o tadı vermiyor, neden her şey tatsız tuzsuz ve anlamsız... En kalabalıkların içinde bile neden hep yalnızız... Herkes yanında en değer verdiği bile varken neden eli telefonda... Yaşadığımız bu şeyler değişimin sancılarıysa bizden öncekiler de hep böyle mi hissettiler... Doğadan uzak kalmamız, akıllı telefonlar ve digital dünya ile çok vakit geçirmemiz mi ruhumuzu böylesine yalnızlaştırıyor... İçimden geçen şu duyguları bile bir arkadaşımızla paylaşmak yerine digital dünyada paylaşıyoruz... Tom Hanks'ın oynadığı "Yeni Hayat" filmindeki gibi modern dünyadan uzaklaşıp ıssız bir adada yaşayasım var...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.