Çok okurdu, çok bilirdi. Bu yüzden bu kadar umursamazdı zaten. Herşeyin farkındaydı, ne acı ama. Büyük resmi en uzaktan görüyordu. Anlamsızdı herşey, seviştiği bütün insanlar hiçti, güldüğü bütün anlar, üzüldüğü, ağladığı, tadına baktığı bütün duygular, yaşadığı, gördüğü her yer ve her insan, hepsi hiçti aslında. Öleceği günü sabırsızlıkla bekliyordu, ama hiç bir zaman bunu kendisi sonlandıramadı, her ne kadar düşünsede belkide doğası gereği hayatta kalmaya çalışıyordu, veya arkasında bırakacakları için üzülüyordu, ama bu da hiçti aslında, çünkü o öldükten sonra bunların hiçbirini bilemeyecekti zaten. Çok okurdu, ama bütün bu okudukları toprağa karışacaktı, bir ağaç yaprağında can bulacaktı belkide, hiç bir şey ifade edemeyen düşünceler. Bir sonbaharda kopup gidecekti yine toprağa, sonsuza kadar bu böyle devam edecekti. Defalarca kez başka düşüncelerle birlikte parçalanıp, karışıp, anlamsız olarak bir yerlerde can bulacaktı. Asla tek parça haline gelemeyecekti artık, bundan dolayı asla bir daha "O" olamayacaktı...
Mart Ayı Hikaye Etkinliği - Meral ve Tablosu (Lütfen sonuna kadar okur musunuz)
Meral kocasını hüzünlü gözlerle kapıda karşıladı. Meral: -Nerede kaldın Süleyman? Merak ettim. Adam hiddetle ve sinkaflı sözler eşliğinde, Süleyman: -Sana ne be kadın. Sana hesap mı vereceğim. Dedikten sonra bitkin bir halde olan karısına sert bir tokat nakşetmişti. Tokatın etkisiyle Meral duvara çarpmış sonrasında yere
Reklam
Sevgili Kendim
İnsan hayatı ardı sıra yaşanan dört mevsimden yalnızca biri, birkaçı değil bak yalnızca biri. Biliyorum, benim mevsimim hep kış. Bir iş buldum, dikişi tutturdum, az bir zaman sonra düze çıkarım diye yüzüm ne zaman gülmeye yakın bir hal alsa muhakkak bir terslik olur, işimden olurum. Bir sorun çıkar ve ben yine ne olduğunu anlamadan herkesin güle
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.