Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sen, benim en sevdiğimsin, hem de en sevgilim! Bütün sevgiler gözümden bir bir düşerken, gönlümdeki tutunduğum dallar tek tek kırılırken, anladım ki, bir Seni sevmişim, bir Seni aramışım, sevgili zannettiklerimde... Sevgin, kalbimin azığı, yüreğimin huzuru olmuş; ben, Sen olmak için didinmişim ve Seni sevmek için yaratılmışım. “el-Vedûd”
Bazen kendimden o kadar sıkılıyordum ki; ölsem cenazemi ilk ben terk ederim herhalde diye düşünmeye başladım. Kaçar, gider, kurtulduğuma sevinirdim, öyle ya beni tutacak kimse olmayacaktı o zaman, ben bile. Artık anmam gereken yerde susar, anlamam gereken yerde de sıkılırdım. Kaybettiğim ilhamın tanıdık izlerine bir yerlerde rastlarım belki aniden. Kayalıkların üzerinde gezinirken, dağ keçisi gibi ruhumla karşılaşırım bir zaman sonra, tanımıyormuş gibi yaparım. Öyle ya var olduğun ruhun bile bir gün nedensizce yabancılaşacaktır sana, canının uçurumları istediği zamanlar tanıdık kalır bir tek. Bir saat bile dayanamam, katlanmak gibi gelir tüm bu gördüklerim, o yüzden gördüğüm her çölü dağ bilir, her dağı rüzgâr uğultusundan dolayı deniz zanneder, tırmanmaya çalışırken biraz daha dibi boylarım. Böyle canından vazgeçiyordu demek bir şekilde yaratılmışlar. Rahatsız düşlerden kurtulmak için varlığımın yarısını heba etmeye hazırdım. Bir sabah uyandığımda yarımımdan kurtulmuş olacağıma gittikçe inanmaya başlamıştım. Fakat sonra yarımım başka bir yarım kişisine dönüştü hem de küçücük odamda. Artık aynı olmayan iki kişi gibiydik. Şimdi gerçek anlamda kendime bile yabancıydım, kurtulmak isterken böyle bir tuzağa hem de bu kadar kolayca düşmemi affedemiyordum. İnsanlarla ilgili hep yanlış şeyleri unuttuğumu böylece anladım, bazı şeyleri unutmak, o şeylerin yeniden olabilmesi demekti, kendine ve içine zarar demekti. İçimden başka bir yerim var sanıyordum. Demek böyle yabancılaşıyordu herkes.
Reklam
Sessizliğin Huzurunda
youtu.be/OZgMlf4iVNY?si=... Hayatın telaşı içinde kaybolmak gerçekten artık çok kolay, ancak sessizliğin derinliklerinde gerçek bir huzur bulabiliriz. Belki de mutluluğun anahtarı, sade ve sessiz bir hayatta yatıyordur. Ne dersiniz? Gürültünün ve karmaşanın ortasında sessizliği bulmak, içsel dengemizi ve huzurumuzu bulmamıza
Gözlerinizi Kapatın ve Düşünün...
Bir yanda deniz, bir yanda vahşi bir düşman! Dünyaya açılan tek kapınız kapalı... Sınırlı sayıda gelen yardımlara ulaşabilmek için eğlence olsun diye adam öldüren keskin nişancıları geçmek zorundasınız. İnsanlar bir yerde toplandığında üzerine bomba yağdırılıyor. Çocuklarınız sizden yiyecek bir lokma ekmek bekliyor! Bir çuval un bulabilmek için
BAKSANA İŞTE
Kalbim huzursuzlaştı, Neden ki bilemem. Bir bakıp çıktı dost, Nasıl geçti zaman? Hiç bilemedim, Anlamadan bir hâlde, Allah'ın yanına vardım. Satırlara, her şeye selâmı var...
BÖYLE DİYORyasamaktansa şerefsizce diyor öleydim da iyiydi birdefa gelecez bu dünyaya ve hak olan ölüm diyor buradada herkes okuyor harbiden şeref amca Türkün 1idir ŞerefimizTürklüğümüz elhamdülillah devletimiz halkımızdır her zaman ve her yerde destanlar yazıp uluönderimizin övgüsüne mazhar olmak nedir diye yazdım öyle bir daldımm kii Sallallahü aleyhi vessellemHayyy... Ey Şanlı millet Allahualem den iyi bildiğini sananların hz. ömer adaleti her yıkımda savaşta afatta yaşanılanları görmeyen kaldımı gözyaşımı tutardım ama ben ne mümkün be unutulan bizden değildir bu vatan topragımızı bu örümceklesmiş kendileriyle çelişen herşeyi ama herşeyi israfla mundar ediyorlar mal varlıkları herkesin ortada ejdadın hakkını bunlara yedirmeye genç ilimli bireyler olarak bir düşünün İstanbulu Fetih üstümüze farz değilmi yeni dünya düzeni Filistin dümdüz oldu badem gözlü oldu şerefsizim yediremiyorum kim kime paralel geçmiş meclisten de ne yasalar geçmiiiş hala geçirmeye yeltenenlerin pişkinlikleri baş kaldıran nice şehitlerimizin intikamını Rabbim tez zamanda adlırsın be artık diyom heryanımızdan sarılmıscasına hisseden yokmu bize Millet farkını Almayı hakkını vermeyi nasip etsin inşaAllah inanmışlarla olur o ölümsüzlüğüne şehadetine yokmu böyle bir kitap dersiniz.. yetmedimi uykuya devammı
Reklam
İşte Şemsi Tebrizi’nin Aşk romanında geçen 40 kuralı.
21. kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi,hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek,kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir. 22. kural: Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama
13 Mayıs 2024 Tam bu tarihte iki yıl önce sana, seni sevdiğimi söylemiştim. Bilmem gideceğinizi öğrenince içimde tutmak istememiştim.Öyle aniden, içimden nasıl geldiyse, seni nasıl sevdiysem öyle söylemiştim hislerimi. O an hatta o dönem kısmet olmadı ama içimde öyle bir şey var ki sanki bir gün hayat bizi tekrar bir araya getirecekmiş gibi
Dünden itibaren dünya çok hızlı bir şekilde değişecek. Yapay zekada devrim gibi bir ilerleme yaşandı.Şu anda zaten her yerde bu ve bunu 10 yıl önce anlatan HER filmi konuşuluyor.Kibirli halimizle hep ne diyorduk biz insanlar? Bize ne kadar çok benzerse bir makine o kadar ilerlemiş olacak. Oysa dünkü gelişmeden sonra şöyle düşünmeye başladım. Onlar en basitinden zor bir soru ile karşılaşınca zaman kazanmak için hımmmm demeye gerek bile duymayacak.Çok ama çok acayip şeyler oluyor ve olacak.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.