Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üçüncü Eleştiride Kant, duyarlık ile imgelem arasındaki neredeyse tüm sınırları kaldırdığı zaman, duyuların ne ölçüde “üretken” yaratıcı olduklarını fark etti -yani, özgürlük imgelerinin üretimine katkıda bulundukları ölçüde. İmgelem kendisine kendi özgürlük alanını yarattığı deneyimsel malzemeyi sağlayan duyulara bağlıdır ve imgelem bu özgürlük alanını duyuların verisi olan ve duyular tarafından biçimlendirilen nesneler ve ilişkileri dönüştürerek yaratır. İmgelemin özgürlüğü böylelikle duyarlık tarafından, sadece duyarlığın saf biçimleri tarafından değil, aynı zamanda, aşılması gereken nesne-dünya olarak aşkınlık içerisinde belirleyici etken olmaya devam eden ampirik içeriği tarafından da sınırlanır. İmgelem gerçekliğin hangi güzel ya da yüce, hoş ya da korkunç biçimlerini tasarlayabilirse ta- sarlasın, bu biçimlerin tümü duyusal deneyimden “elde edilmiş”tir. Bununla birlikte, imgelemin özgürlüğü sadece duyarlık tarafından değil, organik yapının diğer ucunda bulunan, insanın ussal yetisi, aklı tarafından da sınırlandırılmıştır. Yeni bir dünyanın, yeni yaşam tarzlarının en cesur imgeleri hâlâ nesilden nesile aktarılan kavramlar tarafından ve düşüncenin gelişimi sırasında ayrıntılandırılan bir mantık tarafından yönlendirilmektedir. İki tarafta da, duyarlık tarafında ve akıl tarafında, tarih imgelemin tasarılarının içerisine girer, çünkü duyarlığın dünyası tarihsel bir dünyadır ve akıl bu tarihsel dünyanın yorumu ve kavramsal olarak egemenlik altına alınmasıdır.
Anarşizm, sembolcü ve Dadaist edebi akımlar içerisinde de kendine taraftar bulmuştur. S. Mallarme, Fean Richepin, Michel Zevaco, Saint Poul Roux, Oscar Wilde, Aldoux Huxley, Herbert Marcuse, Paul Goodmann, Paul K. Feyarabend, Thomas Kuhn gibi sanatçı ve düşünürler anarşizmi savundular.
Sayfa 72
Reklam
Anlam Bilgisi :
. Çağdaş toplumun yetenekleri (entelektüel ve maddi ) her zamankinden ölçülemeyecek kadar büyüktür bu, toplumun birey üzerindeki egemenliğinin kapsamının her zamankinden ölçülemeyecek kadar büyük olduğu anlamına gelir. Toplumumuz, ezici bir verimlilik ve artan bir yaşam standardı temelinde, merkezkaç sosyal güçleri teknoloji ile fethederek kendisini farklı kılmaktadır. .
Herbert Marcuse
Nevrotik yetişkinin çocukluk dönemi travmasının iyice yerleştirdiği davranış kalıplarını bilinçsizce tekrarlaması gibi, çağdaş toplumun üyeleri de geçmişin kıtlıklarına daha uygun düşen şekillerde davranırlar.
Sayfa 125Kitabı okudu
Müstehcen olan cinsel organının çevresindeki kılları sergileyen çıplak bir kadının resmi değil, saldırı savaşında kazandığı madalyaları sergileyen tam giyimli bir generalin resmidir; müstehcen olan Hippilerin ritüelleri değil, yüksek mevkideki Kilise yetkililerinin savaşın barış için gerekli olduğuni ilan etmeleridir.
Sayfa 18 - AyrıntıKitabı okudu
1968 yılı tüm dünyada üniversitelerde öğrenci eylemlerinin doruğa çıktığı yıldı. Marksizmin etkisi tüm dünya gençliğini kucağına almıştı. Herkesin elinde Marx'ın, Lenin'in, Engels'in kitapları vardı. Bir de Politzer'in Felsefenin temel ilkeleri kitabı. Yalnız onları okuyordu gençler. Herbert Marcuse'u, Jean Paul Sartre'ı, Albert Camus'yü okumak bir çeşit revizyonculuk sayılıyordu.
Sayfa 75
Reklam
"Büyük yüzyılların karşısına bir "Hayır"la çıkıyoruz. Çağdaşlarımızı alaycı bir hayrete düşürecek şekilde, yol denmesi bike güç bir ara sokakta yürüyor ve şunu diyoruz: Insanlığın gelişimine giden anayol budur."
Sayfa 46 - Ayrıntı YayıneviKitabı okudu
Yeni Duyarlık
" Biçim kavramı yeni bir anlam kazanmıştır; biçim artık bir kılıf değil, bütün karşılıklı bağıntıların dışında kalan, kendi içeriği olan dinamik ve somut bir bütünlüktür." - B. Eikhenbaum
Sayfa 45 - Ayrıntı YayıneviKitabı okudu
Yeni Duyarlık
Gerçeklik keşfedilmek ve tasarlanmak zorundadır.
Sayfa 45 - Ayrıntı YayıneviKitabı okudu
529 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.