Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.36
Beyaz Geceler İncelemesi
Kitabı bitirmem normalinden çok uzun sürdü. Normalde iki günde bitirebileceğim bir kitapken beş günden fazla sürdü. Bunun sebebi kitabın kötü ya da sıkıcı olmasından kaynaklanmıyor. Kitabı okudukça yazma isteği geliyor ve kendimi bir anda yazı masamın başında buluyorum.
Dostoyevksi'nin en son "Kumarbaz" kitabını okumuştum. Üzerinden yaklaşık 4-5 ay geçti. Belli aralıklarla Dostoyevski okumak insanın ruhuna iyi geliyor bence. Hem gerçek kitap ne bunu da daha iyi kavramış oluyorsunuz.
Şahsen ben bu kitabı okuduktan sonra şöyle bir kanıya vardım:
"İyi kitap yazmak istiyorsan çok okumalısın. Ortaya bir şaheser çıkartmak istiyorsan Dostoyevski okumalısın." Benim Dostoyevksi'ye karşı düsturum budur.
Adam kitabı öyle bir yazmışki her satırı ince işçilik.
Kitapta beş adet hikaye bulunmakta. Ben en çok Beyaz Geceleri beğendim. Gerçekten muazzam bir hikayeydi. Diğer hikayeleri de güzeldi ama Beyaz Geceler'in verdiği tadı alamadım.
Yine mükemmel bir kitap okumanın verdiği haz ile incelememin sonuna geldim. Herkese hayırlı günler iyi okumalar dilerim.
%5 (6/110)
2/10 puan verdi
Öncelikle Herkese Hayırlı geceler dilerim
İlk defa okuduğum kitabı yarım bıraktım
Çünkü Anlam veremedim yazarın hissetiğini ben hissedemedim açıkçası
Budamı gol değil dedim kendi kendime
Öykülerin içinde etkileyen Havva oldu
Havvanın yaşadıkları ve ölümü
Kızım Havva iyi misin evladım?” dedi. “Bak iyileştin artık. Canın bir şey istiyor mu? Ne pişireyim sana?” Havva baştan bir şey demedi. Sonra gözlerini iri iri açtı: “Baklava”, dedi. Sonra da öldü.
Finali böyleydi öykünün
Köyden alınmış bir kızın öyküsü
Evet pek açıklayıcı bir inceleme olmadı ama demem o ki yazarın hissiyatı bana işlemedi çok zorladım kendimi bitirmek için yok ben beceremedim...
Yazarın eserlerini bir daha okurmuyum
Zor çünkü çok kötü etkisi kaldı bende
Neyse fazla uzatmadan herkese iyi okumalar
Bazı kitaplar sizi uykunuzdan eder.
Kitabı sonunda bitirdim ve inceleme zamanı... Bu kitabı geçen sene mayısta almıştım elime okumaya başlar başlamaz bir bakmıştım ki 50. sayfadayım ama bir türlü olay örgüsüne hakim olamadım. Kennedy'den bahsediyor falan dedim yahu ne yapacağım Kennedy'nin ölümü arkasındaki sır perdesini öylece kütüphaneye teslim etmiştim. Ama aradan zaman geçti. Aklım kitapta kaldı. Dedim acaba ne anlatcaktı da ben aceleci davranıp bıraktım. Sonuçta her eserin bir anlatısı, vermek istediği bir mesajı vardır. Ağustos ayında aldım kitabı kafa vererek okudum. Anladım ki hiçte Kennedy ile alakalı değilmiş. Eser biraz Amerikan casus FBI/ CIA /KGB filmlerini andırsa da soluğunuzu 480 sayfa boyunca tutuyor. Ne oluyor diyorsun nasıl sonuçlanacak? Kitapta beni etkileyen en önemli kısım kanserle ilgili açıklamalar ilaç kartelleri ve ülkelerin ekonomik çıkarları için halklarını nasıl katlettikleriydi. Güçlü bir eser olmuş. Filmi olsa izlerdim. Kitapta film için fazla malzeme var. İyi ki okudum. Merakımı yendiğim için ve bir kitabı daha mutlulukla bir çok şeyi öğrenerek bitirdiğim için huzurluyum. Tavsiye etmeyi unutmuyorum. Tavsiyelidir:)) Yeraltı/polisiye/ajan severlere duyurulur. Kaçmaz eser. Kendiliğinden akıyor sayfalar ben geç bitirdiysem tez çalışmaları engel oluyor o yüzden ama sizler daha hızlı okursunuz. Şu sözü de es geçmeden yazayım.
"SOĞUK SAVAŞ BİTMEDİ. SADECE SİLAHLAR DEĞİŞTİ." İnternet.... Diyeceğim ah internet hakkında konuşulacak çok şey var ama bu gecelik benden bu kadar. Hayırlı geceler 1K Ailesi. İyi okumalar herkese...
Herkese hayırlı geceler ve iyi sahurlar
Hiç acele etmeden okuduğum bu kitap iki insanın birbirine kavuşması veya durgunlaşan iki ırmak olarak bahsetse de birçok farklı insanın hayatını içerisinde bulunduran bir kitap. Bu nedenle olay örgüsüde fazla. Konuları ayırmak istersek Settarhan ve tanıştığı insanlarla ilgili olaylar. Ve bu olaylar içerisinde benim kanayan yaram Sofya'dır.Kitabı bitirmeme rağmen kendisine Bolşevik İhtilali'nden sonra ne olduğunu merak ediyorum.
Diğer olaylarda Zehra çevresinde gelişen olaylar. Ki bu olaylar çevresinde sevdiğim karakter Büyükhanım. Okurken Büyükhanımın koruyuculuğu, sahiplenişini gerçekten hissediyorsunuz. Büyükhanım'ın Harşit deresinde yaşadıklarını Tirebolu'da yaşayan biri olarak unutmayacağım.
Kitabı okuyan bazı arkadaşlarım betimlemenin fazla olduğunu söylesede ben betimlemeden sıkılmadım. Hatta hoşuma gitti.Tiflisi, Batum'u, Bakü'yü gezmiş kadar oldum. Ben şiirsel anlatımlarda biraz sıkıldım hele Azam ve Piruz'da çok fazlaydı bu kısımlarda biraz atlayarak okumuştum sonra vicdanen rahatsız oldum geri dönüp okudum. Bu şiirsel anlatımı Zehrayla buluştuklarında görmek isterdim. Sanki Zehra'yla yanyana gelmeleri oldu bittiye geldi. Lakin kitabın harika bir roman olduğunu değiştirmez.
Herkese Merhaba
Beyaz Geceler : St. Petersburg'da mayısın son haftası başlayıp Temmuz ayının 15'ine kadar devam eden, geceleri havanın bir türlü kararamaması olayına verilen isimdir. Sanırım okurken isteriye yakalanmama ramak kalan bu insanlar yüzünden, güneş bile doğup doğmamakta okadar zaman muallakta kalmış.
Öykü özürlü olduğumu her daim dile getiririm, sevmiyorum, sevemiyorum öykü okumayı. Dostoyevski kaç kitaptır sabrımı sınıyor bu kronolojik sıralamada, usta geç artık şu tuğlalara birak bu yarım yamalak öyküleri dedim okurken kendi kendime.
İnsancıklar, Öteki, Ev sahibesi ve şimdide Beyaz Geceler hep bir aşk üçgeni üzerinden gidiyor ya hu birinde de erseydin muradına da biz okurlarında bir kerevete ermenin tadını çıkarsaydık ama yok hep sevdiğini kendi elleriyle başkasına veriş var, acaba diyorum hakikaten hayatinda böyle bir durum mu yaşadı
Bu kitapta Beyaz Geceler, Başkasının Karısı, Noel Ağacı ve Nikâh, Haysiyetli Hırsız ve Yufka Yürekli öyküleri bulunuyor. Aslında bakacak olursak hepsi birbirinden güzel öyküler, zamanın toplum yapısını en iyi şekilde ifade ediyorlar. Öyküler icerisinde en beğendiğim Başkasının Karısı oldu. Sanirim Rus'ların toplum yapısını adından da anlaşılacaği gibi bu öykü yansıtıyor. Her koca karısından şüpheleniyor çünkü adamlar haklı, evde sadece karisi ve kendisi oldugunu dusunurken yatağının altindan iki adam daha çıkıyor, adamlar sonra bir bakıyor aaaa başkasının karısı.
Bu kronolojik okumada neyseki öykü kitaplarının bitmesine az kaldı az daha sabır
Herkese keyifli, huzurlu akşamlar Hayirli bir Ramazanlar diliyorum
Selam dostlar
Nihan Kaya’dan İyi Aile Yoktur’un yorumu ile geldim.
Belki ismi biraz iddialı ve belki de kimine göre itici. Biz her ne kadar iyi ebeveynler olduğumuzu düşünsek de farkına varmadan, “yavrumuzun iyiliği” için yaptığımızı düşündüğümüz, ve istemeden de olsa o miniklere zarar verdiğimizi baştan kabul etmek; sorunun çözümü için atılan
Öncelikle herkese hayırlı geceler a dostlar! Gecenin bu saatinde neden yazıyorum da sabahı beklemiyorum inanın ben de bilmiyorum. Henüz okuduğum kitabın büyüsü sanırsam. Uzun zaman önce aldığım fakat kitaplıkta tozlanmaya bıraktığım bu şaheser kitabın büyüsü evet. Öncelikle kitabın ilk sayfasında yer alan soyağacı beni fazlasıyla ürkütmüştü zaten. Yazarın Kırmızı Pazartesi adlı eserini okuduğumda ' Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.' cümlesiyle karşılaşmıştım. Şimdi ne kadar doğru olduğunu anlayabiliyorum. Elbette yine büyük bir önyargıyla elime aldığımda kitabın ne kadar da sürükleyici ve doyum verici olduğunu anlamış oldum ve yanıldım. Her sayfada farklı kişilikler, mekanlar, olaylar... Dolayısıyla uzun zamandır değişmeyen yüz mimiklerimin yavaş yavaş hareketlendiğini hissettiğimde dedim ki 'tamamdır! bu kitap beni salt içine almadı, uzunca bir zaman da etkisinden çıkamayacağım bir hale getirdi.'
Neyse neyse uzatmayacağım. Aslında teker teker karakter tahlili yapardım ancak bu yüzyıllık soyun tahlili ne denli uzar bilirsiniz. :) Ben de son bir alıntı ile bitiriyor ve iyi geceler diliyorum. 'Hiç şaşmaz yüreği, ona karanlıkta yol gösteriyordu.'
Herkese hayırlı geceler.
Sabahattin Ali'nin elimdeki son kitabını da okumuş oldum. Favorilerim İçimizdeki Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf oldu. Yazarın kendine has bir dili ve üslubu var. Kısa kısa öykülerle gerek üzüyor gerek gülümsetiyor. Sırça Köşk'ü okurken daha zengin daha rahat bir kitap okumuş oldum ancak Yeni Dünya tamamen bambaşka bir kitap. Kısa öykülerle Yazar, Anadoluyu ve Anadolu insanını öyle dikkatli ve gerçekçi anlatmış ki etkilenmemek elde değil. İçinizi acıtacak gerçekler var ve kitabı bazı yerlerde yüreğim kaldırmadı. Acı gerçekler biraz beni bunalttı diyebilirim. Ama kitap genel olarak güzeldi.
96 syf.
8/10 puan verdi
İlk cümlelerinden itibaren "Ben bir Dostoyevski hikayesiyim" diye bas bas bağıran güzelim klasik. Gerçek bir klasik. Karakter analizleriyle, karakterlerin şahsiyetleştirilmesiyle dopdolu bir şölen adeta. Dostoyevski kitapları arasında bence olmazsa olmazlardan biri kesinlikle. It's a "must to read". Aşk ve sevgi kavramları
Başyapıt
Herkese Hayırlı Geceler!
Böyle bir başyapıt ile karşınızda olduğum için çok mutluyum. Küçükken mahalledeki Caminin Kur'an Kursunda öğrendiğim, çocuk aklımla aklımda kala bilgilerimi tazelemiş oldum. İlk etapta bunlar zaten bildiğim meseleler derken kitap cahilliğimi yüzüme öyle bir vurdu ki etkisinden hala çıkamadım.
İslam dinine mahsus meseleleri:
*Namaz,
*Oruç,
*Gusül,
*Teyemmüm,
*Abdest,
*İslamın Şartı,
*İmanın Şartı,
*Mezhep,
*Misvak Kullanılmasının Faydaları,
*Yemeğin Adabı.
Gibi bir çok konuda çok kıymetli bilgilere sahip olan bir başucu kitabı.
Her yıl muhakkak en az 1 kere okumaya kendi kendime söz verdim. Gerek duydukça da sürekli yanımdan ayırmam Allah'ın izni ile. İyi ki kitaplar var,olmasaydı ne yapardık değil mi dostlar?
Herkese İyi okumalar.
Hayırlı geceler.
