Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu sebepten dolayı hayatı boyunca intihara karşı çıkmıştı: intihar, sana ait olmayan bir şeyi boşa harcamak anlamına geliyordu. Kimseyi harcamamalıydı, kendisini bile!
Tacirlerin, hırsızların, hatiplerin ve güreşçilerin tanrısı, ölüler ülkesinin ruh taşıyıcısı, kanatlı şapka ve sandaletleriyle tanrıların habercisi Hermes yeniden ortaya mı çıkıyordu yoksa? Sıçrayışın, çabuk kavramanın, mutlu buluşların ve arsızlığın tanrısı hem tanrıları hem de insanları kurtarmak için geri mi geliyordu? "Doğru! Sizler benim içimi okuyabiliyorsunuz, onun için de benden üstünsünüz" diye cevap verdi Hermes diğer tanrılara. "Hazır herkes bir araya toplanmışken söyleyeyim ki eskiden olduğu gibi yine haberciniz olacağım. Ve yemin ederim ki eskisinden gıdım daha güvenilir olmayacağım. Dünyayı idare edebilmem buna bağlı"
Reklam
Her tanrı bir diğerinin yardım çağrısıdır, ne fazla, ne de eksik.
Gerçek, trajikti. Sevgi ölüyordu, insanlar ölüyordu. Dünya acımasızdı: Yok olan şey dünyanın kendisi değil, insanların onda önemli gördükleri şeylerdi.
Hermes'in elinden de bir şey gelmiyor, fakat sadece varlığı bile bir şeyler değiştirebilir.
Uzun süredir ilk kez öyküsü hakkında düşünmeye başlamıştı. Öyküsünü elinden kimse alamazdı, çünkü ondan kimsenin haberi yoktu. O bir harekete geçme ve eylem tanrısıydı. "Eğer bir şeyin işleyişinden hoşlanmıyorsan" diyordu Hermes, "fazla konuşmadan git ve değiştirmeye başla." Helle ayağa kalktı ve yürümeye devam etti. O bir ağaç değildi ve zaten olmak da istemiyordu.
Reklam
Gitgide daha fazla insanın ağzında dolanıyordu bu laf, fakat ne anlama geldiği konusunda hiçbirinin tutarlı bir açıklaması yoktu. Bunun alaycı-kötümserden, eğlendirici-iyimsere kadar pek çok değişik anlamı olabilirdi...
Ancak o günler geride kalmıştı, söndürülmüş kireç gibiydi şimdi, iyi niyetle birlikte yardımseverlik de yok olmuş, yardımseverlik yok oldukça iyi niyeti daha da azalmıştı. ÇALIŞMA adı verilen bir eziyet veya hastalıkla ilgili bir şeydi bu. Nasıl oluştuğu anlaşılamıyorsa da, ruhu ne şekilde harap ettiği çok açıktı: Özgürlüğü ve boş zamanları çalıyordu.
Tiranlar zayıf fanatiklerden çekinirlerdi, rahat şişmanlardan değil.
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.