“Öfke içinde büyüyoruz. Oturduğumuz
semte, sokağa, odalara, eşyalara, kış
aylarında güçlükle ısıttığımız, eskimiş,
ortası çukur pamuk yataklara öfke
duyarak büyüyoruz. Yaşam yalnızca
sokaklarda. Bir canlılık var sokaklarda.
Güzel olan, gerçek olan, kentin insanları,
kalabalık, dış dünya. Dış dünyanın
insanın kulaklarına varan uğultusu.
Diğer ülkeleri aşan, batıda bir okyanusa, doğuda bir başka okyanusa varan uğultu.”