Ben kendine hapsolmuş, çekingen, gizli hayaletlerle dolu, dul bir evim. Hep yan
odadayım ya da onlar oradalar, etrafımı ulu ağaçların kalıntıları kuşatmış. Sayıklıyorum ve
buluyorum; buluyorum, çünkü sayıklıyorum. Hey gidi çocukluk günlerim, siz de mi
önlükleri geçirdiniz sırtınıza!