Sokakta yürürken acı acı gülümseyerek, "Sonya'ya krem gerekli," diye düşündü, "bu temizlik de paraya bağ­lı! Hımm!.. Hem belki Sonya iflas da edebilir günün birin­de; çünkü kaplan avcılığında ya da altın arayıcılığında söz konusu olan risk, bu işte de var... O birkaç kuruşu bırak­masaydım, yarını belki hepsi aç geçirecekti... Hey gidi So­neçka! Esaslı define bulmuşlar doğrusu kendilerine! Yarar­lanıyorlar da... Hem de iyi yararlanıyorlar!.. Alışmışlar da buna... Ağlaya sızlaya da olsa alışmışlar. İnsanoğlu denen aşağılık yaratığın alışamayacağı hiçbir şey yok galiba!.."
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hey gidi duyumuna yandığımın dünyası Alıp vereceğin olacak ille Aşk maşk buz gibi yaşayacaksın.
Reklam
"Hiç kolay değil," dedi Frodo ve uzun uzun, içinden gelerek güldü. Öyle bir ses, Sauron Orta Dünya'ya geldiğinden beri bu yerlerde hiç duyulmamıştı. Sam'e aniden sanki bütün kayalar dinliyorlarmış, uzun kayalar da üzerlerine eğilmiş gibi geldi. Fakat Frodo onlara kulak asmadı; yine güldü. "Hey gidi Sam," dedi, "seni duymak, sanki öykü yazılmış gibi mutlu etti beni. Ama en önemli karakterlerden birini unuttun: Aslan yürekli Samwise. 'Ben daha çok Sam'i dinlemek istiyorum baba. Neden onun konuşmalarını daha çok katmamışlar baba? Ben en çok onu seviyorum, beni o güldürüyor. Üstelik Sam olmasaymış Frodo pek uzağa gidemezmiş, değil mi baba?'" "Aşkolsun Bay Frodo," dedi Sam, "alay etme. Ben ciddiydim." "Ben de ciddiydim," dedi Frodo "ve hala ciddiyim. Hızımızı alamadık. Sen ve ben, Sam, hala öykünün en kötü yerlerine sıkışıp kalmış durumdayız ve bu noktada birinin şöyle demesi de çok büyük bir ihtimal. Kapat şu kitabı artık baba; daha fazla okumamı za gerek yok.'" "Belki de," dedi Sam, "fakat bunu söyleyecek olan ben olmazdım. Büyük öykülerin bir parçası haline gelmiş, olup bitmiş şeyler başkadır. Belli mi olur, belki Gollum bile öyküye yakışır, yanımızda olduğundan daha iyi gider en azından. Üstelik o da bir zamanlar öyküleri seviyormuş, anlattığına göre.
Hey gidi insanlar... Hey gidi insanlar... Diğerini ayıplayıp, tenkit ettiğimiz hallerin birçoğunu biz yaparız da kendi kendimizi ayıplamak aklımıza gelmez...
Reklam
Yitti gitti çocuklar, yankısız, iz bırakmadan, türküler yitti gitti. Acılar sürünür kentimde, çırılçıplak, kan içinde. Dağ gibi yükselen bir sessizlik, geceler kadar karanlık bir sessizlik, korkunç bir sessizlik, yerlerde sürükleyen bir sessizlik ölümün ve yenilginin ağır yükünü. Hey gidi, dili tutulmuş kentim benim!
Sayfa 96
Hey gidi felek hey! Bir zamanlar yabancı elçileri bile Türkçe mühür kullanmaya zorlayacak derecede görkemli ve hatırı sayılır bir devletmişiz.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.