Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
704 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 92 days
Düşe kalka zor bitirebildim. Zira kitabın neredeyse tüm yönleriyle nesnellikten uzak, tarafgir bir edayla kaleme alınmış olması, zihnimde var olan gerçeğe karşı bir kuşku duymama sebebiyet verdi. Bu vesileyle yazara naçizane bir sorum olacak, neden kitabın adını
Üç Dinin Tarihi
Üç Dinin Tarihi
değil de Müslüman İlahiyatçı Bir Türk'ün Gözüyle Üç Dinin Tarihi koymadınız? En azından benim gibi objektif ve tarafsız bilgi arayışında olan birini kandırmış olmazdınız. Önsözünüze bir parça sadık kalarak değindiğiniz ve eleştiride bulunduğunuz "taraflı yazan" tarihçilerin izinden gitmeseydiniz, belki de serzenişim bu denli yüksek perdeden olmazdı diye düşünüyorum. İşin maddi tarafının pek bir ehemiyeti yok kayıp zamanımı kim telafi edecek şimdi? Sİtemimi biraz daha somutlaştırmam gerekirse yazar, kitabın adından bağımsız bir şekilde diğer din ve öğretileri Kur'an veya Türküloji üzerinden çürütmeye çalışıyor sanki.Yani bir anti tez kitabı okuyor gibi hissettim kendimi. Ama ben üç kutsal dinin tarihini okumak istememiş miydim? Yahudiliği , Hristiyanlığı anlatırken sürekli Kur'an'ı referans göstermesi , ordan örnekler ve çözümlemeler oluşturma gayreti de neyin nesi? Heyhat, İncile , Tevrata hatta Zebura ne oldu peki? Bana "3 dinin tarihi" olarak gelmemiş miydin? Neyse, rüzgar değirmenine karşı bu kadar kavga ve gürültü yeter. Zaten kaza ve kadere iman eden biri olarak başıma gelen bu hadiseyi hayra yormaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Dip not: Amacınız doğru ve tarafsız bir şeyler öğrenmekse o halde bu kitaptan uzak durmanızı tavsiye ederim. Sevgi içimizde.
Üç Dinin Tarihi
Üç Dinin TarihiMehmet Bayrakdar · Say Yayınları · 201643 okunma
Reklam
·
Not rated
Siyonizm İdeali Peşinde Koşan Bir Hahambaşı
Siyonizm İdeali Peşinde Koşan Bir Hahambaşı Kitabın Yazılış Amacına Dair Yazar Hüseyin Serkan Elönü, yazdığı “Haim Nahum” adlı kitabın önsözünde fikir, düşünce olarak yazma niyetini şöyle anlatmıştır: “Dinimizin ve ülkemizin kahramanları hakkında tonlarca kitap bulunurken İslam düşmanları hakkında ciddi eser maalesef bulamıyoruz.” Elönü, büyük
Haim Nahum
Haim NahumHüseyin Serkan Elönü · Küresel Kitap · 201664 okunma
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
Mescid-i Aksa'm
Kilit vurdu şimdi Siyonist eller Bakakaldı ancak garip Müslüman Şimdi gelip görse ağlar Peygamber Neden bu hâldedir Mescid-i Aksa'm? Heyhat! Şimdi matemde şehr-i hüzün Sabreyle bitecek bu da Kudüs'üm
Nerden nereye desek bile az kalır!
İslâm düşünce ve kültürü, özellikle Güney Avru pa'nın okumuş kesimleri arasında IX. yüzyıl gibi erken bir dönemde etkili olmaya başlayacaktır. Bu dönemde yaşamış Alvaros adlı İspanyol'un aşağıdaki yakarışı bunu teyit ediyor: Benim hıristiyan kardeşlerim, Araplar'ın şiir ve aşk hikâyelerinden zevk alıyorlar. Müslüman kelâmcı ve filozofların eserlerini onları reddetmek için değil, Arapça'yı doğru ve seçkin bir şekilde konuşmak için inceliyorlar. Bugün kutsal metinlerimiz üzerine yazılmış Latince şerhleri okuyan kilise dışından birini nerede bulabilirsiniz? İnciller’i, peygamberleri ve havârileri okuyan kim var? Heyhat! Yetenekleriyle temayüz etmiş genç hıristiyanlar Arapça'dan başka bir dil yahut edebiyattan haberdar bile değiller. Arapça kitapları büyük bir dikkat ve heyecanla okuyorlar. Büyük masraflar yaparak bu kitapları topluyor ve her yerde Arap kültürüne övgüler yağdırıyorlar.
Reklam
MÜSLÜMAN SAATİ
İstanbul’u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilâların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. “Saat”ten kastımız, zamanı ölçen âlet değil, fakat bizzat zamandır. Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre, dinden, ırktan ve ananeden hayat alan bir zevkimiz olduğu gibi, bu üslub-ı
189 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.