...süreç içinde insani, alemşümul duyarlılığımızı yitirmekle kalmayıp bizi biz yapan 'Müslüman' kimliğimizi dahi yitirdik! Dinin doğru anlaşılması, yerini, yer yer İslam'a muhalif din anlayışlarına bırakmış, İslam'a aykırı gelenekler sıradanlaşmış hatta İslam dışı modern fikir ve yaşantılar, 'İslami' diye kabul görmeye başlamıştır. Heyhat! Yaşanan zulümlerin suçu, bizatihi küfrün ve kafirlerin olduğu kadar, insanları Allah'tan soğutan sahte dindarların üzerinde olduğu da unutulmamalıdır.
Şimdi heyhat, eski "saat"le beraber akşam da fecir de bitti. Birçoklarımız için fecir, artık gecedir. Ve birçoklarımızı güneş, yeni ve acayip bir uykunun ateşlerinden, eller kilitli, ağız çarpılmış, bacaklar bozuk çarşaflara dolaşmış, kıvranırken buluyor. Artık geç uyanıyoruz. Çünkü hayatımıza sokulan yeni ve fena günün eşiğinde çömelmiş, kin, arzu, hırs ve haset sürülerinin bizi ateş saçan gözlerle beklediğini biliyoruz. Artık fecri yalnız kümeslerimizdeki dargın ve mağrur horozlara bıraktık. Şimdi Müslüman evindeki saat, başka bir âlemin vakitlerini gösterir gibi, bizim için gece olan saatleri gündüz ve gündüz olan saatleri gece renginde gösteriyor. Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz şimdi zaman içinde kaybolmuş kimseleriz. Gurebahane- i Lâklâkan'dan
Ahmet Haşim
Ahmet Haşim
Reklam
İslam vs Beşeri düzenler
Cadde sokak isimlerinden köprü okul isimlerine, görüp baktığınız ne varsa hepsi içerisinde yaşadığımız toplumun ve yönetimin izlerini ve belirli bi amacı taşıyor. İlk okula başladığınızda sıraya geçip hazırda beklerken karşısında beklediğiniz heykelden tutun, sınıfta sıranızda otururken kafanızı kaldırdığınızda gördüğünüz ülke kurucusunun resmi, bedava dağıtılan müfredat kitaplarının ilk sayfasına koyulan ülke kurucusunun resmi, resmi bayramlarda şiir yazdırılan tarih derslerinde yüceltilen karizmatik liderin yüceltimesi ve endoktrine edilmesi gerekli ki bu rejimin kökleri bir sonraki nesile geçsin.körpe beyinleri ilk bunlar endoktrine edilsin duygularla sevdirilsin ki bu düzeni devam ettirebilsinler. Gençliğe sesleniş, bayrağın çiziminin nasıl yapıldığının ayrıntısından renklerinin ne anlama geldiğine kadar.... Düşünün bakalım muhammed a.s böyle bir düzene ne yapardı? Ne söylerdi? 'Radikal' kelimesine zülm ede ede anlamını negatif kötü olarak öğretenler... Siz şeytanın çocuklarınız. İslam dini baştan aşağı köktenci yani radikal bir yapıdadır. Tevhide aykırı her şeyi reddeder. La ilahe illallah'ın ne demek ne anlama geldiğini o zamanın mekkeli müşrikleri iyi biliyorken şu an camilerden La ilahe illallah deniyor, heyhat bu ne cahilliktir. ALLAH cc tan başka ilah yoksa bu rabbleşen ilahlaşan beşeri sistemler nasıl ayakta? Müslim kalmadı herkes Müslüman... Bir iman kırıntıcıları sizi...
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 17 days
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,423 okunma
İstanbul Hahambaşısı Yahudi Karasso ile Bediüzzaman arasında Selanik'te cereyan eden bir konuşma sırasında, Karasso konuşmayı yarıda bırakarak dışarıya fırlamış ve arkadaşlarına "Eğer yanında biraz daha kalsaydım, az kalsın beni de Müslüman edecek idi" diyerek mağlubiyetini hayret ve telaşla izhâr etmiştir. Karasso ki, Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak için sinsi ve tertibli bir şekilde çalışan gizli bir teşkilata mensûb olup, ortada fevkalade bir rol oynuyordu. Karasso'nun Bediüzzaman'ı ziyaret etmekten maksadı, onu kendi fikrine çevirmek ve meş'ûm gayesine alet etmek idi. Fakat heyhât!...
704 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 92 days
Düşe kalka zor bitirebildim. Zira kitabın neredeyse tüm yönleriyle nesnellikten uzak, tarafgir bir edayla kaleme alınmış olması, zihnimde var olan gerçeğe karşı bir kuşku duymama sebebiyet verdi. Bu vesileyle yazara naçizane bir sorum olacak, neden kitabın adını
Üç Dinin Tarihi
Üç Dinin Tarihi
değil de Müslüman İlahiyatçı Bir Türk'ün Gözüyle Üç Dinin Tarihi koymadınız? En azından benim gibi objektif ve tarafsız bilgi arayışında olan birini kandırmış olmazdınız. Önsözünüze bir parça sadık kalarak değindiğiniz ve eleştiride bulunduğunuz "taraflı yazan" tarihçilerin izinden gitmeseydiniz, belki de serzenişim bu denli yüksek perdeden olmazdı diye düşünüyorum. İşin maddi tarafının pek bir ehemiyeti yok kayıp zamanımı kim telafi edecek şimdi? Sİtemimi biraz daha somutlaştırmam gerekirse yazar, kitabın adından bağımsız bir şekilde diğer din ve öğretileri Kur'an veya Türküloji üzerinden çürütmeye çalışıyor sanki.Yani bir anti tez kitabı okuyor gibi hissettim kendimi. Ama ben üç kutsal dinin tarihini okumak istememiş miydim? Yahudiliği , Hristiyanlığı anlatırken sürekli Kur'an'ı referans göstermesi , ordan örnekler ve çözümlemeler oluşturma gayreti de neyin nesi? Heyhat, İncile , Tevrata hatta Zebura ne oldu peki? Bana "3 dinin tarihi" olarak gelmemiş miydin? Neyse, rüzgar değirmenine karşı bu kadar kavga ve gürültü yeter. Zaten kaza ve kadere iman eden biri olarak başıma gelen bu hadiseyi hayra yormaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Dip not: Amacınız doğru ve tarafsız bir şeyler öğrenmekse o halde bu kitaptan uzak durmanızı tavsiye ederim. Sevgi içimizde.
Üç Dinin Tarihi
Üç Dinin TarihiMehmet Bayrakdar · Say Yayınları · 201643 okunma
Reklam
Bütün mâbetler içinde güneşten ilk ziya alan camidir. Bakır oklu minareler, güneşi en evvel görmek için havalarda yükselir. Şimdi heyhat, eski "saat"le beraber akşam da, fecir de bitti. Birçoklarımız için fecir, artık gecedir ve birçoklarımızı güneş, yeni ve acayip bir uykunun ateşlerinden, eller kilitli, ağız çarpılmış, bacaklar bozuk çarşaflara dolanmış, kıvranırken buluyor. Artık geç uyanıyoruz. Çünkü hayatımıza sokulan yeni ve fena günün eşiğinde çömelmiş, kin, arzu, hırs ve haset sürülerinin bizi ateş saçan gözlerle beklediğini biliyoruz. Artık fecri yalnız kümeslerimizdeki dargın ve mağrur horozlara bıraktık. Şimdi müslüman evindeki saat, başka bir âlemin vakitlerini gösterir gibi, bizim için gece olan saatleri gündüz ve gündüz olan saatleri gece renginde gösteriyor. Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz şimdi zaman içinde kaybolmuş kimseleriz." Yeni saat Ahmet Haşim'in dediği gibi "bizi fecr aleminden mehcur bıraktı." Artık İsmet Özel'in "geceyi saatlerine bakarak anlıyorlar" diye nitelediği "köleler" haline geldik.
189 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.