hayret etmiş olmalısınız, kalbim hezarfen misali havalanınca.
Sayfa 110 - Kapı Yayınları 3. BasımKitabı okudu
"Allâme, her şeyi bilen demektir; hezarfen her şeyi yapan demektir."
Sayfa 72 - ÖTÜKEN NEŞRİYAT A.ŞKitabı okudu
Reklam
Ve bu Bilim İnsanlarının çoğu Hezârfen (Polimat) idi.
Bugün Çin'in Sincan bölgesinde kalan Kaşgar'da yaşayan ve mukaye­seli dilbilimi alanını kuran Kaşgarlı Mahmut tam anlamıyla bir Türko­log ve etnograftı. Bugün Kırgızistan sınırlarında yer alan Balasagun'da doğan Yusuf Has Hacib ile Nişaburlu Nizamülmülk ise idarecilerine sunmak üzere siyasi gerçeklik ile felsefi prensipleri harmanlayan me­tinler yazmakta hüner sahibiydiler. Bugünkü Kazakistan'ın güne­yindeki Otrar şehrinde doğan ve birçok alanda eser veren Farabi ideal devletin nasıl olmasına ilişkin önemli bir kitap yazmıştı ve kitabında düşünürleri kullanmayı bilmeyen bir toplumun suçu ancak kendisinde araması gerektiğini vurgulamıştı.
Sayfa 54 - Kronik KitapKitabı okuyor
Aziz Nesin'in bazı vecizeleri
Türkiye'de hiçbir yazar onun gibi gündemde kalmadı. Aziz her fırsat­ta günün adamı olmasını bildi. Günün birinde "Türk halkı aptal ve enayi­dir. Yüzde 60'ı aptaldır. Bu tüm Türkiye aptaldır demek değildir" dedi ve kıyametler koptu. Onun ardından da şöyle dedi "Türk insanının aptallığın­dan ve tembelliğinden söz ederken nezaketen sahtekârlığından bahsetmemiştim. Biz aynı zamanda sahtekâr milletiz." Bu da yetmedi, bir süre sonra da şöyle dedi "Daha önce Türklerin % 60''ı aptaldır demiştim, Kürtlerin de % 80'i aptaldır. Devlet kuramazlar." Daha ne vecizeler söylemedi ki, işte birkaç örnek: "Toplum olarak zekâmız kıt. Geçen 300 yıl boyunca sadece özel dersane, dolmuş ve gecekonduyu bulmuşuz. Bu ayıbı taşıyor, utanıyorum." "Türk halkının en büyük icadı yoğurta su katıp ayran yapmaktır." "Hezarfen Ahmet Çelebinin Galata kulesinde uçtuğu yalandır, adam düşmüştür." "Türkiye, dünyanın en kötü Anayasasını yapan ve ona kefil olan adama oy verdi.” "Uygarlık haritası olsa orada yerimiz yok. Uygar ülkelerin tarihinde yüzlerce bilim adamı var, bizde bin yıllardan beri yok." "Ben Türk insanını sevmiyorum, kendi halkımı sevmiyorum, ama o sevmediğim halkın ayrılmaz bir parçasıyım.” "Biz herşeyi maymun gibi dışarıya bakarak, bazen da zorlanarak aldık."
Sayfa 188Kitabı okudu
Üsküdar'dan Eminönü'ne geçtiği bir sabah gözleri Galata Kulesi'ne takıldı. İçinde eski bir dostu görmüş gibi sıcak duygular uyanırken, bu yaşlı kuleye yıllardır dikkatle bakmadığını fark etti. Sanki kulede bir tuhaflık vardı. Yaklaşık üç yüz elli yıl önce kuşlara özenen Hezarfen Ahmed Çelebi'nin kanat takıp havalandığı o görkemli anıt şimdi, Hürriyet, Nescafe, Ülker, AEG, Banco di Roma, Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, T.C. Ziraat Bankası, İmar Bankası, Oerlikon, Kale Kilit, Güven Sigorta, Başak Sigorta, Anadolu Sigorta, Olips, Mc Donalds, CocaCola, Marshall, Kodak yazılı, ışıklı ışıksız, rengarenk dev panolar arasında kaybolmamak, sanki birazcık daha soluk alabilmek için temellerinin üzerinde doğrularak inatla başını gökyüzüne doğru uzatıyordu. Kulenin bu umarsız direnişinin insanı kederlendiren bir yanı vardı. Ne tuhaf, bir zamanlar dünya ticaretini elinde bulunduran Cenevizliler tarafından dikilen bu kule, şimdi yine ticari kuruluşların panoların arasında silikleşiyor, yok oluyordu.
Sayfa 118 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kendi yaptığı kanatlarıyla Galata Kulesi'nden uçan ve İstanbul kedilerinin "Ne büyük kuş, düşse de yesek" diye mırıldanmalarını boşa çıkartan Hezarfen Ahmet Çelebi için kentte yer alan tek anıt, yalnızca, Galata Kulesi'nin asansörle çıkılan son katında, duvara çakılı küçük bir plakettir. O plakette şunlar yazar: "İlk uçan Türklerden ve dünya uçuş tarihi öncülerinden biridir. 17. asrın ilk yarısında yaşadı. Bir şeyler icat etmeye çalışan uyanık bir insandı."
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 27. BasımKitabı okudu
Reklam
"hezârfen olmak"
Birçok san'atta behre sahibi olanların, "bin san'at" mânâsına gelen "hezârfen" tâbiriyle yad edildikleri bilinir. XVII. asırda, taktığı kanatlarla Galata Kulesi'nden Üsküdar'da Doğancılar semtine kadar uçmayı başaran Hezârfen Ahmed Çelebi de bunlardan biridir.
Hayret etmiş olmalısınız, kalbim Hezarfen misali havalanınca.
Dünyadaki Yerimizin İzini Sürmek
Kimi insanlar var, kısacık ömürlerine büyük anlam sığdırıyor. Örneğin Atatürk, vefat ettiğinde yalnızca 56 yaşındaydı. "Hezarfen" yani bin bilimli olarak nitelenen Ulu Önder'in kısacık ömründen geriye yoktan var edilmiş bir ulus ve sayısız devrimle inşa edilmiş yeni bir devlet kaldı. Dünya tarihine baktığımız zaman; ömürleri küçük, kendileri büyük insanların ilham verici hikâyelerine de rastlıyoruz. Kimi insanlar da var ki, ne kadar yaşasalar da kimseye bir faydaları dokunmuyor. Konu da bu ya: Anlamlı bir hayat yaşadıktan sonra ne kadar yaşadığımızın bir önemi yok. Bana kalırsa insan yaşamının temel gayesi de bu kadar basit.
...kibrine düşkün Avrupalı, tıbbı İbn Sina'dan öğrendiğine bakmadan, bugün hekimlerimize burun kıvırıyordu. Gökyüzünde süzülen demirden kuşlarıyla caka satarken, semaya ilk yükselenin Hezarfen olduğunu, ilk demir kuşu İbn Firnas'ın yaptığını unutuyordu. Şimdi, geldiğimiz noktaya bakmak ve tohumlarını attığımız ağaçların meyvesini neden toplayamadığımıza kafa yormak boynumuzun borcuydu.
438 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.