Hiç kimse iki efendiye birden kulluk edemez; zira ya biri ne nefret ve diğerine sevgi duymak zorundadır, yahut da birine bağlanmak ve öbürünü hakir görmek zorundadır. Siz hem Tanrıya, hem de paraya pula kulluk edemezsiniz. Bu nedenle size şunu söylüyorum: "Ne yiyip ne içeceğiz?" diye canınız için, ya da "Ne giyeceğiz?" diye bedeniniz için kaygılanmayın. Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil midir? Gökteki kuşları seyredin! Onlar ekmez, biçmez, ve ambarlara istilemez. Göksel Babanız yine de onları doyurur. Siz onlardan çok daha değerli değil misiniz? Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir an uzatabilir? Giyecek konusunda neden kaygılanıyorsunuz? Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne bakın! Onlar ne çalışır ne de iplik eğirir. Ama size şunu söyleyeyim, tüm görkemine rağmen Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. Bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle giydiren Tanrının sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey imanı kıt olanlar? Öyleyse, "Ne yiyeceğiz?", "Ne içeceğiz" ya da "Ne giyeceğiz?" diyerek kaygılanmayın. Kafirler hep böyle şeylerin peşindedir. Oysa göksel Babanız tüm bunları gereksindiğinizi bilir. Siz önce Tanrının krallığının ve Onun adaletinin ardından gidin, o zaman size tüm bunlar da verilecektir. O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter.
"Gökteki Kuşlan Seyredin; Kırdaki Zambağı İzleyin."
Sayfa 13 - Pinhan Yay. Birinci Basım: Mart 2020