"Günlerin nasıl geçtiğininin farkında değilim. Kalbimde ağır bir yük taşıyorum. Ben artık hiç gülemeyeceğim dostum. Her nefes alışımda kalbim ağrıyor. Yıllar geçtikçe kalbimin derinliklerinde biriken keder tortuları, içimi ağırlaştırıyor, nefes alamıyorum. Üzerime çöken karanlık, ruhumu eziyor, acı hatıraların izleri hafızama bütün keskinliği ile kazınıyor."
535 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk eğitim tarihinin belki de en büyük eseriydi Köy Enstitüleri, yeni kurulan devlette okuma yazma bilmeyen halkın eğitime bir nebze olsun yaklaştığı dönemlerde kurulan enstitüler ne yazık ki siyasilerin çıkarları uğruna bir hiç yüzünden tarihin tozlu sayfalarına gömülmüştür.
İnsanoğlunun karnı ne zaman doyar biliriz, ama gözü ne zaman doyar işte onu kimse bilemez, rant uğruna biri beşe satan çıkardılar mı dersin, yoksa köylü bilinçlenip toprağına sahip çıkmasın diye çamur atanlar mı? Ya da bindiğim eşşek benden akıllı olmasın diyen siyasetçiler mi? 
Fay Kirby muazzam bir araştırma sonucu yayınladığı eser ile çoğu şeyi aydınlatıyor, ne büyük çelişki dinimiz gibi kurduğumuz enstitüleri de yabancılardan öğreniyoruz.
Devasa adamın, babamın, en üst merciin neredeyse nedensiz gelivereceği, beni gece vakti yatağımdan alıp kapı önündeki koridora bırakabileceği ve onun gözünde böylesi bir hiç olduğum yönündeki kahredici düşünceyle yıllar sonra bile acı çektim.
Sayfa 6Kitabı okuyor
İncelenmekten alınan keyif o kadar büyük olurdu ki Breuer yaşlanma, sevdiklerini kaybetme ve dostlarından uzun yaşamanın asıl acı yanının sizi inceleyen gözlerin bulunmaması olduğuna inanırdı; hiç kimsenin dikkat etmediği bir yaşamdan duyulan dehşet...
Sayfa 82Kitabı okuyor
Bazı şeyleri anlatmak büsbütün imkansız. Zaten en basit, en açık düşünceleri anlatmak her şeyden zordur. Eğer Kolomb Amerika'yı keşfetmeden önce bu düşüncesini başkasına anlatmaya başlasaydı, ne demek istediğini uzun zaman kimse anlayamayacaktı. Hem zaten anlayamamışlardı! Bunu söylemekle kendimi hiç de Kolombo ile bir tutmak istemiyorum. Olur da birisi bu sözlerimden böyle bir anlam çıkarmaya kalkışırsa bundan kendisi utanacaktır, işte o kadar.
Sayfa 92
