Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"...anladıklarını hiç sanmıyorum."
Sayfa 79
..kötülüğün bir sınırı olabileceğini hiç mi hiç sanmıyorum..
Reklam
Hayır! bir hiç uğuruna hayatımı harcadığımı sanmıyorum. Yaşamdan ne kadar çok şey beklersen, o kadar çok karşılaşıyorsun hayal kırıklıklarıyla. Hayatım boyunca hiçbir yere yerleşemedim, masama alışamadım, yaşadığım yerlerde sanki birkaç saat sonra gidecekmişim gibi oturdum işte bu yüzden hep iğreti yaşadım.
Sayfa 42 - mektuplar/ÇağrıKitabı okudu
Cosette
- Demek annen yok öyle mi? - Bilmiyorum Adama fırsat vermeden ekledi: - Sanmıyorum. Diğerlerinin var. Benim yok. Ve bir sessizlikten sonra devam etti: - Sanırım hiç annem olmadı.
Sayfa 470Kitabı okudu
neden iyi olayların üzerinde durmak varken, geçmişindeki kötü olayları düşünüyorsun? neden iyiliğinden şüphe ettirmeyecek insanlar dururken, kötü olduğunu bildiğin insanlar aklında hep? peşinden gittiğın, senin hak ettiğin değil. kötüyü mü hak ediyorsun? hiç sanmıyorum. onu bırak ki hak ettiğin sana gelsin...
Nokta.
İnsanoğlunun bu evrenin en zeki yaratığı olduğunu hiç sanmıyorum. Öyle olsaydı bu zulümler, bu acılar, bu işkenceler, bu ezmeler ezilmeler, bu bitip tükenmez savaşlar yaşanır mıydı kuşaklar boyu?
Sayfa 42 - ÖZGÜR KARINCAKitabı okudu
Reklam
"Gitmene izin vereceğimizi hiç sanmıyorum Matt," diye fısıldadı, sanki ölüler bile, bir zamanların aşıkları olarak, kızı orada tutmak için onunla gizliden gizliye ittifak yapmalıymış gibi; ve hızla mezarların yanından geçerken, "Ebediyen burada birlikte yaşayıp gideceğiz ve günün birinde o da şurada benim yanımda uyuyacak," diye düşündü. .
Kadın: Saçımı kestireyim mi? Erkek: Olur. Kadın: Ama kıyamıyorum. Erkek: Öyleyse kesme. Kadın: Canım değişiklik istiyor. Erkek: O halde, kes. Kadın: Bana akıl vermeyi bırak, delilere verir gibi ! Erkek: Eğer nasıl hoşuma gittiğini bilmek istiyorsan, sana derim ki uzun saçlı . Bunu biliyorsun. Kadın: Beni tanıdığında kısaydı. Erkek: Ve sana tam olarak ne dediğimi hatırlıyorum: "Ne güzel olurdun uzun saç ile." Kadın: Ama herkes kesmemi söylüyor. Erkek: Bu durumda, kuaföre git ve bırak uyuyayım, lütf e n. Bu­ nu senden Allah rızası için istiyorum. Kadın: Peki nasıl kestireyim? Kat kat mı yoksa kareli perçeml i mi? Erkek: Kat kat. Kadın : Bana yakışacağını sanmıyorum çünkü saçım çok düz. Erkek: Bırak perçemli olsun. Kadın: Çok yorucu. Erkek: Yorduğu zaman tekrar kestirirsin. Kadın: O halde asla uzatamam. Erkek: Eğer uzatmak istiyorsan kestirm e güzelim. Kadın: Bana güzelim deme! Erkek: Neden bana danışıyorsun bu şeyleri, eğer bir şey fark tirmiyorsa sana söylediklerim? Kadın: Evet saçımın nasıl olacağı! senin için fark etmiyor. Ön­ celeri dibimden ayrılmıyordun hiç. Erkek: O zamanlar bu kadar hantal değildin.
Belki gençliğinde birine deli divane aşık olsaydın, sevdandan vazgeçemeyecek kadar çok aşık olaydın her şey başka türlü olurdu. Sanmıyorum. Ya önüme aşık olma fırsatları çıkmadı ya da kendimi aşka doluduzgin bırakmak bana hiç uymadı . Yapım böyle. Hep kendimden önce başkalarını düşündüm. İşten aşka vaktim olmadı, olamadı.
Hiç sanmıyorum!
‘İnsanlardan uzaklaşmışsınız doktor, bu da sonunda bir hastalığa dönüşür.’
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.