Son zamanlara okuduğum en etkileyici kitap olduğunu söylersem, kesinlikle abartmış olmam. Kitabın türü korku değil; korkuyorsunuz. Kitabın türü dram değil; ağlıyorsunuz. Kitabı okuduğum an etkilendim ama bundan daha fazlası olacak. Hepsi birbirinden farklı olan her bir kitabı elime aldığımda aklıma bu hikâye tekrar tekrar gelecek ve yine
Neden Tolstoy okumalı?
Zamanında çok yakışıklı bir topçu subayı olduğu için mi?
Üşenmemiş 1800 sayfalık kitap yazmış diye mi?
En bilinen iki Rus yazardan ismi daha kısa olanı diye mi?
Hristiyanlığı yerin dibine sokarken Müslümanlığı yücelttiği ve o kadar iyi gizlendiği için Rusya'da halen bulunamayan Hz. Muhammed kitabını yazdı diye mi?
Ak
YouTube kitap kanalımda Kardeşini Doğurmak kitabını yorumladım: ytbe.one/XvACJzZtwCM
"Yetiştirdiğin ağacın meyvesini ilk sen yemez misin?" Ensest suçunu kabul eden bir "baba"(!)
Uzun zamandır kurgu romanların arasında kaybolmamla birlikte oluşan rahatlığımı bozabilecek ve beni içindeki saf gerçeklerle rahatsız
Suzan Defter.
Ayfer Tunç'tan; Dünya Ağrısı, Kapak Kızı, Yeşil Peri Gecesi, Osman, Mağara Arkadaşları, Aziz Bey Hadisesi, Evvelotel-Saklı, Ömür Diyorlar Buna, Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek ve Kırmızı Azap’tan sonra okuduğum 11. kitap...
Suzan Defter, 127 sayfalık ince bir roman…
Ayfer Tunç’un çok özgün bir çizgisi var. Bunun sadece
Neyse ki Dostoyevski'nin , Öteki/Öteki Ben/İkiz gibi isimleri olan kitabını da bitirdim ve incelemesini yazabiliyorum. Neymiş, Dostoyevski'ymiş de, insan psikolojisinden en iyi o anlarmış da. Bakıyorum diğer incelemelerine kitabın, yere göğe sığdıramamış herkes. Ne alakası var kitabın Dövüş Kulübü ile. Altı üstü bir devlet memurunun maceralarını
Momo..
Seninle tanışmamız 9 yıl öncesine dayanıyor. Dün gibi hatırlıyorum, 11 yaşına yeni girmiştim. Babamdan hediye olarak kitap almasını isterdim hep. Babam da ismine, kırmızı punto ile yazılmış olmasına, içerisindeki resimlere bakarak Momo'nun bir çocuk kitabı olduğuna kanaat getirmiş olsa gerek, elinde Momo'yla çıkagelmişti. Ee daha küçüğüm.
şu son günlerde saçma sapan iletiler fazlasıyla paylaşılıyor. yok ben intihar edeceğim de, yok sevgililer günüymüş de, yok görücü usulü mü, yok seçim varmış da, yok biz siyaset yapmaya geldik de... yeter arkadaşım sıktı artık böyle saçma ve gereksiz konular. böyle bir siteye gelme amacım diğer sosyal platformlarda olmayan bir nezih ortam vardı. aynı zamanda burası bir kitap paylaşım sitesi ancak son zamanlarda popüler kültürün bir parçası olmaya başladı.
bu yüzden bu tür kullanıcılara tavsiyem; amacınız dikkat çekmek ise; bu tür iletileri paylaşmak ya da ciddiyseniz o sorduğunuz sorularda (ki sanmıyorum ciddi olduğunuzu) dolayısıyla bu tür iletilerinizi twitter ve sorularınızı da ekşi sözlük gibi mecralarda araştırmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. ben çok yoruldum, diğer site kullanıcıları da ve moderatörler de...
(bu konuda uyarı üslubumun biraz ağır olduğunun farkındayım ne yazık ki genel olarak mizacım böyle, ancak böyle olmasının daha etkili olduğunu düşünüyorum. fazlasıyla tepki toplayacağımı biliyorum ama hiç umurumda değil.)
Seyirci kalmayın, yaşama müdahale edin, kendinizi tanıyın ve gardınızı alın. Yaşamı nefes alarak geçirmeyin, yaşamınızda söz sahibi olun.
Yasalar, iktidarlar, politika, komşular, stres, sana hiçbir şey katmayan arkadaş, seni küçük olduğuna inandıran ne varsa kaldırıp çöpe at. Önce kendini küçük gör, bu küçüklüğün içinde bir büyüklüğe