Nâbî’den şöyle tadı-tuzu yerinde bir beyt daha:
Alınmaz zevk-ı câm-ı vasl bî-hamyâze-i hicrân Alan firkat-keşândır lezzetin vakt-i mülâkâtın
[Ayrılık acısı çekmeyen kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin? Acıkmadan yemeğin lezzeti, susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi?]
Sayfa 99Kitabı okudu
Nâbî'den şöyle tadı - tuzu yerinde bir beyt daha:
"Alınmaz zevk-ı câm-ı vasl bî-hamyâze-i hicrân
Alan firkat-keşândır lezzetin vakt-i mülâkâtın"
[ Ayrılık acısı çekmeyen, kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin ? Acıkmadan yemeğin lezzeti, susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi ? ]
Sayfa 88Kitabı okudu
''Görme problemiyle uğraşan bir danışanım 'Hayat çok zor, nasıl yaşayacağım ben bu karanlıkta?' diye sorduğunda verdiğim cevabı veriyorum ayrılık acısı, hicran yarası çeken insanlara: 'Bulabildiğin ışığa yönel...' Her canlı böyle yapar, bizi besleyecek olana doğrulturuz bedenimizi ve ruhumuzu, bitkilerin boynunu uzatması gibi ışığa. Hepimiz aşka sevgiye boynumuzu uzatacağız. Bulabildiğimiz ışığa yöneleceğiz.Işığa, yani aşka.''
Sayfa 320Kitabı okudu
"Alınmaz zevk-ı câm-ı vasl bî-hamyâze-i hicrân
Alan firkat-keşândır lezzetin vakt-i mülâkâtın"
Ayrılık acısı çekmeyen kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin? Acıkmadan yemeğin lezzeti, susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi?
Sayfa 99Kitabı okudu
SEN DEĞİL MİSİN ?
Sinem gamı sever gözüm giryânı
Dilim zikir sever gönlüm hicrâni
Ben niderim Eflatunu Lokmânı
Bu derde Lokmân sen değil misin
İkiye meylim var muhabbet beşe
Sümmânî bâğında biten menekşe
Her ne kadar atsan beni âteşe
Yine cânı yanan sen değil misin
Âşık Sümmanî
giryân: Ağlama.
hicrân: Ayrılık acısı.
Sayfa 88Kitabı okudu
