Arkasında bu kadar samimi bir hicran (ayrılık acısı) ile ağlayacak bir insan bırakmak dünyada kendinden bir parça bırakmak demektir. Şu halde ölüm bile insan için ancak bir yarım felakettir.
Görme problemiyle ugrasan bir danışanım "Hayat çok zor, nasıl yasayacağım ben bu karanlıkta? diye sorduğunda verdiğim cevabı veriyorum, ayrılık acısı hicran yarası çeken insanlara: Bulabildiğin ışığa yönel
Okuduğum kitapta geçen firkat kelimesi beni alıp götürdü..
Kendimi "firkatin nariyle gönlüm,yan olur,püryan olur" diye mırıldanırken buldum:)
Bu kelimeyi seviyorum..Bu kelimenin çağrıştırdığı diğer kelimelerin de meftunuyum.Hicran,vuslat,sıla,hasret..Evet meselemize geri dönelim.
Firkat:Ayrılık acısı
Hepimizin bizatihi öyle ya da böyle çektiği ve aşina olduğu acı..Yalnız terbiye eden bir acıdır.Öpüp başa koymalı..
Tabi herkesin firkat kalitesi de aynı olmuyor..Rabbim neyden ayrıldığımızı hangi kavuşmalar için gün saydığımızın bilinci ile kuşatsın kalplerimizi.En güzel ayrılık acısı ise diyar-i ezelden ayrıldığını hissedip dünyada yabancılık çekip bu acıyı hep kor gibi yüreğinde taşıyanlardır..Zannımca.