Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
74 syf.
7/10 puan verdi
Dönüşüm/ Franz Kafka Bireyler arasında ki ilişkilerin çıkarlara dayalı olduğu, menfaatlerin son bulduğu anda manevi değerlerin önemini yitirdiği bir ailede yaşananları anlatan bir hikaye. Eserde konu aile içinde geçiyor görünse de genel olarak toplumun farklı olana karşı önyargısı ve dışlanmışlık hissi anlatılıyor. Aynı zamanda değişimi Samsa geçiriyor gibi görünse de, asıl değişim malesef çıkarları zarar gören aile de gerçekleşiyor . Kısa fakat anlamı çok geniş bir eser.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma
Bunu anlamak çok şeyi anlamaktır. Bilginin böldüğünü, mesafe yarattığını anlamak, meditasyonun sırrını anlamaktır. Meditasyon bir bilmeme durumudur. Meditasyon bilgi tarafından bozulmamış saf alandır. Evet, İncil'deki hikâye doğrudur. İnsanoğlu bilgi ağacının meyvesini yiyerek, bilgiden aşağı düşmüştür. Dünyada bunu aşan bir yazıt yoktur.
Reklam
“Elbise dener gibi hikâye deniyoruz” demişti Max Frisch Aynı şeyi dünya tarihinin detaylarıyla da yapıyoruz. Onları zorla çelişkisiz birer hikâye haline sokuyoruz. Sonuç ne? Birdenbire, örneğin Versay Antlaşması’nın niçin II. Dünya Savaşı’na sebep olduğunu ya da eski ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan’ın eli bol finans politikasının niçin Lehman Brothers’ın batmasına neden olduğunu “anlıyoruz”. Demir Perde’nin niçin yıkılması gerektiğinin, Harry Potter’ın neden çok sattığının farkına varıyoruz. Bizim “anlamak” adını verdiğimiz şeyi elbette o zamanlar kimse anlamamıştı. Anlayamazdı da zaten. Biz sonradan içine bir “anlam” yüklüyoruz. Yani, hikâyeler müphem işler ama belli ki onlarsız da yapamıyoruz. Nedeni belli değil. Aşikâr olan, insanların bilimsel olarak düşünmeye başlamadan önce dünyayı hikâyelerle açıkladıkları. Mitoloji felsefeden daha eskidir. Hikâye önyargısı şudur: Hikâyeler hakikatleri çarpıtır ve basitleştirir. İçine pek uymayan her şeyi bastırır.
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsan neyle yaşar? İnsanın iyiliğe ve bir çok erdemli davranışa sahip olmadan,en önemlisi de bir Yaratıcıya olan inancı olmadan ne için yaşadığını asla bulamayacağını kısa hikayeler eşliğinde anlatmış kitapta yazar. Bahsettiği erdemli davranışların, Isa(as)'ın da , Musa(as)' ın da, Hz. Muhammed (sav) 'ın da ve dahi bizim de yaratıcımız olan Allâh-u Teâlâ Hz.'lerinin bizden beklediği kulluk olduğu, indirdiği kitaplara mütevellit apaçık ortada. Kitabı bitirdiğinizde bir dünya klasiği okumuş olmanın yanı sıra bir kişisel gelişim kitabı da bitirmiş olacaksınız. Hikaye tarzında yazılmış bir eser olması "basit bir kitaptır" önyargısı oluşturmasın. Keyifli bir kitaptı. Tavsiyedir.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192,7bin okunma
340 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
109 günde okudu
Çoğumuz insanoğlunun düşünerek hareket eden ve mantıklı davranan bir varlık olduğuna, akılcı kararlar aldığına ve mantıksız davranışlar yapmadığına inanır... Bu kitap bu inancın doğru olmadığını, insan denen canlının çoğu zaman irrasyonel yani mantıksız şekilde hareket ettiğini veya düşündüğünü örneklerle açıklıyor... İnsan çoğu zaman aklındaki
İrrasyonel
İrrasyonelStuart Sutherland · Domingo Yayınevi · 2015505 okunma
102 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Anadolu hikayesi denilince Yaşar Kemal'den başlamak gerektiğini öğrendim. Konusu ilgi çekiciydi. Hikaye basit bir Anadolu önyargısı, iftira, bağnazlık anlatısı. Anadolu yaşamında sıkça karşımıza çıkan bir öykü. Anlatımı yalındı. Yaşar Kemalin müthiş öyküsü diyemediğim ama sanırım başlamak için ideal...
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019,2bin okunma
Reklam
424 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap, Bennet ailesinin beş kızının, bunlardan bilhassa Elizabeth ve Jane’in hikayelerini anlatıyor. Bu hikaye anlatımı o denli içten, yumuşak, basit ama etkili yapılmış ki roman bir çırpıda okunuyor. Özellikle Elizabeth ve sevgilisinin (ipucu vermemek için ismini yazmıyorum) arasındaki ilişki, kişisel hayatımdaki ilişkilerimin ihtiraslı ve güzel zamanlarını bana hatırlattığı için ayrıca hoşuma gitti. İşte bence bu romanın yüzyıllardır süregelen başarısı bundan kaynaklanıyor; karakter analizleri o kadar başarılı ki kitabın yayımlanmasından 200 yıl sonra bile kitaptaki herhangi bir karakter bizim günlük hayatta karşılaştıklarımızdan farksız. Romanın adının neden “Gurur ve Önyargı” olduğu ise kitabın sonlarına gelince anlaşılıyor, zira kitaptaki iki aşıktan biri gururu sebebiyle aşkını kabul edemiyor, diğeriyse önyargısı sebebiyle karşısındaki kişinin gerçek özelliklerini fark edemiyor. Gerçekten kült olmanın hakkını veren bir kitap, tüm okurlara şiddetle tavsiye ederim.
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376,4bin okunma
Medyada hikâye önyargısı veba gibi ortalığı kasıp kavurur. Örneğin, bir araba köprüden geçerken köprü aniden çöker. Ertesi gün gazetelerde nasıl bir haber okuruz? Arabada oturan talihsiz adamın hikâyesini; nereden geldiğini, nereye gitmeye çalıştığını. Hayat hikâyesini öğreniriz: Falanca yerde doğmuş, falanca yerde büyümüş, mesleği falanca. Eğer hayatta kaldıysa ve röportaj verebiliyorsa, köprünün çökme anında neler hissettiğini detaylarıyla öğreniriz. İşin saçma yanı, bu hikâyelerin hiçbirinin önemli olmamasıdır. Önemli olan talihsiz adam değil, köprünün inşaatıdır: Köprünün zayıf noktası tam olarak neredeydi? Sebep malzeme yorulması mıydı? Değilse, köprü önceden zarar mı görmüştü? Öyleyse, bu zarara ne sebep olmuştu? Yoksa, tümden uygunsuz bir yapı prensibi mi kullanılmıştı? Bütün bu önemli noktalardaki sorun ise şudur: Bunlar bir hikâyenin içine oturmaz. Hikâyeler bizi çeker, soyut gerçekler ise bizi iter. Bu bir lanet gibidir; çünkü önemli unsurlar önemsizlerin uğruna gözden çıkarılır (bu aynı zamanda büyük şanstır, yoksa sadece araştırmaya, gerçeklere dayalı kitaplar olur, romanlar olmazdı).
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.