"Portuga!" "Hımm..." "Hep senin yanında olmak isterdim, biliyor musun?" "Neden?" "Çünkü dünyanın en iyi insanısın. Senin yanındayken beni kimse azarlamıyor ve gün ışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu hissediyorum."
Sayfa 128Kitabı okudu
bazen bir adamın elindeki İncil, hımm, örneğin babanın elindeki viski şişesinden daha kötüdür.
Sayfa 61 - epsilonKitabı okuyor
Reklam
Mənim oxu stilim ahaha
"Aynı anda birkaç kitap okuduğunuzdan bahsetmiştiniz” dedi. "Dikkatim kolay dağıldığından olsa gerek" diye açıkladı Areum. "İlginç bir kitap olsa da sürekli onu okuduğumda sıkılıyorum ve sıkıcı olan hiçbir şeyden hoşlanmadığım için hemen başka bir kitaba geçiyorum. Kimileri kitapların birbirine gireceğini düşünse de benim için öyle olmuyor." "Daha önceden okunan bir kitabı tekrar okurken konusunu iyi hatırlayamadığımız da oluyor" diye belirtti Youngju. "Himm... Şahsen kitap okurken hatırlamaya büyük bir özen göstermiyorum."
Athica BookKitabı okuyor
"Ev işi yapmak ve çocuk bakmak Zümrüt şehrindeki bütün erkekleri yiyip bitirdi." "Hımm!" dedi Korkuluk düşünceli bir biçimde. "Madem işler dediğin kadar zor, kadınlar nasıl bu kadar kolay üstesinden geliyordu?" "Hiçbir fikrim yok," diye yanıtladı adam, derin bir nefes verdi. " Belki de kadınlar dökme demirden yapılmış gibi sağlamdır."
"Sen neden mutlusun, mutlu olmak ne demek?" "Hımm," dedi Balina. "Mutluluk bir seçimdir. Bence mutluluk; yaşamımdaki güzellikleri, sıcaklığı, sevgiyi görebilmek, onları fark etmeyi seçmek demektir..."
Hımm peki :)
"Eğer anne baba çocuklarının güzel ve zeki olduğuna inanıyorsa ve bunu sürekli tekrar ediyorsa, o zaman çocuğun da kendini böyle görme ve kendinden çok emin olma ihtimali vardır. Böyle olunca, olumlu etkileri olacaktır. Hatta belki biraz kibirli biri olacaktır ... "
Reklam
ilk kez gerçek anlamda yolu bilmiyordum...
-daren +hımm? -Gerçekten bana yolu gösterir misin? + Gerçekten sana yolu gösteririm.
Sayfa 56 - dexKitabı okudu
Himm
“Xwedê hebe, ez dizanim ku ez ê bihuşt e kî wenda bikim..lê ku xwedê tunebe wê çaxê ez ê tenê jiyanekê wenda bikim..”
"Şimdi, yorgunum ve yaralıyım, bana iyi gelecek şey biraz-" Julia onun sözünü kesti. "Yaralı bir adam için tek bir gerçek tedavi vardır." dedi ve yorganın altına gir- di. Onu tamamen sertleşene kadar okşadı sonra da ağ- zına aldı. Julia, aletinin çevresini dudaklarıyla sıkıca sarar- ken Clay inledi ve onu izleyebilmek için
Sayfa 148
Julia özlem dolu bir nefes aldı ve gözlerini kapata- rak onun yanında olduğunu ve omuzlarına masaj ya- parak bütün ağrısını aldığını hayal etti. "Eğer orada olsaydım omuzlarına masaj yapardım. Bana yaslanır- dın ve ben de seni iyileştirirdim." "Hımm... Eminim yapardın." "Ben sana masaj yaparken, sen de başını bacakla-
Sayfa 72
Reklam
Clay aralarındaki binlerce kilometrenin, onu Julia'nın yalanlarına ve canını yakma ihtimaline kar- şı koruyacağını düşünüyordu. Aralarındaki kilometre farkını kapatmadığı sürece sorun olmazdı. Bu yüzden de telefonu çalıp da ekranda Julia'nın adını görünce hemen cevapladı. "Merhaba." "Selam," dedi Julia uykulu ve
Sayfa 55
" Diploman var mı, okul diploman?" dedi. "Yok dedim, okula gidemedim." " Hımm, demek diploman yok. Öyleyse sana yüksek bir iş vereceğiz."
Sayfa 133Kitabı okudu
"Şu an evine doğru uçuyorken en büyük korkun nedir." "En büyük korkum?" diye tekrarladım zihnime odaklanmaya çalışırken. "Hımm, belki de herkesi ne kadar çok sevdiğimi ve özlediğimi nasıl ifade edeceğimdir. Bunu sözler anlatamaz , bu nedenle sanırım insanlara sadece sıkıca sarılıp, kucaklayıp bunu kalplerinde hissetmelerini sağlayacağım..."
Gelelim fosil yakıtlara. . . Onlar olmasa ne yapar­dınız? Hımm? .. Bir yerden bir yere nasıl giderdiniz? Ta­banlarınızın üstünde mi? Pedal çevirerek mi? Yoksa bir ata binip saçlarınızı rüzgara vererek zamanında yetişme­ye mi çalışırdınız? Gerçek şu ki artık hacılar bir günde dünyayı tavaf edebiliyorlar. Bunu yapabilmelerine neden olan icat ne fevkalade . . . ama onu yürüten şey dünyanın içinden çıkıyor. Bunu okuyan herkes de eğer onu kullan­mazsa olduğu yerde kilitlenir kalır. Tekamül, fosil ya­kıtla birlikte sona ermiştir.
Clay keskin bir nefes alarak onun boynuna doğru üfledi, kolları daha da sıkılaşmıştı. İçinde büyüyen ateş, gerilme ve onu elde etme isteğiyle, Julia'nın ar- zuladığı noktaya ulaşmak üzereydi artık. Julia onun bu hâline bayılıyordu, çünkü ona tanıştıkları geceyi hatırlatıyordu ve o geceden beridir bu adama karşı duyduğu arzu hiçbir zaman
Sayfa 131
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.