Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.36.38
Hippokrates bir gün arkadaşı Sokrates'in kapısını çalar ve o dönemin felsefe öğretmenlerinin arasında parayla çalışan tek filozofu Protogoras'dan ders almasını ister. Sokrates onu kırmaz ama ders alacağı kişi hakkında bilgisiz olduğunu görünce,beraber Protogoras'ı ziyarete giderler. Hippokrates'e Protogoras'ın nasıl bir filozof olduğunu göstermesi için oradaki arkadaş çevresinin de şahitliği ile erdemin öğretilip öğretilmeyeceğine dair kıyasıya süren diyalektik bir diyaloglar dizisi başlar. Karşılıklı soru cevap ve çözümleme gibi olan bir metin tabi. Yer yer Sokrates bağlantılarının arasını çok güzel doldurarak kök söktürse de final de büyük bir sürpriz yapıyor, bunu söyleyemem tabi. Meraklısı için bir çırpıda bitecek bir kitap.
Zamanın ötesinde, çağdaş tıbbın atası olan; büyüyü ve boşinancı, masalı bırakıp akla, deneye, gözleme ve yönteme dayalı bir tıbbın temelini atan Hipokrat'ın çeşitli tıbbi konulara dair söylediklerinden oluşan kitaptaki aforizmaların hepsinin ona ait olduğu tartışmalı olsa dahi; bu kadar zaman ötesinden gelen bu bilgeliğin kıyısından geçmek gerek.
Tıbbi Batıl
Koslu Hippokrates (MÖ 460-370): Tıbbı batıl inançların gölgesinden kurtarıp akli temellere dayalı bir sanata dönüştürmüş, böylece "tıbbın babası" olarak tarihe geçmeyi başarmıştır. Ortaya koyduğu anlayış zaman içinde değişik toplum ve kültürlerce benimsenmiş, hatta Galenos (MS 2. yy.) aracılığıyla Batı ve İslam ortaçağlarına aktarılarak çağdaş bilimin temellerinin atıldığı 18. yüzyıla değin etkisini sürdürmüştür. Kendisine atfedilen Hippokrates Külliyatı adlı derleme, insanın vücut yapısından hastalıkların nedenlerine, hatta uygulamada gözetilecek teknik kurallar ile ahlaki düsturlara kadar pek çok konuya değinen yaklaşık altmış metinden oluşmakta ve tıp konusunda antikçağdan günümüze ulaşan derli toplu en temel kaynak olma niteliğini taşımaktadır. Bu derlemenin gözbebeği sayılan, yüzyıllar boyu hekimlerin ellerinden düşürmediği Aforizmalar ise tip tarihinde çığır açan Hippokrates'in tıp anlayışına aralanan bir kapıdır.
HİPPOKRATES
Kitap yemin ile başlıyor sonrasında aforizmalar var. Aforizmalar yedi bölüme ayrılmış. En sonda da sözlükçe var.
Kitap hastalıklar ile ilgili kısa sözlerden oluşmakta. Eski olduğunu unutmamak lazım. Merak edenler okuyabilir ama pek tavsiye etmem.
Video: youtu.be/slwsAkKNrSI
Aforizmalar
Hippokrates'ten okuduğum ilk kitap.
Aforizmalar, 88 sayfalık bir aforizma kitabıdır.
Tıbbın babası -ve sıklıkla Hipokrat- olarak bilinen, tıp mezunlarına yönelik hâlâ geçerliğini koruyan yemin ile tanınan Hipokrat'ın Aforizmalar'ında; hastalıklar ve sağlıklı yaşam temele alınmak
5/10
“Ayağını sıcak tut başını serin; gönlünü ferah tut düşünme derin.”
“Tıbbın Babası” olarak bilinen Hippokrates’in yaşamı hakkında somut olarak çok fazla bir şey bilinmiyor.
Kitap özlü biçimde ifade edilmiş, genel düşünceler dizisinden meydana geliyor.
Yaşadığı dönem, hipokrat yemini ve bir hekim olarak gözlendiklerine dair açıklamalardan oluşuyor.
Hipokrat’ın birçok düşüncesini modern tıp kabul eder fakat modern tıbbın reddettiği aforizmalar da bulunuyor.
Kitaba başlarken daha farklı hayalle başlamıştım fakat karşılamadı tam olarak..
Belli başlı hastalıklar üzerinde durulmuş ve sürekli onlar tekrar edilmiş gibi hissettim o yüzden çok beğenemedim. Tabi farklı gelen ilgimi çeken bazı aforizmalar da oldu.
Koslu Hippokrates (MO 460-370): 11001 000 inançlarm gölgesinden kurtar akli temellere dayal bir sanata dönùstürmis, böylece "ubbin babasi" olarak tarihe geçmeyi basarmister. Ortaya koydugu anlayis zaman içinde degisik toplum ve kültürlerce benimsenmis, hatta Galenos (MS 2. yy.) araciligyla Bati ve Islam ortaçaglarma aktardlarak çagdas bilimin temellerinin atildier 18. yüzyila degin etkisini sürdürmüstür. Kendisine atfedilen Hippokrates Külliyati adh derleme, insan vücut yapisindan hastahklarm nedenlerine, hatta uygulamada gözetilecek teknik kurallar ile ahlaki düsturlara kadar pek sok konuya deginen yaklasik altmas metinden olusmakta ve tip konusunda antikça&dan günümüze ulasan derli toplu en temel kaynak olma niteligini tasimaktadur. Bu derlemenin görbebegi sayilan, vüzvillar boyu hekimlerin ellerinden düsürmedigi Aforizmalar ise tip tarihinde sig açan Hippokrates in tip anlaysia aralanan bir kapidur.alıntı
Hipokrattan, kısa kısa bilgiler içeren bu kitabı pek keyifli okuduğumu söyleyemem. Hastalıkların bazı belirtilerine göre yapılması ve yapılmaması gerekenleri sıralanmış kitapta. Humma, boşaltım ve hacamat konularına çokça değinilmiş. Sağlıkçı olsam belki daha okunabilir olurdu benim için.
Yeni kitabıma başlayıp kendime geleyim.
Tıbbın babası sayılan Hipokrat, M.Ö. 4.-5.yüzyıllar arasında yaşamış. Modern tıbba çok şey kazandırmış bir bilim insanı.
Kitap önce Hipokrat hakkında bilgi vererek başlıyor. Sonra 7 bölümde, kısa bölümler halinde tedavi ve uygulamalardan bahsediyor. Bazı hastalıklarda bugün bile benzer şeylerin yapıldığını görüyorsunuz. Dönemin tıp anlayışını ve uygulamalarını merak edenler ilgi duyabilir.
Kitabı okumanıza gerek yok kitap incelememi ve kitaptan aldığım alıntıları okumanız kâfidir.
Kitap yaklaşık 2500 yıl önce ele alınmış bilgilerden oluşmakta, kendisi gibi babası da bir hekim.
Kitabı okurken zamanım tıbbi bilgisi gözününde alınarak okunmalı. Zamanına göre kesinlikle önemli bilgileri olmakla birlikte bize şunu düşündürüyor; bizden sonraki nesiller de acaba bizim şu an doğru olarak kabul ettiğimiz tıp biliminin ve diğer birimleri bu nazar ile mi değerlendirecekler acaba…? Zamanında doğru idi, diye…
Şu an okuduğumuzda bize absürt gelen bazı bilgiler zaman tıp bilimi idi; bir kaç örnek
-delirmiş kişilerde varis veya basur oluşması durumunda delilik geçer…
- ikiz çocuklara gebe bir kadın … sağ göğsü dolgunluğunu yitirirse erkek çocuğunu, sol göğsü dolgunluğunu yitirirse kız çocuğunu düşürür .. vs bilgiler…
İyi günler dilerim
Esas Deli Meselesi' (Deli kimdir, nelere denir?)
Kitabın yazarı anonim olmakla birlike Platon’un diyaloglarından alışkın olduğumuz bir hava içinde deliliğe ve gülmeye dair temel felsefik görüşleri serpilmiş buluyoruz.
Bu felsefik tartışmaların esas öznesinde de halkı Abderalılar tarafından deli olduğu savunulan Demokritos’u görüyoruz. Abderalılar onun bu uç bilgeliğini delilik alameti olarak görüp yardımı ünlü Hipokrattes’de buluyorlar. Hipokrattes ise ilk başta endişeye kapılsa da çok geçmeden halkın cehaletini görüyor ve Demokritos’u en yüce bilge olarak tanımlıyor. Çünkü Demokritos, insanlığın bu zavallı hallerine uyanmış ve tüm bu garip kovalamaca hayatlara tepkisini çoktan gülerek koymuştur.
Bana kalırsa ele alınan mesele oldukça derin olmasına rağmen hem anlatımı duru, hem bir olay örgüsünün içinde zenginleşmiş, hem de felsefenin derinlerine inip neticede de tüm insanlığa ve genele bağlanması müthişti...
