"Kullanın fiillerinde özgür olup tasarrufta bulunma imkânlarının olduğunu, bu fiillerin bir zorlama ve baskı sonucu meydana gelmediğini aklî delillerle izah eder. Ona göre kulun bir fiili gerçekleştirirken kendini bir baskı ve zorlama altında hisset- memesi, yaptığı fiilin tam zıddını yapabilme gücüne sahip oluşu, bazı insanların Allah'ın rızasına muhalif davranışlarda bulunabilmeleri kendi fiillerinde özgür oldukları anlamına gelir. Bu neden- lerle insana kendi fiilinin faili olma vasfı nispet eden Mâtüridî, kulun gerçekleştırdığı fiilde kendisinin yanında Allah'ın da fail olduğunu, dolayısıyla bir fiilde iki failin tesirinden bahsedilebileceğini ve bunun çelişki doğurmadığını söyler. Ona göre Allah'ın insanların sorumlu oldukları fiildeki tesiri yaratma yönüyledir. Kul ise fiili gerçekleştirme (kazanma-kesb) yönüyle faildir. Kulun filindeki tesiri sorumluluk açısından gereklidir. Bir kişinin kendi tesiri olmadığı bir fiil sebebiyle sorumlu tutulması isabetli olmaz."s.20
Sayfa 20 - Dib Yayınları
Sevilmeye değer olduğunu her zaman yüreğinde hisset; çünkü yüreğinde Yaradan'ın gücü var.
Reklam
“Düşünme,” diye fısıldadı. “Hisset. Anlamaya çalışmadan, müziğin senin üzerine bir deniz gibi yayılmasına izin ver.”
Kaygının amacı organizmayı korumaktir, ona zarar vermek değildir.
Sağlıklı ve mutlu bir kişinin bütün etkinliklerini kisitlasak temel gereksinimlerini (hava,şu, barınak, yiyecek vb.) karşılamakla birlikte bunlar dışında hiçbir şey yapmasına müsaade etmesek, o kişi bir süre sonra mutsuz biri haline gelir.
İnsan, hiçbir şey yapmadan kendi kendine gelen bir mutluluk enerjisine sahip değildir.
Reklam
İyi yaşam tanımı
Yaşam çeşitli alanlarda (aile, iş, ikili ilişkiler, toplumsal etkinlikler, hobiler, vb.) bir şeyler yaparak geçer. Eğer kişi yaşamı oluşturan bu alanlarda ne yapmak ve nasıl yaşamak istediğinin farkındaysa, yani değer ve idealleriyle ilişki içindeyse ve yaşamını bunlara dönük yaşıyorsa, davranışları ve konuşmaları bu ideal ve değerleriyle uyumluysa, o zaman genellikle kendini iyi hisseder ve mutlu olur. Eğer istek ve idealleriyle teması kesilmişse ya da bunlara uygun bir hayat yaşamıyorsa, o zaman da genellikle kendini kötü hisseder ve mutsuz olur.
İnsanın sorunu,duygular hem içsel hem de dışsal nedenlerle ortaya çıktığından, bazen bu ikisini birbirine karistirabilmesi ve düşüncelerini gerçek olarak görüp etrafından kopmasidir.
O zaman kısaca şöyle diyebiliriz. Ruhsal olarak sağlıklıysak yaşamı anlamlı bulmayı sürekli değilse de çocuğunluklu bir şekilde başarırız. Ama eğer yaşadığımız yoğun ve şiddetli bir sorun varsa, otomatik olarak yaşam anlamsız gelmeye başlar. O halde asıl olan, bu soruna ilişkin bir şeyler yapmaktır.
Duyguların kendi başlarına zarar verici özellikleri yoktur. Biz ancak o duygusal tepkimizi yanlış değerlendirip uygunsuz davrandığımizda o davranışlarımiza bağlı olarak zarar görebiliriz.
Reklam
Yapılması gereken şey duyguyu fark etmek, anlamak, neye işaret ettiğini görmek ve ona göre davranmaya çalışmaktır.
Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma, Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma.
Görüldüğü gibi, duygusal yaşantıların hepsinin bir işlevi vardır ve hiçbir duygu kendiliğinden olumsuz sonuçlar doğurmaz. Tam tersine, duyguların eksikliği olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Eğer acı ve ağrı duyma hissimiz olmasaydı, bize zararı dokunabilecek pek çok şeyi fark edemezdik. Örneğin biz görmeden biri arkamizdan bıçak saplandığında kısa sürede iş işten geçip kan kaybından ölebilirdik.
Kendini nasıl hissedersen hisset, her sabah kalkıp ışığını dünyaya saçmaya hazırlan. Kör olmayanlar parıltını görecek ve ışığının büyüsüne kapılacaklardır.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.