M.Ö. 12. yüzyılda, Doğu Akdeniz'i çevreleyen topraklarda hüküm süren uygarlıklar büyüyor, gelişiyor, savaşıyor ve tarihte izlerini bırakıyordu, Geç Tunç Çağının bu büyüik devletleri, tıpkı üç bin yıl sonra yerlerini alacak olan ülkeler gibi birbirleriyle iletişim kuruyor, ticaret yapıyor ve diplomatik ilişkiler sürdürmeye çabalıyordu: Hitit kralları Girit malı giyecekler giyiyor, Minoslu ustaların eserleri Mısır`daki sarayları süslüyor, krallar ve firavunlar siyasi nedenlerle komşu ülkelerin prensesleriyle evleniyordu.
Fakat tũm bu güçlü devletler, M.Ö. 1 177 yılından itibaren domino taşları gibi yıkıldı. Mikenler, Hititler, Kenanlılar, Asurlular, Minoslular, hatta Mısırlılar tarihe gömüldü. Tarihçilere göre, bu uygarlıkların, yazının, teknolojinin ve mimarinin sonunu getiren, "Deniz Kavimleri" diye adlandırılan esrarengiz toplulukların saldırılarıydı. Ancak Deniz Kavimleri, bu kadar büyük bir çöküşe tek başına neden olmuş olamazdı. Gerçekte ne yaşandı? Tüm çalışmaları yabancılar yürütüyor. Tüm medeniyetler yakın bölgemizde ama bizim katkımız nerdeyse hiç yok. Buralardan kaçırılan ya da verilen eserler Almanya ,Fransa, İngiltere, Amerika müzelerinde sergileniyor. Bunlar hâlâ devam ediyor... Bu medeniyetler neden nasıl yıkıldı kesin bir açıklama ya da bulgu yok... Egede köylerde antik dönemden kalma sütunları bahçe duvarı örmek için kullanan insanlar var. Behramkaleyi bu ülkeyi hayatında hiç görmemiş bir adamın homerosun kitabını okuyup gelerek bulduğunu ve birçok eseri ülkesine götürdüğünü görünce kızıyorum... Daha neler neler söylenir...