Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

human person

512 syf.
·
Puan vermedi
Fourth Wing
Fourth WingRebecca Yarros
9.1/10 · 2.356 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
Kitap çok umut vaat eden bir şekilde başlıyor. Dünyanın kurgusu ve karakterlerin etkileşimleri güzel yazılmış. İnsanların ruhları bağırsaklarında yer alıyor, ölmelerinin ardından bağırsağa yerleşerek cesedi kontrol edebilen başıboş ruhlar var. Yazar tamamen yeni bir tanrı sistemi ve sadece belirli şekillerde girilebilen mitolojik bir bölge oluşturmuş; cesetlerle savaşın var olmasına adapte olmuş, mezarcıların ve ve koruyucu bekçilerin önemli meslekler olduğu bir dünya var. Ama kitabın ortalarında romantizmin ön plana geçmesinin ardından kurgunun kalitesinde büyük bir düşüş yaşanıyor. Olay örgüsünde çözüme kavuşması gereken iki "çatışma" var, ana karakterler Hart ve Mercy'nin aşk hayatındaki sorun ve ölü bedenleri ele geçiren ruhların saldırılarının artmasının ardındaki gizem. İkisi de oldukça zayıf bir şekilde çözülüyor. (Spoiler - Bölgedeki en büyük tehdit ve en öncelikli gündem olan saldırıları, bir mezarcının kar etmek için oluşturduğu ortaya çıkıyor ve Mercy bunun toplam 4-5 sayfa içinde çözüme kavuşmasını sağlıyor.) Kısacası, oluşturulmuş dünya çok güzel bir potansiyele sahipken kitap ne yazık ki vasat altı bir şekilde bitiyor. Akıcı olduğu ve karakter etkileşimleri doğal ve eğlenceli olduğu için vakit geçirmelik okunabilir.
The Undertaking of Hart and Mercy
The Undertaking of Hart and MercyMegan Bannen · Orbit · 20221 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
600 syf.
·
Puan vermedi
On sene önce başladığım bir yolculuğun sonu. Böyle bir maceranın ardından insanın hislerini anlatabilmesi imkansız derdim - işte Justin Cronin o hisleri de kelimeye dökebilecek türden bir yazar. Bin senelik bir hikayeyi yazabilen de o sonuçta. Bu kadar derin bir atmosferi ve şiirselliği olan apokaliptik bir seri okuyabilmek büyük zevk. Yazar o kadar ustaca anlatıyor ki sanki Amy'nin kendisi, sanki insanlığın aniden yok olmakla yüzleştiği o dönemde, boş şehirlerde senelerce yalnız başına dolanıp geçmişi içinde hisseden kişi o. Aynalar Şehri, tema olarak ilk kitap Hiçlikten Gelen Kız'a benziyor. İnsanlığın hayatının bir anda sıfırlanması var yine, ve kurtuluş umudunu taşıyan tek bir gemi. Bu sefer sayfalarda ilerledikçe nihai sonun yaklaştığını bilmenin verdiği ağırlıkla birlikte. Sonu da kırgınlıklarla dolu ama her zamanki gibi hiç hayal kırıklığına uğratmayan türden. Önceki kitaplarda da olan "Kuzey Amerika Karantina Periyodu Konulu Üçüncü Küresel Konferans" kesitlerinin dünyanın diğer ucunda ayakta kalmış ülkelerde yapıldığını, virüsün yalnızca Kuzey Amerika'yı bu kadar şiddetle vurmuş olduğunu canlandırıyordum. Bu konferansı yapanların aslında o gemiye binmiş kişilerin soyundan gelenler olduğunu, gerçekten de insanlığın neredeyse tükenmesinin hikayesini okuyor olduğumuzu algılatmak yazarın ustalıkla yaşattığı son kavrayış anlarından biri oldu. Ne diyebilirim ki, hep benimle kalacak bir seri. Amy, Peter, Alice, Michael, Sara, Hollis, Caleb, herkes, artık dinlenebilirsiniz.
Aynalar Şehri
Aynalar ŞehriJustin Cronin · Doğan Kitap · 201953 okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
Diskdünya evrenine böylece giriş yapmış oldum. Okumayı uzun zamandır planladığım bir seri olduğu için beklentilerle başladım - bu kitap beklentilerimin ötesinde değil de 𝑑ı𝑠̧ı𝑛𝑑𝑎 kelimesiyle daha iyi ifade edebileceğim bir şekilde karşıladı beni. Sade/kaotik/şaşırtıcı bir kitaptı. Başta Rincewind ve İkiçiçek olmak üzere karşılaştığımız her
Büyünün Rengi
Büyünün RengiTerry Pratchett · İthaki Yayınları · 1999446 okunma
Reklam
ne son ama
Aşağılarda bütün Evren titreyerek parıldadı Rincewind'e. Devasa, düşüncelere dalmış ve kraterlerle çopurlanmış Büyük A'tuin oradaydı. Minik disk ayı oradaydı. Güçlü Gezgin'den başkası olamayacak uzak bir parıltı vardı. Ve bütün yıldızlar vardı, siyah kadifeye serpilmiş elektrikli elmaslar misali muhteşem yıldızlar, en korkusuzları baştan çıkaran ve sonunda kendilerine doğru çağıran yıldızlar... Tüm Yaradılış Rincewind'in gelip içine düşmesini bekliyordu. O da öyle yaptı. Görünüşe göre başka seçenek yoktu.
ufak bir dil sürçmesi
"...kabul etmelisin ki, senin hayatın o kadar muhteşem değil. Yeniden doğuş daha güzele gidiştir yalnızca -ah." Eli hızla ağzına gitti, ama Rincewind titreyen bir parmağını üzerine doğrultmuştu bile. "Yeniden doğuş!" dedi heyecanla. "Demek ki mistiklerin söyledikleri doğruymuş!" "Hiçbir şeyi kabul etmiyorum," dedi Sıraca haşin bir sesle. "Dilim sürçtü. Şimdi -kendi rızanla güzel güzel ölecek misin yoksa ölmeyecek misin?" "Hayır," dedi Rincewind.
Sihirli kasırga, nasıl ortaya çıktıysa yine aynı hızla yok oldu. Ve oracıkta, biraz önce kurbağanın durduğu yerde yine bir kurbağa duruyordu. "Fantastik," dedi Rincewind. Kurbağa azarlayan bakışlarla ona baktı. "Gerçekten büyüleyici," dedi Rincewind, ekşi bir sesle. "Büyüyle bir kurbağaya dönüşen bir kurbağa. Harikulade."
Salt mantık ve evrene mantığın egemen oluşu ve de sayıların uyumu konusunda her şey yolundaydı, ancak meselenin asıl özü şuydu ki, disk açıkçası uzayda dev bir kaplumbağanın sırtında yol alıyordu ve tanrılar ateistlerin evlerine gidip pencerelerini aşağı indirmeyi huy edinmişlerdi.
"Sen Ölüm değilsin! Kimsin sen?" diye bağırdı Rincewind. "Sıraca." "𝑆ı𝑟𝑎𝑐𝑎 mı?" "Ölüm gelemedi," dedi iblis sefil bir ifadeyle. "Pseudepolis'te büyük bir veba salgını var. Gidip sokaklarda kol gezmek zorundaydı. Onun için de beni gönderdi."
527 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.