Bir yüzük yaptım sana güvercin teleğinden, Bir yüzük bükerek hoşçakal sözcüğünden.
Bir yüzük yaptım belli belirsiz,
Eski bir gramofon sesinden.
Bir yüzük serçeparmağım için,
Bulutsuz bir gecede kayan yıldız izinden.
Bir yüzük yaptım terli bir yüzük,
Avucumdan geçen ince hayat çizgisinden.
Yanmasını bilen bakır bir yüzük,
Evime akım taşıyan elektrik telinden.
Bir yüzük yaptım sana, bir yüzük ki;
Yıllardır dinmeyen ormanların gümbürtüsünden.
Belki de bugün son yazışım buraya
Bir şiire başladım bugün şiiri Atilla İlhan gibi okumam da gerektiğini anladım başta biraz garipsedim olmaz dedim şaşırdım uzaklaşmak istemiştim bir iki adım bugün anladım ki doğru kelimelerle bu şiire hayat vereceğim ve beni tamamlıyorda bu şiir eksiklerimi kapatıyor ve en önemlisi yanındayım diyor iki adım uzaklaşsam karşıma çıkıyor ve ellerimden tutmaya calıştı tabi buna hazır değildim ama bu şiiri yazmaya karar verdim ne zaman biter yada ne zaman buraya bir anı bırakmak istersem o gün yazarım diye düşündüm ama önceliğim bu şiire bir isim bulmak çünkü bu bir masal değil bir şiirdir ki ismi olmalı geçmişe değil geleceğe ait olmalı , ait olmalı ki yanımda olmalı bir an uzaklaşsam sarılmalı onun için eser Gökay gibi de okumalı ..
Ümit yaşar gibi milyon kere yanındayım demeli ve yaşamalı hoşçakal uzaktaki bene ..
Merhaba,
ben bir meteor yağmuru esnasında yakınına düştüm.
yüzeyindeki hasardan dolayı kendime kırgınım.
Merhaba,
sanırım hala nasa'ya haber vermedin...
o zaman çay demle,
içerken çocuklarımızın isimlerini konuşalım.
Merhaba,
hasar geçti.
beni unuttun sanırım...
Merhaba,
milyon yılda birdik aslında...
Hoşçakal.
“Fabrikada çalışmak neye benziyordu?Deri bir boyunduruk takıyor muydun? Boynunun çevresinde iz bırakacak şekilde. Derlerdi ki-“
Fay araya girdi, “Ah, eski bir hikayeydi o, tabii ki sen buna inanmadın. Bu bir çocuk hikayesinydi ve doğru değildi.”
“Ama çocuk hikayeleri her zaman doğrudur”
“Devler ve periler bile mi? Toby Withers!
“Evet, farklı biçimlerdeki devler ve periler. Dev bir bombardıman uçağı ve dev bir yalnızlık var”
“Özür dilerim Toby ama o kadar toysun ki. Hoşçakal Toby ve omzumda iz olmadığı için de özür dilerim.”
“Ama sende iz var, Fay. Orada gördüm ben onu. Hepimiz bunun gibi bir tür izi taşırız, çünkü hayatta hepimiz damgalanırız, benim damgalandığım gibi. Bu doğru. Çok fazla şey bilmem, her hâlükarda sözcükleri hecelemeyi ve senin gibi insanlara ne söyleneceğini hiç bilmem ama odamda kitaplar var benim, dünya ve denizleri anlatan atlaslar ve yedi iklim dört bucağın ilk haritaları”
Öncelikle ben kitabı atlatacağımı söylediğimde kitap senin üstünden atlayacak dediler.. haklılarmış
Eğer kitabı buraya kadar okuduysanız kitabın gidişatını ve olay örgüsünü biliyorsunuzdur ben direk olarak olaylardan ve karakterlerden bahsetmek istiyorum ve spoili olacak.
Rin, seni tanımlamak için tek bir kelime yeter "kayıp" hem kendi
Keşke şimdilerde de Talat gibi aşkına sahip çıkan Fitnat gibi sevenler olsa bu zamana kadar beni en çok etkileyen kitaplardan biri oldu daha önce okumuştum aslında ikinci defa da okumak istedim çünkü her aşık olduğum kişi aklıma geldiğinde bu kitabı okumak istiyorum ben Talat gibi cesur olup itiraf edemedim zaten oda Fitnat gibi beni sevmezdi
Bir hoşçakal kurşuna sığdırı beni o da Fitnat gibi istemediği kişiyle ailesi yüzünden mantık evliliği yaptı dilerim ki birgün ait olduğu yere geri döner mal mülk yalan aşkım yoksa bu dünyada Talat gibi izledim, özledim sevdiğim...