Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hasan Yazan

Hasan Yazan
@hsnyazan
Fizikçi - Öğretmen
Yüksek Lisans
Adana
24 Ağustos
918 okur puanı
Nisan 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Elini kolunu bağlayan şey, artık hiçbir şeyle giderilemeyecek bir yetersizlik görünüşündeki isteksizlikten doğma kuruntulardı.
Reklam
Kaçmak arzusuydu bu, kendisine itiraf ettiği şey: Uzaklara, yeniliklere, kurtulmaya, yüklerden sıyrılmaya, unutmaya duyduğu bu özlemdi -Kaçmak, eserinden, donuk, soğuk ve hummalı bir ödevle sınırlanmış her günkü yerlerden uzaklaşmak!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan bir defa kaybettiğini başka bir defa tekrar bulabilir.
Demir zincirlerle sımsıkı bağlanmış olan bir kimseye kanat fayda eder mi?
Reklam
Bir tek kişinin sırtlanamayacağı kadar anılarımı ağırlaştıran nedir bilmem!
Sen mutluluğu bir fındık kabuğunda arıyorsun. Ne var ki güzellik de, mutluluk da bizlerden daha zengindir, binlerce yolu barındırırlar kendilerinde, tüm ağaçlarda meyveye dururlar. Sevgisiz zenginlik kaç para eder ya da güzelliksiz şehvet?
Incipit vita nova. Yeni bir insan oldum, kendim için de bir mucize, hem dingin hem etkin, hem alan hem veren, içlerinden hangisinin en değerli olduğunu belki henüz bilmediğim zenginliklerle donanmış biri.
Bana yakın hiçbir şey kalmamıştı, hiçbir sevdiğim, hiçbir komşum ve yaşamım bedenimi sarıp silkeleyen bir tiksinti gibi yükseliyordu içimde. Sanki tüm ölçüler aşılmış, tüm sunakların kutsallığına gölge düşürülüp tüm tatlılıklar tiksinti uyandırmaya başlamış, tüm yükseklikler aşılarak ardına geçilmişti. Sanki bir saflığın tüm parıltıları karanlığa boğulmuş, bir güzelliğin tüm sezgileri şimdiden çarpıtılıp ayaklar altında çiğnenmişti. Bundan böyle özleyeceğim hiçbir şey kalmamıştı, başkalarına sunacağım hiçbir şey, nefret edeceğim hiçbir şey. İçimde kutsal, kirlenmemiş ve yatıştırıcı ne varsa bir bakıştan, bir sesten yoksundu. Yaşamımın tüm muhafızları uykuya dalmıştı. Tüm köprüler atılmış, tüm uzaklıkların mavileri yağmalanmıştı. Cezbedici ve sevimli ne kalmışsa elimden uçup gitmiş, gemisi karaya oturan bir kazazedeye dönüşmüştüm; ruhsal bakımdan bitkin, dile gelmez ölçüde yağmalanmış, sefaletimin bilincine vardığımda, gözlerimi yere indirip kollarım ve bacaklarımda bir ağırlıkla doğrulup kalktım, geceleyin kimseye veda etmeksizin ve arkasından kapıları kapamaksızın evinden çıkıp giden bir mahkum gibi geçmişimin tüm akışkanlıklarından çıkıp gittim.
Reklam
İçimdeki özlem tatlı bir adı, ormanların yankılanan derinliklerine sesleniyor, sevginin acıklı bir sevi söyleşisini ince ve nazlı fısıltılarla yineliyordu.
Benim kalbim bir çocuk sevgisinin kopmuş ipliklerine takılıp kalmış, titreyip duruyordu o zamanlar.
Vedalaşmak, kimsenin tümüyle öğrenemeyeceği bir sanattır.
Özlem dolu o zamanın hatırına, büsbütün yitirilmiş yıllarında bile seni sevdim.
Uzakların ve masmavi gökyüzünün genç kızları andıran şen bir görünümü vardı. Ancak çok zaman önce, henüz bir çocukken, sevginin ve yakıp kavurucu tutkuların sezgisiyle oradan oraya sürüklenip durmadan önce dünya bana yine bu şen şakrak yüzüyle görünmüştü.
7bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.