Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
·
Puan vermedi
Kitap dönemle ilgili yavan bilgiler veriyor. Dış politikayı incelerken başlangıç kitabı olarak kullanılmasından taraftarım. Bundan sonra kitabın kaynakçasındaki kitaplar okunursa mezkur dönem daha iyi anlaşılır
İki Darbe Arasında Türk Dış Politikası (1971-1980)
İki Darbe Arasında Türk Dış Politikası (1971-1980)Hüner Tuncer · Kaynak Yayınları · 20148 okunma
HÜNER TUNCER-İKİ DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI 1971-1980
1970'lerde Türkiye'nin başını ağntan çok önemli bir sorun da, öncelikle Türk diplomatlarını hedef alan Ermeni terörizmiydi. tık kez 27 Ocak 1973'te, Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu saldırıya uğramıştı. 1975'te Beyrut'ta, "Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu" (ASALA) isimli örgüt kuruldu. Bu tarihi izleyen on yılda ASALA, dünyanın çeşitli yerlerinde görev yapan 30'dan fazla Türk diplomatını öldürmüş ve bu sayıdan daha fazla diplomatın da yaralanmasına neden olmuştu. ASALA'nın amacı, yalnızca 1915'in intikamını almak değil, Türkiye'nin, 1915 yılında Ermenilere karşı "soykırım" yapıldığını itiraf etmesini sağlamak ve kuzeydoğu Anadolu'da bir Ermeni devleti kurmaktı. ASALA'nın, Filistinli terörist gruplarla ve örgütün silah satın almasını mümkün kılan uyuşturucu ticaretiyle de yakından ilişkisi bulunmaktaydı. ASALA Türk diplomatlannı katlederken, Fransa ile ABD 'de yaşayan Ermeni toplulukları da hükümetlerine "1915 soykırımı"nı tanımaları için baskı yapmaktaydı. Ermenilerin her iki ülkedeki çabalan da başarılı olmuş, Türkiye'nin, Fransız Hükümeti ve ABD Kongresi ile ilişkileri gerginleşmişti. (syf 125) THE END :)
Reklam
HÜNER TUNCER-İKİ DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI 1971-1980
Milli Selamet Partisi'nin 6 Eylül 1980'de Konya'da yapılan "Kudüs'ü Kurtar" mitinginde laik devlete açıkça hakaret edilmesi üzerine ordu yüksek komutası, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in liderliği altında harekete geçti ve 12 Eylül'de askeri darbeyi gerçekleştirdi. (syf119)
HÜNER TUNCER-İKİ DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI 1971-1980
1960-1980 döneminde ordunun dış politikada karar verme sürecindeki rolü, Milli Güvenlik Kurulu'nun oluşturulmasıyla kurumsallaştırıllmıştı. Bu dönemde askeri liderler, Milli Güvenlik Kurulu üyelerinin oluşturdukları rejimin koruyuculan olmaları nedeniyle, dış politikanın resmi olmayan belirleyicileri haline geldi. (SYF116)
HÜNER TUNCER-İKİ DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI 1971-1980
Dinci toplulukların 6 Eylül 1980'de Konya'da bir kitle gösterisi düzenlemesi ve şeriatın geri getirilmesi çağrısında bulunması, askerler açısından bardağı taşıran son damla oldu.
HÜNER TUNCER-İKİ DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI 1971-1980
1980 öncesinde, Türk dış politikasında İslam'ın yükselen rolüne tanık olunuyordu. İran'da Ocak 1979'da gerçekleştirilen İslam Devrimi, Milli Selamet Partisi ile diğer İslam topluluklarını cesaretlendirmiş ve bunlar, Türkiye'de daha dini bir toplum oluşturma isteklerini yüksek sesle dile getirmeye başlamıştı. İran'da esen İslami devrim rüzgarları ortamında ve 4 Kasım 1979'da Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'nin işgali ertesinde Türkiye, NATO stratejistleri açısından Batı'nın bölgedeki istikrarlı bir ileri karakolu konumunda görülmeye başlanmıştı. Öte yandan, Sovyetler Birliği'nin 26 Aralık 1979'da Afganistan'a müdahalesi, 1970'lerin "yumuşama" (detente) ortamını sona erdirmiş ve "İkinci Soğuk Savaş"ın başlangıcını oluşturmuştu. Bu gelişme de Türkiye'nin Batı ittifakındaki stratejik konumunu güçlendirdi (SYF115)
Reklam
İKİ DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
24 Ocak 1980 Kararlannın Türkiye-AT Ilişkilerine Etkileri 24 Ocak 1980'de kabul edilen, ekonomiyi serbestleştirme yönünde alınan önlemler, Türk Hükümeti'nin görüşüne göre AT ile işbirliğini artıncı nitelikteydi. Bu önlemler, Türk lirasının devalüe edilmesini. esnek döviz kurlarının benimsenmesini, faiz oranlarının serbestleştirilmesini ve birçok ürün üzerindeki denetimler ile devlet yardımının kaldırılmasını içeriyordu. Bu önlemlerin mimarı olan Turgut Özal, ekonomideki serbestleştirme programının amacının Türkiye'nin AT'a tam üye olmasını kolaylaştırmak olduğunu ileri sürmekteydi. Ancak, AT ile Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğini artırma konusunda bir uzlaşmaya varılabilme fırsatı söz konusu olamamıştı, çünkü 24 Ocak kararlarının ertesinde Türkiye'de 12 Eylül 1980 askeri darbesi gerçekleşti. Brüksel'in 1980 darbesine tepkisi çok olumsuz oldu. AT üyesi ülkeler, Ankara Anlaşması hükümlerinin çoğunu askıya aldı ve ancak AT ile Türkiye arasındaki az sayıda ticari bağı korudu. m(syf 107)
IKI DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLITIKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
4 Kasım 1979'da İranlı öğrencilerin ABD Büyükelçiliği'ni işgali üzerine yeni bir kriz ortaya çıktı. Bu olaydan birkaç gün sonra iktidara gelen Demirel Hükümeti, sert bir üslupla bu olayı kınamakla birlikte, ABD tarafından İran'a yapılacak bir askeri müdahalede Türkiye'deki üsleri kullandırmayacağını açıklamış ve ABD'nin İran'a uyguladığı ambargoya katılmayı reddetmişti. Türk Hükümeti'nin bu tutumunun en önemli nedeni, İran'la dış ticaretin geliştirilmek istenmesi ve Türkiye'ye petrol akışının sağlanması olabilirdi (syf 96)
IKI DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLITIKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
1970'lerin sonlarında Türkiye'nin oldukça kötü durumda olan ekonomisi için İran iyi bir ticari ortak olabilirdi. Öte yandan İran Devrimi, ABD ve Batı açısından Türkiye'nin stratejik önemini artırmış ve bunun sonucunda Türk-Amerikan ilişkileri iyileşmişti. (syf95)
IKI DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLITIKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
1973 petrol krizi ertesinde İran hızla zenginleşmeye başlarken, Türkiye ağır ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmıştı. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve Türkiye'ye uygulanan ABD silah ambargosu sonrasında İran, ABD 'den sınırsız silah almaya başlamış ve Suudi Arabistan'la birlikte ABD'nin Ortadoğu politikasındaki en önemli ülke haline gelmişti (syf 94)
Reklam
IKI DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLITIKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
1971-1979 yıllarında İran Şahı'nın Irak Kürtlerine yaptığı para ve silah yardımı, Türkiye'yi kaygılandıran bir husus olmaktaydı. Türkiye, bu yıllarda İran'ın, Türkiye'deki Kürtler arasında da benzer faaliyetlerde bulunduğu kaygısını taşımaktaydı (syf 94)
IKI DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLITIKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
1979 İran İslam Devrimi sonrası petrol fiyatlarındaki hızlı yükseliş, Türk ekonomisini büyük bir petrol krizine sokmuştu. Türkiye'nin 1979 yılı toplam ihracatı, petrol ürünleri ithalatının ancak %30'unu karşılayabiliyordu. Geri kalan %70 için ise Türkiye'nin dövize gereksinmesi bulunmaktaydı. 1979 yılı sonunda Türkiye'nin ithalatı ihracatının iki katına çıkmıştı. İşçi dövizlerinde görülen düşüş, dış yardımın verilmemesi ve ABD'nin silah ambargosu karşısında dışarıdan silah alma zorunluluğu ekonomiyi iflasa sürükledi. 1980 mali yılında toplam ihracat 2,2 milyar dolarken ithalat 3,5 milyar dolara ulaştı. İşte, Türkiye'nin içinde bulunduğu bu vahim ekonomik tablo ile özellikle petrol sorunu, Türkiye'yi Arap ülkeleriyle ekonomik ilişkilerini geliştirmeye yöneltmişti. 1980 yılında Türkiye, Irak'tan 5 milyon ton, tran'dan 3,4 milyon ton, Libya'dan 2 milyon ton, Suudi Arabistan'dan da 1 milyon ton petrol satın almaya başladı. Ankara'nın ödeyecek dövizi olmadığı için borç alıyordu. Suudi Arabistan, Ağustos 1980'de, Türkiye'ye 75 milyon dolarlık ekonomik yardımın yanı sıra, 2 milyon ton petrol vereceğini de açıkladı. Bunun karşılığında Suudi Arabistan, Türkiye'ye İsrail ile ilişkilerini kesmesi önerisinde bulunmuştu. (syf93)
IKI DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLITIKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
İsrail, 30 Temmuz 1980'de Doğu Kudüs'ü Batı Kudüs'e ilhak edip, kutsal Kudüs kentini "ebedi ve değişmez başkent" yaptığı zaman, Türkiye hu ilhakı tanımadığını açıklamış ve İsrail'e tepki olarak 28 Ağustos 1980'de Kudüs Başkonsolosluğu'nu kapatmıştı. 2 Aralık 1980'de de Türkiye, İsrail ile diplomatik ilişkilerini "ikinci katip" düzeyine indirme kararı aldı. (syf 93)
IKI DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLITIKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
26 Mart 1979'da imzalanan Mısır-tsrail Barış Antlaşması'ndan sonra yayımlanan bir bildiriyle Türkiye, ancak kapsamlı bir anlaşma yapılmasıyla Ortadoğu'ya barışın gelebileceğini, bunun için de İsrail'in, işgal ettiği topraklardan çekilmesinin ve Filistinlilerin kendi devletlerini kurabilme hakkını kabul etmesinin gerektiğini açıklamıştı. (syf 92)
IKI DARBE ARASINDA TÜRK DIŞ POLITIKASI 1971-1980 HÜNER TUNCER
17 Eylül 1978'de, ABD Başkanı Jimmy Carter'in arabuluculuğunda Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat ile İsrail Başbakanı Menahem Begin arasında imzalanan Camp David Anlaşmaları ile İsrail'in devlet olarak varlığının Araplar tarafından resmen tanınma süreci başlamıştı.Türkiye, Mısır-İsrail barış sürecini çekinceli olmakla birlikte destekleyerek, taraflara eşit uzaklıkta olmaya özen gösterdi (SYF 92)
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.