Söyle nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
Yeniden bir nil olup taşır mıyım çöllere
Kim giydirir başıma tacını nihayetin
Kim takar bileğime hürriyet künyesini
Karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle
Rüveyda, Nurullah Genç
Pekiyi, Mesnevi-i Şerif'in ikinci kelimesi olan ney ile anlatıl- mak istenen nedir?
İnsan bu dünya hapishanesine düşmeden, Hakk ile arasına mâsivâ perdesi çekilmeden, beden kafesine rühu hapsolmadan evvel mutlak hürriyet ile ve Zât-ı Hakk ile berâber, asıl vatanı olan ilâhi âlemde idi. Neyin kamışlıktaki hâli gibi... Sonra kendi irâdesinin hiçbir katkısı olmadan dünyaya indirildi. Vatan-ı aslisinden kesilmenin acısıyla insanoğlunun yaptığı ilk iş “ağla- mak” oldu. Ve o ağlamanın ardından artık dünya meşakkatleri ve acıları (ki, acıların en büyüğü o ilâhi âlemden ayrı düşmenin acı- sıdır) başladı ve hep öyle devâm etti. Ancak cüz irâdesini küllü irâdede yok edip, kendini Hakk'ın kudret ve nizâmına terk eden insanlar, yâni “insân-ı kâmil” müstesnâ... Nasıl ney, neyzenin elindeki bir âletter başka bir şey değilse, insân-ı kâmil de Hakk'ın irâdesinin tecelli ettiği bir âletten başka bir şey değildir.
Gün geçmiyor ki haberlerde, cinayet, hırsızlık, sahtekarlık, dolandırıcılık olaylarına rastlanmasın. Bunun başlıca sebebi hiç kuşkusuz, ALLAH,u Teala’nın insanoğluna Peygamberler vasıtasıyla göndermiş olduğu ilahî hükümlerin ülkemizde devre dışı bırakılıp, yerine bayrağı haç olan Isviçre’nin Medeni, Almanya’nın borçlar/ticaret ve Italya’nın ceza
Gün geçmiyor ki haberlerde, cinayet, hırsızlık, sahtekarlık, dolandırıcılık olaylarına rastlanmasın. Bunun başlıca sebebi hiç kuşkusuz, ALLAH,u Teala’nın insanoğluna Peygamberler vasıtasıyla göndermiş olduğu ilahî hükümlerin ülkemizde devre dışı bırakılıp, yerine bayrağı haç olan Isviçre’nin Medeni, Almanya’nın borçlar/ticaret ve Italya’nın ceza