6 Mayıs 1972'de planlı ve örgütlü bir şekilde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan cunta hükümeti tarafından asildilar. Tek suçları tam bağımsız Türkiye yolunda Amerikan emperyalizmine ve onlarin yurt içindeki gerici itleriyle mücadele etmekti. Ve sonuna kadar da mücadele ettiler. Ama bu gerici itler sandılar ki, bu mücadele bitti. Bitmedi, bugün de devam ediyor, edecek.
Hikmet Çiçek kendisi de 68 kuşağının gençlerinden biri. Dolayısıyla bu tür eserler birinci ağızdan çok değerli, satır satır icercesine okudum.
Geniş bir Türkiye değerlendirmesinin ardindan, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Cihan Alptekin, İbrahim Kaypakkaya, Doğu Perinçek, Saffet Alp özel bölümleri ile su gibi akıp giden bir kitap.
Nurhak dağlarında katledilen Sinan Cemgil ve arkadaşları, Kızıldere 'de katledilen Mahir Çayan ve arkadaşları, Taylan Özgür, Vedat Demircioğlu, İbrahim Kaypakkaya, Mahir Çayan sanilarak kurşun yağmuruna tutulan Hüseyin Cevahir, Ulaş Bardakçı, İrfan Uçar, Erdal Eren; ve devrimci kadınlar, Feyza Perinçek, Şirin Cemgil, Serpil çelenk ablamiz, Ruçhan Manas, Gülay özdeş, Nuran ağırnasli...
Hepinize selam olsun, hepinize ayrı ayrı şükran borçluyuz...
Okurken boğazıma kocaman bir düğüm kalbime yumru yerleşti ,özellikle son sayfalarda ağlamamak için kendimle mücadele etmeme rağmen mücadeleye yenik düştüm Deniz Gezmiş Hüseyin İnan Yusuf Aslan (ve daha nice kahramanlar) Onlar vatan uğruna ,eşitlik uğruna ,doğrular peşinde mücadele veren,halk için sonuna kadar haykıran ,ölüme korkmadan giden cevahir yürekli insanlardı .
Abim Deniz, Deniz Gezmiş'i gelecek nesillere aktarmak için çok güzel bir köprü, Deniz'i tanımak isteyenler için mükemmel bir kitap.
Bugün Atilla İlhan'ın Deniz'lerin asıldığını duyduğunda kaleme aldığı ve Ahmet Kaya'nın söylediği Mahur'u bir kez dinleyin derim. Onlar oldukları yerden mutlaka size eşlik edeceklerdir.
Bir selamda Can Dündar'a gitsin. Yıllardır gazetecilik yaptığı için ailesinden, sevdiklerinden ve ülkesinden uzak yaşamak zorunda kalan bir gazeteci. Ona da selam olsun.
Mahir Çayan... Hüseyin Cevahir... Ulaş Bardakçı...
Onlar ülkemizdeki 50 yıllık revizyonist geleneği 1971'in Maltepe'sinde 51 saatlik silahlı direnişle yıkıp geçtiler. Ülkemizdeki devrimci mücadelenin köklerini onlar yarattılar.
Nerede yarattılar devrimci gelenekleri? Üniversite kampüslerinde, sıralarında; yoksul köylülerin yanında; yoksul gecekondu mahallelerinde; dağlarda; her yerde...
"Ölüm onları apansız yakalamadı
Ülkemizin uçsuz bucaksız sıra dağlarında ve ovalarında
Kentleri yoksul mahalelerinde, ve uğulduyan meydanlarında
Kuşatmalar altında ve barikartlar arkasından
Sömrüye zulme boyun eğmemenin onuruyla
Ölümün üstüne yürüdü onlar
Tereddüt etmediler yok
Biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik diyerek
Türkülerle, marşlarla karşıladırlar ölümü
Özgür ve eşit bir gelecek için
Canımızndan bir parça koparırcasına
En iyilerimizi verdik toprağa
Onlar yaratılan devrimci değerlerin
Onurun, erdemin, inancın simgeleri olarak
Yüreklerimizi dolduruyor, bilincimizi aydınlatıyor
Bizi kopmaz bağlarla bağlıyor devrime"
Mahirler ve onların nezdinde THKP-C ülkemizdeki 50 yıllık revizyonist geleneği yıkmış ve Kızıldere ile bir manifesto yayınlamışlardır. Kızıldere; Türkiye devriminin manifestosudur. Ve bugün doğum yerini Kızıldere belleyen devrimci hareket onların açtığı yolu yürümeye, yeni yollar açmaya, yeni değer ve gelenekler yaratmaya devam ediyor!
Dönemin Atmosferini Yansıtamayan Kitap
Dönemin atmosferini tam olarak veremeyen bir kitap. Neden? Cevahir'in, Mahir'in ya da Ulaş'ın içinde bulunduğu psikolojiyi karamsar, askeri bir şekilde ele almış. Ancak "Kurtuluşa Kadar Savaş" şiarını kendine slogan edinenlerin psikolojisi bu kitapta olduğu gibi aktarılamaz.
Bilgi edinmek için belki okunabilir; ama bunun yerine Boran Yayınları'nın Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş kitabı okunmalıdır. O okunduktan sonra bunu tekrar okumak gereksiz olacaktır.
Bir avuçtular, Deniz oldular
Aklımın ermeye başladığı günlerden beri bir şeyi çok düşündüm. 68 kuşağındaki yüzlerce devrimci arasında Deniz Gezmiş neden simge haline geldi. Buna dair her okumada yeni bir şey öğrendim, onunla zaman zaman fikirleri uyuşmasa da olsa ne kadar saygı duyduklarını gördüm. Mahir Çayan gibi dominant bir karakterin şu sözleri size de fikir
“Eğer vatan savunması sebep değil ise, her gencin ölümü bir cinayettir!” M.Kemal Atatürk
80'li yıllardaki sağ sol kavgalarına değinmek için yazılan bir kitap.
Kadın cinaiyetlerine, lgbt'ye de kısa kısa değinmiş.
Sesini şarkılarını severdim. Kalemi de güzel cıktı ne yalan soylıyım.
Edebiyati baya iyi.
Mezun cinayetleri diyince daha
