"Ben dağın başındaki bir taş değilim. O zaman götürüp dağın başındaki taşa yükleseydi yükü. Beni, anlamak için yarattı. Ben Onun kendisini anlamak için yaratılmışım. Ben Onun kendisini anlamak için yaratıldıysam ben bu konuda mücadele etmek, bu konuda fikrimi, gönlümü, kalbimi derinleşmekle mükellefim. Ben bu konuda sevmekle, koşturmakla mükellefim. Ben bu noktada Cenâb-ı Hakk’ın sıfatlarının tecelliyatlarını izlemekle, onları anlamakla, onları yormakla, onları kendimce şuurlandırmakla mükellefim. Ben kendimi öyle görüyorum. Madem ki Allah'ın tanınmaklığı hoşuna gitti, madem ki Cenâb-ı Hakk’ın zikredilmekliği hoşuna gitti."
Üstad Mustafa Özbağ/010514 (Nefes I, s. 86)
"Muhammedî bir sufi düsturu her hayret makamına bastığında orada daha önce Muhammed-i Mustafa’nın izini görür ve Onun izini gördükçe der ki ey Nebiler Nebisi senin geçtiğin yollardan geçiyorum. Ey Nebiler Nebisi senin peşine takılmışım, senin kokuna takılmışım, senin anlayışına takılmışım. Sen nereye bastıysan, nerde yürüdüysen, hangi ufuklarda dolaştıysan senin o dolaştığın ufuklarda dolaşmak istiyorum, der. Muhammedî sufi anlayışı böyle yürür."
Üstad Mustafa Özbağ (Nefes I, s.13)
"Hüseyin ismi aslında Resulullah tarafından tayin edilmiştir. Bu münasebetten dolayı da ne kadar Hüseyin var ise ilk isme tâbidir ve Rasulallah tarafından tayin edilmiş hükmündedir."
İsmail Hakkı Bursevi
"Ey aradıkça arayacakları çoğalan
Ey buldukça bulacakları çoğalan"
Ahmet Ümit arkeolojiye olan sevgimi her zaman arttırmıştır. Uzun zamandır okumuyordum, iyi geldi.