Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emine

Emine
@huzunkovankusu__
Kitap okuma günlüğü.
Lisans
Konya
206 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
302 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
''Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda bana bunu da yaptınız'' sözleriyle başlıyor kitap. Kitabın iç tasarımı da oldukça ilgi çekici ve normalde kitap 287 sayfa ama her iki sayfasında da aynı şeyler yazıyor. Kitabın sağ tarafında Oğuz Atay'ın kendi el yazısıyla yazılmış halini okurken günlüğünün, sol tarafında ise bunu normal dijital ortama çekilmiş halini okuyoruz. Aynı zamanda kitabın en son kısmında Albüm adı verilen kısmında yani Oğuz Atay'ın fotoğrafları da bulunuyor. Bu nedenle kitabın sayısını yarıya indirecek olursak da sayfa sayısı 144 oluyor haliyle. Günlük, günü gününe yazılan ve yazan kişinin günlük hayatını, duygu düşüncelerini yansıtan yazılardır fakat Oğuz atayın tutmuş olduğu bu günlük alışılmışın dışındaydı ve bu sebeplede Kitap beni hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim. Oğuz Atay kendi hayatını yazmaktan çok yazdığı kitapların tasarılarını yazmış diyebiliriz. Ve bana kalırsa Oğuz atayın bu kitabı en son okunması gereken kitabıdır. Ve benim okuduğum 2. Oğuz Atay kitabı olduğu için kitapta bahsetmiş olduğu taslaklar karışık ve anlamsız geldi bu sebeple de bu kitabı Oğuz atay’ın tüm eserlerini okuduktan sonra tekrardan okumayı planlıyorum. Size bir Oğuz Atay okur tavsiyesi olsun eğer Oğuz Atay’ın “Günlük” kitabını okumak istiyorsanız tüm eserlerini okuduktan sonra okumanızı tavsiye ederim. :)
Günlük
GünlükOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20205,7bin okunma
Reklam
308 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Böyle muhteşem bir eseri incelemenin kolay olmayacağını düşündüm ve kelimelerimin bu eseri anlatabileceği husunda biraz tereddüt yaşadıktan ve eserin spoiler vermeden incelemesinin yapılmasının zor olacağını düşündükten sonra inceleme yapmaktan vazgeçmiştim ki böyle bir eseri incelememenin ayıp olacağını düşünerekten incelemeye karar
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927,1bin okunma
38 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ermişin Bahçesi, Ermiş kitabının devamı niteliğinde. Zaten bu Bilgi kitabın ilk sayfasında yer alıyordu. Bunun farkında olarak okuyorsunuz kitabı. Tıpkı Ermişte olduğu gibi bunda da aynı şekilde şiirsel metodla okuyucuya birtakım öğütler vermeye devam ediyor yazar. Fakat çok üzülerek, Bu kitabı okurken çok sıkıldığımı itiraf etmeliyim. ‘Ermiş’ kitabında aldığım tadı bu kitapta pek alamadım bunun sebebi de sanırım İlk kitaptan pek de farklı olmadığını gerçeği. Yine benzer temalar üzerinden benzer cümlelerler beraber okuyucuya sunulmuş gibi geldi. Kısacası “Ermiş”i okuyan illaki bunu da okusun diye bir iddiada bulunmak gereksiz olur diye düşünüyorum. Fakat çok merak ediyorsanız benim gibi, ilk kitaptaki o hissi yakalayamayacağınızı naçizane söylemek isterim. Çok çok merak ediyorsanız da Kitap zaten çok kısa olduğu için kısa bir sürede bitiyor ‘Ermiş’i okuyup devamında da bunu okuyabilirsiniz.
Ermiş’in Bahçesi
Ermiş’in BahçesiHalil Cibran · Karbon Kitaplar · 201914,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
84 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Çeviriyi pek başarılı bulduğum söylenemez bu sebeple keşke Farsça bilsem de orijinalini okuyabilseydim şiirlerin dedim. Yazarımız " Ve aşktandır benim bütün yaralarım." diyor. 1967de Çok genç yaşta daha 32 yaşında iken vefat eden Furûğ’un Şiirlerini okurken bu kederli şiirleri nasıl yazdığını ve hala bizi etkileyebiliyor oluşunu düşünürken insan hayran kalıyor. ‘Kimse beni Tanıştırmayacak güneşle Kimse beni götürmeyecek serçelerin konukluğuna Uçmayı hatırla Kuş ölümlüdür’ Kitap bu şiir dizeleriyle biter. Bizde her an ölümlü olduğumuzu hatırlayıp, uçmayı deneriz belki bir gün.
İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına
İnanalım Soğuk Mevsimin BaşlangıcınaFuruğ Ferruhzad · Demavend Yayınları · 20151,363 okunma
202 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Uzun bir süredir okumak istediğim ama hep beklettiğim yazarlardan birisi de Oğuz Ataydı. Hepimiz onu ‘Tutunamayanlar’ kitabıyla tanırız, bende o kitabını okumak istedim fakat Oğuz Atay'a daha ince bir kitapla başlangıç yapmanın daha iyi olacağını araştırmalarım sonucunda karar verdim. Ki Korkuyu Beklerken'i okumayı bu kadar öne çekmemin sebebi de buydu. Oğuz Atay, dili kullanış tarzı olarak diğer yazarlardan çok farklıydı. Kitaplarını okumamış olsam bile o kitaplarından gördüğüm alıntıları okuduğumda Cümlelerindeki o karmaşıklığı, detaycılığı görmek mümkündü. Cümlelerin de en dikkat çekici ve Oğuz atayı farklı kılan özelliği; ara cümlelerle, parantezlerle ve tırnak içleriyle desteklenmesiydi. Oğuz Atay,Biz etrafımızdakileri görmemek için elimizden geleni yaparken, bunların suratımıza çarpılmasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyormuş gibi olayların tüm açıklığıyla açığa vuruyor ve bütün bu eleştirileri incelikle yapmayı da beceriyordu. 8 muhteşem öyküyü oluşturan Oğuz Atay’ın bu kitabı, '"Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?" diye bitiriyor. “Buradayım!” yanıtını verenlerden birisi olduğum için mutluyum.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,7bin okunma
Reklam
76 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Şiir sevdam, Bir anda, ben bile anlamadan hayatımın merkezinde bir yerlere kuruluverdi... ‘Didem Madak’ ismini çokça duyduğum fakat kitablarını okumak için fırsat vermediğim bir yazardı. Sonra bir söyleşi esnasında kendisinin ‘ah’lar ağacı’ şiir kitabının övgüyle bahsedildiğini duydum ve o anlık verdiğim ani kararla bu kitabı okumaya başladım. Başlamadan evvel Didem Madak’ı biraz araştırma fırsatım buldum. Az çok dilinin yapısını ve şiirlerinin konusunu öğrendim. Ben Her şiirin yaşanmış bir anı olduğunu düşünüyorum ve bu düşünceyle kendimi Didem Madak şiirlerinin fırtınasına kaptırdım. Okuduğum her şiirini "anlamaya” çalıştım. Madak, erken yaşta Annesini kaybettiği için çoğunlukla şiirlerinde annesine karşı duyduğu özleme çağrıştırma, benzetmeler yapıyordu. Kitabın içindeki her bir şiir ayrı güzellikteydi. Fakat Şiirlerden en çok kitaba ismini veren şiiri ‘ah’lar ağacını’ sevdim. Şuana kadar çok nadir, bir şairin şiirinin isiminin neden böyle olduğunu sorgulamışımdır. Didem Madak’ın "Samson ve Dalila" şiirinin ismi çok dikkatimi çekti. Kendi kendime sorguladım Acaba Neden şiire bu ismi verdi? Cevabını net olarak bulamasam da Bu şiirin adının nereden geldiğini, 1940'Iarda çekilen aynı isimli filmle duygusal bir bağlantısının olup olmadığını, varsa satır arası mesajının ne olduğunu hala araştırıyorum. Didem Madak’ın yayımlanmış üç kitabı var bunlar : Grapon Kâğıtları, Ah’lar Ağacı ve Pulbiber Mahallesi. Diğer iki şiir kitabını okumak için sabırsızlanıyorum. İyi ki varsın, şiir yürekli kadın.
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121,2bin okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
102 günde okudu
Cüceloğlunu çoğu kez duymuştum ama bir türlü okumaya cesaret edemiyordum. Bu prangalarımı kırmama üniversitede çok değer verdiğim bir hocam vesile oldu. Onun sayesinde doğan hocanın pek çok kitabını okuma fırsatım oldu. Gerçek özgürlükte bir nevi ‘iyi düşün doğru karar ver’ kitabının devamı niteliğindeydi ki zaten buna dair açıklamayı doğan hoca gerçek özgürlük kitabının baş kısmında veriyor. Üniversite hocam da doğan hoca gibiydi, her dersimizde insanlara değerli olduğunu hissettirmemizi öğütlerdi ve sadece öğütlemekle kalmaz örnek teşkil ederdi. Bize her konuda sonuna kadar da değerli olduğumuzu hissettirmiştir. Üniversitede gibi bir yerde böylesine değerli bir hocayla karşılaştığım için kendimi şanslı hissediyordum. Dahası sürekli doğan hocadan atıflar yapması ve kitaplarını okumamızı istemesi de hocama olan sevgimi daha da katlıyordu. Kitaba gelecek olursak: Kitap, insanların alışılagelmiş kültür robotluğundan çıkmamızı kendi değerlerimizin farkına varmamızı, değerler sistemini oturttuğumuz sürece gerçekle uyumluluk boyutumuzun yükseleceğini ve bunun sonucunda da insanlarla iletişim halinde olduğumuz her ânın sağlıklı bir şekilde yürütülebileceğini öğütlüyor. Kitabı okurken sanki Yakup bey, benim üniversitede ki hocam; bense timurdum. Timur aslında herkesti yani öğrenmeye muhtaç olan kültür robotu olan bir dünyaya maruz kalmış hepimizdi. Okuyun, okutun.
Gerçek Özgürlük
Gerçek ÖzgürlükDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20214,480 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
Sezai Karakoç denince akıllara ilk gelen hiç şüphesiz Mona Roza şiiri olur. Her şiirde olduğu gibi bu şiir de keşke hikayesi kadar güzel olabilseydi. Mona Roza Tek Gül anlamına gelir. “Bir rivayete göre... Sezai Karakoç üniversitedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır.. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz.. Bir gün
Şiirler 1 -Monna Rosa
Şiirler 1 -Monna RosaSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20209,2bin okunma
74 syf.
9/10 puan verdi
İnsan bekliyor ki Gregor Samsa, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir ‘sevgi’ pıtırcığına dönüşmüş olarak bulsun. Fakat Samsa babasının sırtına attığı elmadan değil, düşüncelerinin ağırlığından ölüyor.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma