Şiir sevdam, Bir anda, ben bile anlamadan hayatımın merkezinde bir yerlere kuruluverdi...
‘Didem Madak’ ismini çokça duyduğum fakat kitablarını okumak için fırsat vermediğim bir yazardı. Sonra bir söyleşi esnasında kendisinin ‘ah’lar ağacı’ şiir kitabının övgüyle bahsedildiğini duydum ve o anlık verdiğim ani kararla bu kitabı okumaya başladım. Başlamadan evvel Didem Madak’ı biraz araştırma fırsatım buldum. Az çok dilinin yapısını ve şiirlerinin konusunu öğrendim.
Ben Her şiirin yaşanmış bir anı olduğunu düşünüyorum ve bu düşünceyle kendimi Didem Madak şiirlerinin fırtınasına kaptırdım. Okuduğum her şiirini "anlamaya” çalıştım. Madak, erken yaşta Annesini kaybettiği için çoğunlukla şiirlerinde annesine karşı duyduğu özleme çağrıştırma, benzetmeler yapıyordu.
Kitabın içindeki her bir şiir ayrı güzellikteydi. Fakat Şiirlerden en çok kitaba ismini veren şiiri ‘ah’lar ağacını’ sevdim.
Şuana kadar çok nadir, bir şairin şiirinin isiminin neden böyle olduğunu sorgulamışımdır. Didem Madak’ın "Samson ve Dalila" şiirinin ismi çok dikkatimi çekti. Kendi kendime sorguladım Acaba Neden şiire bu ismi verdi? Cevabını net olarak bulamasam da Bu şiirin adının nereden geldiğini, 1940'Iarda çekilen aynı isimli filmle duygusal bir bağlantısının olup olmadığını, varsa satır arası mesajının ne olduğunu hala araştırıyorum.
Didem Madak’ın yayımlanmış üç kitabı var bunlar : Grapon Kâğıtları, Ah’lar Ağacı ve Pulbiber Mahallesi. Diğer iki şiir kitabını okumak için sabırsızlanıyorum.
İyi ki varsın, şiir yürekli kadın.