Rusya'da Tolstoy'un mezarı kadar muhteşem ve insanı duygulandıran bir şey görmedim, Her şeyden ve herkesten uzakta olan bu kutsal hac yeri bir ormanın içindeydi. Dikdörtgen şeklinde bir toprak parçasından ibaret olan bu mezara dar bir patikadan ulaşılıyordu, başında hiç kimsenin nöbet tutmadığı, korumasız, öylece duran mezarın çevresinde sadece
Sayfa 384 - 1985, Can Sanat Yayınları Ltd. Şti.
Kendinizi gözlemleyin! Kendinizi titizlikle irdeleyin! Varlığınızın en karanlık köşelerine kadar girin! Her türlü şüphe ve korkunuza, içinizde yükselmeye başladığı anda sınır koyun. Gerekirse kendinize karşı zor kullanın. Kendinize mutluluk, huzur ve netlik yükleyin. Dışınızdaki dünyanın koşulları sizi mutsuz edemez, ama sizin mutluluğunuz dünyadaki tüm sefaletlerin kaynağını yaratır. Yoksunluk aklın bir hastalığıdır!
Reklam
Sevgili 1000kitap Ailesine..
- - Aslında dün farklı bir yazı hazirlamiştım ama. Fikrim degişti.. Bu yazı daha cok hoşuma gitti bunu uygun buldum .. - - Bazen bir söyleşi okursunuz, veyahutta radyo da televizyon'un ummadık yerindedinlerisiniz; yazan, çizen, sekil-veren, toprağı sanat yapan insanlar vardır... Bir çok şeyi söylerler, bazılarının hayat felsefesi farklıdır; bakışı, duruşu, konuşması, giyimi vs... Lakin; bir tek şey aynıdır. "Bu benim hayatım,"ve sonra sözcüklere devam eder. "Ben kendimi yazilarda/resimlerde/heykelde/zanaatta buldum" der. Ben şunu düşünürdüm. Çoğu insan hep bir klişe söz bulmuş, "Bu benim hayatım - ben bu uğraşla kendimi buldum." Ne kadar haklı bir söz ve asla "söz" olsun diye değil. Gerçekten de hayatını adadığı iki kelam, iki nakarat yazı ile buluyor insan kendini (benim için yazı) Güzel şeyleri ortaya çıkartmak, insanlara bunu okutmak... bazen eleştiri bazen güzel temeniler almak o kadar hoş ki... hani ego meselesi değil bu! Farklı bir duygu, mutluluk... başatabilmek ve savaşa devam etmek... onca olumsuzluklara rağmen, tebessüm de kalabilmek... çok değerli oluyor bazı yaşanmişlıklar. İçınde hüzün de olsa böyle, neşe de olsa... Ben yazmayı çok sevdim. Mart'tan bu yana sizlere elimden geldigince, dilim döndüğü kadariyla nacize, bir takım yazılar paylaştım... Okuyan, destek-veren, yol-gösteren herkese çok teşekkür ederim. "Rabbim huzur, mutluluk, sağlık nasip etsin," Sevgi ve saygı ile kalın...
Sen Sen Sen
Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden, Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter. Hiç kimse aramasa sormasa beni Sen gelsen yeter.. Huzur ellerinin güzelliğidir. Gözlerin karşımda mutluluk denizi. Her sabah soframızda ekmeğimizi
'İnsanlar, organize ortak yaşamın azap veren sıkıcılığına boşuna katlanmaz, çoktan tiksindikleri, bıktırıcı ilişkilerle kendilerine boşuna eziyet etmez, toplumsal adetlerin onları mecbur bıraktığı özverilerde bulunmaya boşuna razı olmazlar. Kendileri, yani çoğunluk, duygu ve arzularını sansürlemeye, toplu sansüre, uygarlığa boyun eğerken, hiç olmazsa başka hiç kimsenin de kendi kafasına göre tatmin, huzur ve mutluluk aramaya hakkı olmadığını hissetmek isterler. Dolayısıyla birinin baş kaldırma cesareti gösterdiğini, hayattaki yalnızlığa karşı kendi ilacını geliştirdiğini öğrenir öğrenmez öfkeye kapılır, toplanıp gizli ceza mahkemeleri kurar ve hükmü dedikodu şeklinde verirler.'
Sandor Marai
Sandor Marai
Oğluna kavuşmayı kendisi için bir zenginlik ve mutluluk bilmişti Siddhartha. oğlunun kendisine mutluluk ve huzur değil, tasa ve üzüntü getirdiğini anlamaya başladı.
Sayfa 104
Reklam
Özdemir Asaf
"Kıştan bir beklentiler değişmedi:Biraz mutluluk, çokça huzur Ve gelirsen tabii bir de sen.."
@OKUYUNUZOKUTUNUZ Canım çok teşekkür ederim Sabah suprizin bana bugün mutluluk,enerji,sevgi,huzur verirken,kendimi çok değerli hissetmeme neden oldu. Senin gibi kalbi güzel bir dost tanıdığım için kendimi çok şanslı hissettim. Hayat yolumuzda gönlü güzel,sevgi dolu ve her anımız da bizimle yol alabilecek güzel insanların varlığı her daim bizimle olsun💫✨💜😘
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.