Aslında bu kitaba daha önce başlamıştım hatta 135. sayfaya kadar da okumuştum ama sonra hem yazarın olayları yaşıyormuşsunuz gibi etkileyici anlatımı( etkileyici anlatımı tabii ki iyi ama olayları yaşıyor gibi hissetmek kötüydü)hem konunun ağır olması nedeniyle devam edememiştim ve bırakmıştım. Sonra yarım kalan kitaplarımı tekrar okuma ve bitirme
Son üç gündür ruhsal durumumu nasıl tarif edebilirim diye düşünüyorum. Şok, inkar, acı, huzursuzluk, tansiyon düşmesi, kaybolmuşluk, belirsizlik, hırs, eskiye dönme umudu, çaresizlik, yorgunluk, içine doğru erimek...
Her şeyi sadece bir kelimeyle anlat derseniz şöyle diyebilirim: durdum. Benim durmamla birlikte çevremdeki her şey durdu. Zaman geçmek bilmedi değil, zaman da durdu. Beraberce duruştuk. Her şeyin farklı olabilme ihtimalini kendi el lerimle ortadan kaldırdığımı söyleyebilirim. Her şeyin farklı olabilme ihtimali ne miydi? Şimdi biz kendimizi kimselere ağaçtan düşen dut gibi bırakmıyoruz, bir ayağımızı hep sağlamda tutuyoruz ya... Karşımızdakine kalbi, mizi “bir kazık da bundan yiyebilirim” diye açmıy0. ruz ya... Onunla yollarımızı ayırsak bile bize koymaz, geçmiş olsun der, hayatımıza aslanlar gibi devam ederiz ya... Bu kibrin özünde üzülmekten çok, mutlu olmaktan korkmamız saklı bence. Fakat bu ayrımın çok da farkında değiliz.