Gecenin sonunda çekildi bak yine herkes kendi köşesine. Payıma düşen yalnızlığım, soğuk yatağım, titreyen ellerimle işte buradayım. Her seviyorum diyene inanan masum tarafım ne zaman bitecek bu hasretlik. Oturdum pencere pervazına yaktım bir sigara. Sahi atlasam şimdi şuracıkta aşağıya, ağlayan olur muydu arkamdan? Bu kadar iz bırakabilmişmiydim sövdüğümün dünyasına. Bak yine geldik gecenin sonuna, ne demişti müslüm baba '' bugün batarsa güneş yarın yeniden doğar, her gecenin sonunda bir sabah var'' birgün bize de uğrar mı acaba o sabahlar?
Altını biraz kıs sevgilim kıs gururunun, bak sana yumuşak başlı virgüller getirdim. Ünlem gibi durma yazının ortasında öyle dikbaşlı, biraz eğil istersen, bak yanak temaslı sevmekler getirdim, sana ben bu ellerimle.. Sevgilim nicedir başlangıçlardan söz etmedim sana ki anılar uçar gider sevgilim. Yollar da biter bir yerlerde, ama sen hep kalırsın tüm güzelliğinle. Hayatta güzel bir yerde, peki ama senin o ellerin nasıl?
Oysa ben seni öptüğümde aklımdan, yüzün sakura mevsimi ki sen gülümsesen sabahın 5.45inde ben sarılırım sana bin beş yüz kez güneşin doğduğu yerden. Sarılmak bitmez hem sana.
Ki hasrette bir yerde güzel sevgilim. Sana çıkan yolu bulduğumda, adın ağzımda çiçek açar, vuslat türküsü olur adın tüm yoksul çocuklar bir çift ayakkabılı bayrama uyanır.
Kıs biraz sesinin tonunu, pasif agresif sularda yüzme biraz uzak dur. Bak sana yeni soluklar getirdim boynunda yeni bir cumhuriyet kuracak dudaklarım.
Ki sen canımın içi buldugum en katlanılabilir kıyısısın yaşamımın.
Benden su yap, deniz yap beni. Yüz, boğul, akıntıya kapıl çağla beni. Ve ağla beni haşyetten bayılacagım noktada.
Bak bu gök senin, bu çöl, bu göz, bu koku ve bu ten şaşırıp şaşırıp kaldığı her yerden ve kahramansın sen en az bin kez, beni kurtardığın için içi gam dolu dünya telaşesinden..
Ne zaman biri aşka inanmadığını söylese benim içim sızlar. Aklım almaz bir gönlün çöl gibi yaşamak isteyişini. Öyle susuz, öyle kuru, içinde hiçbir canlının var olmayacağı bir kum yığını gibi devam etmek isteyişini hayata insanın, anlayamam...
Ne kadar yaşanmışlık varsa yüreğimde hepsinin hesabını sana kesmeye teşneyim. Bir acı çığlıkla yok edebilirim sabrımı, bir damla gözyaşı bitirebilir aşka olan inancımı. Sırf ben aşkla arama kan davası sokmayayım diye, gitme.