Zulüm iki türlüdür; 1. Zulüm eder. 2. Zulme rıza gösterir. +İKİSİ DE ZALİMDİR. (Hz. Ali) #getoutofrafah
Allah, küçük musibetleri büyüten kişiyi daha büyük musibetler ile imtihan eder.” Hz. Ali (r.a)
Reklam
"Haksızlığa karşı susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz." 🇵🇸 Hz Ali(r.a)
Zalimin sonu yaklaşınca zulmü artar ve daha da azgınlaşır. Hz. Ali
Yolculuk, insan ahlâkının ölçüsüdür; insan, yolculukta belli olur. Hz. Ali radıyallahu anh
Bir denize bir damla içki düşse Orası kurusa ot yeşerse o otu bir Koyun yese ben onun sütünü İçmem etinden yemem. Hz.Ali (r.a)
Reklam
Hz. Ali, Türkleri 'hiç puta tapmamış bir kavim' olarak tarif eder, çünkü onlar Müslüman olmadan önce de hiç putperest olmamışlardır. Adeta İslam'la tanışacakları günü beklemişlerdir. Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı'ya göre, Türk Milleti'nin, külli manada Müslüman olması; ilahi kader kalemleri tarafından yazılmış bir büyük senaryodur. Bu ilahi senaryonun yine 'Bezm-i Ezelde' Allah tarafından seçilmiş en büyük kahramanları ise Saltuk Buğra Han ve Karahanlı Türk Hakanları, Selçuklu Sultanları, Osmanlı İslam Padişahları ile İslam dininin son iman erleridir. Tarihçi Yılmaz Öztuna ise bu sırlı kavimle ilgili olarak "Türklerin İslamiyet'i kabul edip Müslüman bir kavim olarak tarih sahnesine çıkışları ve büyük tesirler icra etmiş olmaları dünya tarihinde hemen hemen emsalsizdir" ifadelerini kullanır. Ve işte bu necip milletin atası olan Kanturaoğulları , İslam'la tanıştığı günden itibaren, Allah'ın ve Resul'ün kutsal emanetini canı pahasına taşımış, zamanı geldiğinde de asıl sahibine teslim etmiştir.
Ayıbın en büyüğü, sende olan bir ayıpla başkasını kınamandır. — Hz. Ali (r.a)
"Müminin tebessümü yüzünde, hüznü ise kalbindedir. Hz. Ali
Kinatı aydınlatan o Seçilmiş (Mustafa) Peygamber, ikicihanın da sultanıdır. Allah elçilerinin sonuncusu, mührü, fakat aynı zamanda kendinden önceki peygamberlerin de övüncüdür. Onun o muhteşem miracında yedi gök kendisine merdivenlik etti.Peygamberler de, veliler de onun şefaatine muhtaçtır. Allah onu bütün âlemlere rahmet olsun diye var etti. Bütün yeryüzü ona ibadet mekânı (mescit) yapıldı. Hz. Ebubekir'le Hz. Ömer onun sådık dostu oldu. Aya bile onun parmağının işaretiyle ikiye ayrıldı. Hz. Ebubekir onun mağara arkadaşı, Hz. Ömer ise veliler ordusunun kumandanı oldu. Hz. Osman ile Hz. Ali onun dostluğundan payını aldıda, onun halifesi oldular. Hz. Osman bir ar, edep ve alçak gönüllülük madeniydi. Hz. Ali ise ilim şehrinin kapısıydı.Davranışlarının saflığıyla seçkinleşen Hz. Hamza ile Hz. Abbas, insanların en hayırlısı o Yüce Elçi'nin amcasıydılar.Her an yüzlerce salât, yüzlerce selâm olsun bizden kendisine, ailesine ve ashâbına!
Reklam
❀ EDEPLE GELEN; LÛTUFLA GİDER. ❀
Peygamber Efendimiz ﷺ Hz. Ali'ye (r.a) hitaben: "Ya Ali! Altı yüz bin koyun mu istersin yahut altı yüz bin altın mı? Veyahut altı yüzbin nasihat mi istersin?" şeklinde buyurdular. Hz. Ali kerremellahü vecheh dedi ki. "Altı yüz bin nasihat isterim." ❛❛ Peygamber Efendimiz ﷺ buyurdular ki "Şu altı nasihata uyarsan,
Hz. Ali'ye; "Dünya nedir?" diye sormuşlar. O da "Seni Mevlana'dan alıkoyan her şey." cevabını vermiştir.
Sayfa 403 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Hz. Muhammed'in kızı Fâtıma ile Ali'yi nikahladığı zaman ettiği dua: Allah sizin dağınık işlerinizi toparlasın. Nikâhınızı mübarek kılsın. İkinizden güzel ve pek çok nesil halk etsin. Allâh'ım bu evliliği bu ikisi için mübarek kıl! Allâh'ım! Fâtıma ve zürriyeti hakkında kovulmuş şeytandan sana sığınırım!
Akif Safahat'ını İkbal'e, o da Peyam- Meşrık'ını gönderdi de Akif'e, "Bir gazeli sarhoş gibi nara attırdı bana!" dedirtti. İkbal'in narası ise daha müthişti. I. Dünya Savaşı günlerinde Lahor'da on binlerce kişinin katıldığı bir mitingde okuduğu şiirde, öldükten sonra peygamberin huzuruna çıktığını, Hz. Peygamber'in, "Söyle bana ne armağan getirdin?" buyurduğunu, bunun üzerine şöyle dediğini dile getiriyordu: "Efendim dünyada huzur ve rahat kalmadı. Gönlün arzu ettiği hayat ele geçmiyor. Varlık bahçelerinde binlerce gül, binlerce lale var ama vefasızdır onlar; terk eder bizi renkleri ve kokuları. Bunların yerine bir şey getirdim size, cennette bile benzeri olmayan bir şey; bir şişe kan. Bu senin ümmetinin namusudur, şerefidir, vicdanıdır. Bu Trablusgarb'ta Çanakkale'de şehit olan askerlerin kanıdır!" Bu hitap üzerine kalabalık dalgalandı. Kadınlar küpelerini, bileziklerini, erkekler neleri varsa küçücük servetlerini Türkiye'ye bağışladılar. Zira İkbal'in diliyle "Kendine hükmedemeyenlere başkaları hükmederdi."
Sayfa 141
“Hayat iki günden ibarettir. Bir gün lehine (yani sana tebessüm hâlinde), bir gün de aleyhine (yani hüzün içinde)dir. Gün lehine olduğunda şımarma, aleyhine olduğunda da daralıp feryad-ü figan etme!” Hz Ali rda
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.