Çok sabırlıydı ve sabrın tüm boyutlarını bir davranış haline getirmişti.Efendimiz (s.a.v.): "Sabır ışıktır,aydınlıktır.Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir şey verilmemiştir"
(Buhari,Müslim)buyurmuştur.Allah katında makbul sabrın,musibetle karşılaşıldığı ilk anda yapılan sabır ve teslimiyet olduğunu (Buhârî, Ebû Davud) bildiren Hz. Peygamber (s.a.v.): "Kendisine bir musibet gelen Müslüman,Allah'ın emrettiği: Innå lillahi ve innå ileyhi raci'ün, Allahümme ecirni fi musibetî vahluf li hayran minhâ= Allah'tan geldik ve ancak O'na döneceğiz.Sıkıntım karşılığında bana mükafat ihsan eyle ve bana bunun arkasından daha hayırlısını ver' derse Allah o musibeti alır ve mutlaka daha hayırlısını verir" (Müslim,Ebu Davud buyururdu.]Hayatı boyunca, hem peygamberlik öncesi hem de peygamberlik sonrası pek çok acılara ve sıkıntılara maruz kalmasına rağmen her zaman bunlara sabırla göğüs germişti.