Hz. Ebubekir r.a.
Bize kim bir iyilik yapmışsa Ebû Bekir dışında mutlaka biz onun karşılığını vermişizdir. Onun bize çok iyiliği dokunmuştur. Onun mükafatını kıyamet gününde Allah verecektir. Çünkü Ebû Bekir'in malının bana verdiği fay- da kadar hiç kimsenin malı bana fayda vermemiştir. Eğer insanlar arasında kendime bir dost edinseydim mutlaka Ebû Bekir'i edinirdim. Zira o, Allah'ın dostudur."
İşte ölümüne sevda... İşte Ebû Bekirce sevgi... İşte gerçek sevgi...
Efendimiz (sas) daha da duygulanıyor: "Ey Ebû Bekir! Şimdi sen benim yerime ölür müsün, ölümü göze alabilir misin?" diyor. Hz. Ebû Bekir (ra) en ufak bir tereddüde kapılmadan: "Evet, ya Resûlullah! Senin için seve seve ölürüm." di- yor. Efendimiz ailesini ve yakınlarını ona hatırlatarak: "Ne- den peki, benim için ölümü göze alırsın?" diyor. Bu soru üzerine Hz. Ebû Bekir diyor ki: "Ya Resûlullah! Eğer ben ölür- sem sadece babam Ebû Kuhafe'nin evi ağlar. Ama Sen ölürsen, sana bir şey olursa bu ümmet ağlar, bu din ağlar, varlık âleminin tamamı ağlar. Sen değil, ben senin yolunda ölmeliyim. " Bu rivayeti bize nakleden Hz. Ömer (ra), daha sonra şöyle bir iti- rafta da bulunacaktır: "Ruhumu kudretinde tutan Allah'a yemin ederim ki sadece Ebû Bekir'in bu gecesi, Ömer'in tüm hayatından daha hayırlıdır. "
Reklam
Kağıtta onun ismi yazılıydı. Hz. Ebu Bekir istemişti o ismi. Bu adı görenler, "Bilirsin ki Ömer sert mizaçlıdır. Rabbin, Ömer'i halife tayin ettiğin için seni sorgularsa ne cevap vereceksin?" diyecek olmuşlardı da, "Allah'ın kullarının en iyisini onlara halife yaptım, derim," diye cevaplamıştı Ebu Bekir (ra) bu soruyu. Sonunda emr-i Hakk vaki olmuş, minberde yükselme sırası Ömer'e (ra) gelmişti. İşte ilk sözleri: "Allah'ım! Ben sert, şiddetli biriyim, beni yumuşat. Zayıf biriyim, beni güçlü kıl! Cimriyim, beni cömert eyle!" Yüce Allah Ömer'in (ra) kalbini zayıflara karşı yumuşattı, güçlülere karşı değil. Emri altındaki yöneticilere karşı sertliği hiç azalmadı. "Yöneticilerimden biri haksızlık eder de düzeltmezsem bu haksızlığı yapan ben olmuş olurum!" diyerek bilgi sahibi olmaya çalıştı hep yapılan işlerden. Zira ona göre Allah'ın en sevmediği bilgisizlik, devlet başkanının bilgisizliğiydi. Bu yüzdendi Fırat kenarındaki koyunun öte dünyada bir soru işaretine dönüşeceğinden korkması. Bu yüzdendi Mısır Valisi Amr b. As'ın oğlunun, kaybettiği yarış yüzünden bir Kıbtiye "Al sana bir soylu tokadı!" diyerek vurması üzerine verdiği cevap: "Annelerinden hür doğan insanları ne zaman köleleştirdiniz!" Amr b. As'ın Mısır Fatihi oluşu Hz. Ömer'in öfkesini engellemedi. Zira fetih, fethedilen topraklardaki insanların üstüne adaletin gölgesini düşürmek içindi, adalete gölge düşürmek için değil.
Hz. Ebu Bekir(ra) birgün Efendimiz’e(sav) bakıyor da, bir anda olmayan beyazlıkta saçında ve sakalında görünce diyor ki: “Ya Resulallah kocadın niçin böyle oldu” diye sorduğunda; Resulullah(sav) Efendimiz şöyle cevaplıyor: “Beni Hud Suresi ve kardeşleri ihtiyarlattı” diyor.
208 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 17 hours
Selamun Aleyküm صلى الله عليه و سلم :                                           "Ebu Bekir'den başka imana davet ettiğim herkes bir duraklama, bir tereddüt, bir şaşkınlık geçirdi. Fakat o, kendisine İslam'ı anlattığım zaman ne durakladı ve ne de tereddüt etti. " Kitapta Hz.Ebu Bekir ra'ın doğumundan vefatına kadar
Dost Üzülme
Dost ÜzülmeZübeyir Kâmil Müderrisoğlu · Birgençlik Yayınları · 20244 okunma
SEBİR DAĞI İLE İLGİLİ BİR RİVAYET
"Nakledilmiş ki: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Mekke'den hicret ettiği ve küffarlar takibe çıktıkları vakit, Sebîr namındaki dağa çıktılar. Sebîr dedi ki: Ya Resûlallah, benden ininiz! Korkarım, benim üstümde sizi vururlarsa, Allah beni tâzib (azap) eder. Onun için korkarım." Cebel-i Hıra çağırdı: Ya Resülallahi ileyye
Sayfa 329 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
...dayanamam!
Bilal(ra) , tüm işkence ve eziyetleri imanının gücüyle yenmiş, her şeye katlanmıştı. Ama bir tek şeye katlanamadı: Allah Resûlü'nün ayrılığına.. ..Canından çok sevdiği Peygamberi vefat edince, Onun hatıralarıyla dolu Medinesi'nde durmaya gücü kalmamış, oradan ayrılmak istiyordu. Halife Hz. Ebu Bekir, kalmasını isteyince de: -Ey Müminlerin Efendisi, dedi. Ben Resûlullah'sız Medine'yi istemem. Resûlullah'ın makamını O'ndan boşalmış halde görmeye dayanamam!
Sayfa 147 - Timaş Yay. ,Peygamber MüezziniKitabı okuyor
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Asrı Saadetten izler
"Ebu Bekir, hiçbir rüzgarın tesir edemediği bir dağ gibidir." Hz.Ali ra
530 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.