.... O arada atlı elinde kılıç gurur dolu tok sesiyle bağırdı: "Ey Muhammed(sav) Bugün seni benden kim koruyacak ? " "Allah." dedi. Efendimizin Allah demesiyle adamın atıyla beraber kuma batması bir oldu. Sanki kumda değil bir bataklıktaydı. Çabaladıkça batıyordu. Neye uğradığını anlamak da gecikmedi. "Anladım ,ey Muhammed (sav) Sana dokunmam ne benim ne de bir başkasının işi. Duanla başıma bu geldi. Gene dua et de kurtulayım !"
Reklam
Hz. Ebubekir başını kaldırıp bakınca deliğin birinde yılanbaşı gördü. İrkildi ama çekinmeden ayağını dayadı. Birden müthiş bir acı hissetti. Ayağını yılan sokmuştu. Dayanması güçtü. Ama dizinde uyuyan "Kâinatın Efendisi" ydi.(sav) Öleceğini bilse bile onu rahatsız etmezdi. Olanca gücüyle dişini sıkıyor dayanmaya çalışıyordu. Ancak acıdan gözyaşlarının akmasına engel olamadı. Yanaklarından süzülen birkaç damla yaş Efendimizin yüzüne düşünce gözlerini açtı. "Ne oldu sana ey Ebu Bekir? " Canının yandığına değil Sevgili Peygamberin uyandığına üzülmüştü. "Anam babam sana feda olsun ey "Allahın Resulü " dedi. Yılan soktu ama önemli değil. Benim için önemli olan senin varlığın ve sağlığın!"
...Efendimiz Hz.Ali ile vedalaşıp evden çıktı. Eline bir avuç toprak aldı, "Yâsin" suresinin ilk dokuz ayetini okudu ve toprağı canilerin üzerine saçtı. Okuduğu son ayetin meali şuydu. "Biz onların önlerinden bir set, arkalarından da bir set çektik. Onları öylece bıraktık ,artık baksalar da göremezler." Mübarek ellerinden çıkan o bir avuç toprak sis bombasına dönüşmüştü.
Sayfa 110Kitabı okudu
Ona (sav)göre ; "Elinin altında bulunan , kendisine teslim edilen emaneti titizlikle korumayan ve o emanetin hakkını görüp gözetmeyen , olgun bir imana sahip değildi."
"El-Emindi O (sav). Puta tapanlar ölümü için tuzak kurmuşken O (sav), halkın kendisine emanet ettiği mallarını düşünüyordu. Güven ve emniyete böylesine önem veriyor ve hayatında en üst düzeyde yaşatıyordu."
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.