İmâm Buhârî rahmetullâhi aleyh mubârek kitabı _el-Câmiu’s-Sahîh_’de Ali b. Ebî Tâlib radıyallâhu anhu’nun oğlu Muhammed’den şöyle rivâyet eder: *“Babama dedim ki: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’den sonra insanlardan hangisi daha hayırlıdır? Dedi ki: Ebû Bekr’dir. Dedim ki: Sonra kimdir? Dedi ki: Sonra Ömer’dir. Üçüncü olarak Osman’ı söyleyeceğinden korkup: Sonra da sensin, dedim. Dedi ki: Ben sadece müslümanlardan biriyim.”* (3671) Ehl-i Sünnet i’tikâdında sahâbenin ve ümmetin en üstünü Ebû Bekir radıyallahu anhu’dur. Ondan sonra en üstünü Ömer radıyallâhu anhu’dur. Ondan sonra en üstünü Osmân radıyallâhu anhu’dur, ondan sonra en üstünü Ali radıyallâhu anhu’dur. Yani Allah’ın büyük tevfîkiyle o mubârek asırda bu sahâbîlerin fazîlet sıralaması ile hilâfet sıralaması denk düşmüştür. Ümmetin en üstün ve fazîletli dört büyüğü, fazîlet sırası ile peygamberimizin halîfesi olmuştur. Bu da o asırda Allah’ın müslümanlara muazzam tevfîk ve mi’metlerinden biridir. * * Kardeşlerim! Bizim (Ehl-i Sünnet’in ) en net ve en kırmızı çizgilerimizden biri sahâbedir. Sahâbeden -bırakalım bu dört büyüğü- en küçüğüne bile buğzeden, sövüp kötüleyen kimseye selâm vermeyin, selâmını almayın. Sahâbeye buğzetmek Allah’ın kesin la’netine uğramanın sebeplerindendir.
“Kabrin öbür tarafındaki endişe-i istikbal her ferdin en mühim mes’elesidir.” Kaynak: Risale-i Nur / B.Said Nursi
Reklam
Kasım b. Muhammed'den rivayet edildiğine göre Aişe (radıyallahu anha) şöyle dedi: Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) 'Sana kitabı indiren O'dur. Onun bir kısım ayetleri muhkemdir. Bu âyetler kitabın esasıdır. Diğer bir kısım da müteşabihtir... Ancak akıl sahipleri düşünürler. (Al'i-Imran 7) âyetini okudu ve şöyle buyurdu: Kitabın müteşabih âyetlerini (fitne maksadıyla) yorumlamaya çalışanları görürseniz bilin ki Allah'ın anlattığı kimseler onlardır. Onlardan uzak durun. ' Buhari , Tefsir 3 ; Müslim, Ilim 1
Sayfa 56
Her devirde dini kendi kirli siyaseti için kullanan birileri var muhakkak
Sıffin Savaşı'nda İmam Ali'nin (a.s) savaşı kazanmak üzere olduğunu gören Muaviye, Amr b. Âs'ın yardımıyla şeytanca bir oyuna başvurdu. Kendisini Müslümanmış gibi gösterip: "Aramızda Kur'ân hakem olsun." demeye getirerek mutlak bir yenilgi ve hezimetten kurtulabilmek için askerlerinin mızrakları ucuna Kur'ân
Sayfa 100 - Kevser YayınlarıKitabı okuyor
Ali b. Şeybân (r.a) şöyle anlatmıştır: “Çıktık, Rasûlullah (s.a.v)'ın yanına kadar gittik. Ona biat ettik ve arka­sında namaz kıldık. Gözlerinin ucuyla namazını ikame etme­yen, yani omurgasını rükûda düzeltmeyen bir adam gördü, Hz. Peygamber namazını bitirince ‘Ey Müslümanlar topluluğu! Rükû ve secdede omurgası düzgün olmayan kimsenin namazı yoktur. ’ buyurdu.
Ahmed, Musned (16276) İbn Mâce, Sahîhu Sunen-i İbn Hibbân, Sahih (1891)Kitabı okuyor
Sohbet 5 Gıybetin, etimolojisi kaybolmak. Gıybet ise kayıp olan, orada olmayan kişi hakkında konuşmaktır. İmam Gazali, gıybet hususunda "yüzüne de söylerim" ifadesinin, küfre girebileceğini belirtmiştir. Susan kurtuldu ! Konuşulan kişiyi, konuşan 2 kişi de tanısa gıybet 2 kişinin 1'i tanımasa gıybet değil. Bir kişinin
KaraBeg

KaraBeg

@Karabeg__
·
09 May 12:59
1k - Hasbihal / Sohbet #5
Değerli kardeşlerimiz, Bu haftaki sohbetimiz: 21 Mayıs Salı akşamı 22:30 da başlayacaktır. Sohbet konusu: Gıybet Her hafta 1 sohbetimiz olacak olup günü sabit değildir. Gruptaki 5 arkadaşımızın müsaitliğine göre gün değişmekte olup bu gönderi üzerinde her hafta ilan edilecektir. ❗️Discord sunucumuza katıldığınızda mikrofon izinlerinizi rahatlıkla açabilirsiniz. Çünkü konuşmacılar hariç kimsenin ses veya görüntü açma yetkisi bulunmamaktadır. Discord sunucumuz : discord.gg/9XA9emPg
KaraBeg
KaraBeg
Allahın funny bi kulu
Allahın funny bi kulu
Mert C.
Mert C.
Selîm Gök[h]an
Selîm Gök[h]an
Tâhir Ceyhun Yıldız
Tâhir Ceyhun Yıldız
Reklam
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “İçki içen, hırsızlık yapan ve zina eden kişi hakkında ne dersiniz?” Sahabiler “Allah ve Rasûlü en iyisini bilir.” dediler. Rasûlullah: Bunlar birer fuhşiyattır ve cezaları vardır. En kötü hır­sız namazından çalandır.” buyurdu. “Namazından nasıl çalar ey Allah’ın Rasûlü?” diye sorduklarında; “Namazın rükûsunu ve secdesini tam olarak yapmaz” dedi.
Mâlik, Muvatta (401) (1/167), "el-Amel fî Câmi'i's-Salât" Babı, thk. Muhammed Fuad Abdulbâkî; İbn Huzeyme, Sahîh (663) (1/331),Kitabı okuyor
“Namazı ikame edin (kılın)!” (Nur, 56) ayet-i. Namazın ikame edilmesi tadil-i erkandır. Fiillerinde herhangi bir eksik, gedik, eğrilik meydana gelmesin diye muhafaza edilmesidir. Bir çubuk düzeltildiği, tesviye edilip eğriliği giderildiği zaman ayaktaki bir insan gibi dimdik ve dümdüz olur.
O nesilden sonra öyle kimseler geldiler ki; namazı zâyi ettiler; şehvetlerine uydular. Namaza gereken özeni göstermediler. Sünnetlerini, vaciplerini terk ettiler. Özellikle de oturuşlarda ve kavemede itminanı elden bıraktılar. Allah teâlâ’nın koruduğu kimseler dışında, tümü namazın terki konusunda sanki görüş birliği ettiler.
Kullarına namazı ikame etmeyi, rükünlerinde tâdile ri­ayet etmeyi emreden; namazı dinin en başı, İslâm’ın sağ­lam bir kulpu, amellerin en faziletlisi kılan, namazı bir nur, kurtuluş, anahtar, ateşi söndürme vesilesi, burhan, mizan, küfür ve imanı birbirinden ayıran unsur, ana direk, temel, sevgilinin göz sevinci, kulun ilk hesap konusu, günahların kefaret sebebi, en hayırlı amel, hataları silen amel, ilk farz kılınan, en sona kalacak amel, namazı eksiksiz ve tam olarak yapanlar için müjdeler...ve müjdeler kılan Allah’a sonsuz hamdu senalar olsun!
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.