kemål, kendileriyle Rabbine münâcaat ettiği lâ- fızlarında doğruluğun mânasını gözetmesidir. Şu sözü gibi: "Yeri ve gökleri yaratan Allah'a yüzümü yönelttim!" Eğer kişinin kalbi Allah'tan dönük, dünyanın istek ve şeh- vetleriyle meşgul bulunuyorsa, bu sözde yalancıdır. "Ancak sana ibadet ediyoruz!" Ve "Ben Allah'ın kuluyum!" sözleri gibi. (Yâni bu söz- ler de ikinci kemâlin misâlidir)... Kişi kulluğun hakikatiyle sıfatlı bulunmadığı ve Allah'tan başka bir hedefi olduğu halde, bunu söylerse, konuşması doğru olmaz. Eğer:
"İnancın kalesidir bilim ve düşünce dünyası."
Her kişi, gücünün yettiğince bilim yolunda ilerlemek borcundadır. "Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu?", "Hakikat, mü'minin kaybolmuş malıdır. Nerede bulursa alır.", "İlim, Çin'de de olsa, elde etmeğe çalışınız." "İlim, kadın, erkek, her müslümana farzdır." gibi ana ölçüler bu yapıya yöneltmektedir İslâm Toplumunu. Mânevî bilimler, matematik, pozitif bilimler, müslümanın bilim dünyasının temel taşlarıdır. İnancın kalesidir bilim ve düşünce dünyası. İslâm bilinci, bilimle kökleşir. Geçmişi ve şimdiki zamanı incelemek, öğrenmek ve bilmek, ibadet olarak benimsenecektir, Diriliş Nesli ve Toplumunca.
Sayfa 61 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Reklam
ZAMANINI DOLDURMAK...
- "İnsan, ne kadar çok Tanrı'yı düşünürse düşünsün, ne kadar çok ibadet yerlerine giderse gitsin, istediği kadar dinî naslara inanmış olursa olsun, eğer o kimse varlığının bütünlüğüyle varoluş meselesine sağırsa, eğer soruya verilecek cevabı yoksa, kendi ürettiği milyonlarca eşyadan biri gibi yaşayıp ölüyor; zamanını dolduruyor demektir..."
Sayfa 165 - 166 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Kurban- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Ezan-ı Muhammedî okundukta İsrafil aleyhis-selâm Sûr'u üfüre(yor) deyü ve abdeste kalkarken kabrimden kalkıyorum deyü, camiye giderken mahşer yerine gidiyorum deyü, müezzin ikamet(kamet) edip cemaat saf saf olurken bu insan(lar) mahşer yerinde yüz yirmi saf olup seksen safı bizim peygamberimizin ve kırk safı sâir peygamberlerin ümmetleri olsa gerektir deyü, imama uyduktan sonra imam Fatiha-yı şerifeyi okurken sağımda Cennet, solumda Cehennem, ensemde Azrail, karşımda Beytullah, önümde kabir, ayağım altında Sırat, acaba benim sualim âsan (kolay) olur mu, ettiğim ibadet ahirette başıma tac ve yanıma yoldaş ve kabrimde çerağ olur mu, yoksa kabul olmayıp eski bez gibi yüzüme vurulur mu deyü tefekkür etmek gerek.
HAŞHAŞİLERİN ASLI
İşte bilinmeyenleriyle Haşhaşi örgütü: Haşhaşîler denildiğinde, akla Hasan Sabbah, onun meşhur Alamut Kalesi, bir de uyuşturduğu fedaîlerini sahte cennete sokup, kadınlarla her türlü zevki yaşattıktan sonra çıkarıp, onlara o cennete tekrar kavuşmaları için görev vermesi, fedaîlerin de “gerçek zannettiği” bu “sahte cennete” tekrar kavuşabilmek için
İbadet, itaat ve nafileler kadar nefse tesirli olan daha büyük bir şey yoktur. İbadet, itaat ve nafileler gibi kalbi Allah'a bağlayarak onun büyük zorluklara ve daha büyük fitnelere karşı kuvvetli olmasını sağlar ve hak üzerinde sabit kalmasına sebep olur.
Reklam
Evlilik nedir?
Evlilik ibadettir,öyleyse külfetine katlanılmalıdır. İbadet olarak anladığımız andan itibaren namazımızı koruyormuş gibi evliliğimizi de korumaya başlarız . Eksik kaldığı zaman da bir ibadet eksik kalmış gibi sıkıntıya düşecek,telafi etme adına da gayret içerisinde olacağız.
Dinin Direği Namaz mıdır?
Namaz dinin direğidir hadisini hatırlayınca Tabii ki namaz diyoruz... Öncelikle namaz vaktinde eda edilmesi gereken bir fazladır. Kur'an-ı Kerim'in 123 yerinde Esselat şeklinde geçen, yöneliş ve dua anlamında kullanılır. Hatta denilebilir ki İslam'da en çok bilinen "Nüsuk" namazdır. Şöyle ki, Kur'an-ı Kerim'de nüsuk, ibadet ayrımı vardır ve namaz aslında ibadet değil, nüsuktur. O açıdan Dinin direği Müslümanlara mahsus yer ve zamanla belli önceden belirlenmiş hareketlerden oluşan ve onu yapan herkesin öyle yapmak zorunda olduğu nüsuk üzerine değil; tüm insanlığa mahsus yer ve zamanı belli olmayan önceden belirlenmiş hareketlerden oluşmayan ve onu yapan herkesin öyle yapmak zorunda olmadığı ve de hayatın içinde faaliyet şeklinde tezahür eden alan üzerine dikilmek icap eder. Aksi halde Dinin direği yaşayan hayatın ortasında değil Hayatın nispeten durduğu ve dışarıda bırakıldığı mabede dikilmiş oluyor. Bu ise gerçek hayat dininin tarzı İslam değildir. Bu hayatı değil tapınağı esas alan diğer dinlerin tarzına andırıyor. İlla bu dine bir direk arayacaksak bu Kur'an-ı Kerim'de geçtiği gibi "emrolunduğu gibi dosdoğru dürüst olmak" olabilir. Demek ki Dinin direği doğruluk dürüstlük ve adalet olmak icap eder. Aksi halde namaz gibi sadece Müslümanları ilgilendiren ancak camiye mescid'e gidenlerin görebileceği bir yere dikerseniz hayatın dışında düşmüş olursunuz. Bu nedenle direği herkesin ilgilendiren alana Hayatın tam ortasına dikmek durumundayız.
Dava kadını, miting, toplantı, sohbet, ders, kermes, konferans gibi İslami çalışmaların hazırlığını yaparken her adımda Kur'an ve Sünnet'in direktifleri doğrultusunda hareket eder. Bu ortamlarda bulunurken Müslüman kadının izzet ve vakarına yakışır bir şekilde davranmaya dikkat eder. Cahiliye toplantılarında olduğu gibi kendisini müziğin ve gürültünün akışına kaptırmaz. Her an Allah'ın onu gördüğünü bilerek ve bir ibadet yaptığının bilincinde olarak hareket eder
Herkes birbirini tanır, birbirini sever, dert dinler, naz çeker, küser, barışır, kavga eder, çekiştirir, eğlenir, üzülür, ibadet eder; doğumda, cenazede, düğünde, bayramda biraraya gelir. Büyük bir aile gibi yaşar. Burada sanki fert yok, sadece cemiyet vardır. Oysa bu dış görünüş bir aldanmadan ibarettir. Taşrada fert cemiyete tahakküm edemez; cemiyet de ferdi alabildiğine ezemez. Herkes ve her şey bir ilahî hudut, bir hiyerarşi, asırların oluşturduğu bir âhenk ve düzen içinde kendine bir yer bulur. Medeniyetimizi oluşturan manevi dinamiklerin dışa dönük zâhiri bir zenginlik ve gösterişi değil; içedönük bir derinlik ve yüceliği hedef aldığını söyleyebiliriz. Bu bir bakıma zâhire nispetle bâtını kıymetli kılar. İlkeler böyle belirlenince; medeniyet unsurları da bu ilkelerden neşet eden nispetlere, gelişmelere, biçimlere ulaşır.
Reklam
II. Lema
Hz. Eyüb'ün münacat-ı meşhuresini beyan eder. Malum ayetin mühim bir sırrını ve azim bir hakikatini Beş Nükte ile tefsir edip, bütün müsibetzedelere manevi bir tiryak ve gayet nafi bir ilaç hükmünde bir risaledir. Bu risale, maddi musibetleri, ehl-i iman için musibetlikten çıkarıyor.asil ehemmiyetli musibet, kalbe ve ruha gelen dalalet musibetleri olduğunu beyan ettiği gibi, müsibetzedelerin ömür dakikaları ehl-i sabır ve şükür hakkında ibadet saatleri hükmüne geçip, sekva kapısını kapar, daima şükür kapısını açar.
Sayfa 8 - Sözler YayıneviKitabı okuyor
Şeriatçılardan bazıları da, Kara Taş’ı kutsal bilmenin putperestlikle ilgisi olmadığını iddia ederlerken bayrak örneğine sarılırlar. Örneğin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınlarında Kara Taş’ı öpüp okşamanın batıla inanmak olmayıp, Tanrı’ya saygınlık olduğu ve bu tür bir geleneğin bayrağı selamlamaktan farklı olmadığı yazılıdır. Başkanlığın
Allah Teâlâ Sevgisinin Alâmetleri:
1- Allah Teâlâ’yı seven, ölümden korkmaz. Onun geleceğini misâfir bekler gibi bekler. Çünkü sevenin sevgilisine kavuşması ancak ölüm ile mümkündür 2- Allah Teâlâ’yı seven kul, dünyadan sevdiği şeyleri severken, Allah Teâlâ’nın da onları sevdiğini bildiği için sever. Sevdiklerini de onun yolunda harcar. 3- Allah Teâlâ’yı seven kul, gece-gündüz
Peder ve valideye karşı muhabbetin, Cenâb-ı Hak hesabına olduğu için hem bir ibâdet, hem de onlar ihtiyarlandıkça hürmet ve muhabbeti ziyadeleştirirsin. En âlî bir his ile, en merdane bir himmet ile onların tûl-i ömrünü ciddî arzu edip bekalarına duâ etmek, tâ "Onların yüzünden daha ziyade sevap kazanayım." diye samimî hürmetle onların elini öpmek, ulvî bir lezzet-i ruhanî almaktır. Yoksa nefsanî, dünya itibariyle olsa, onlar ihtiyar oldukları ve sana bâr olacak bir vaziyete girdikleri zaman; en süflî ve en alçak bir his ile vücudlarını istiskal etmek, sebeb-i hayatın olan o muhterem zâtların mevtlerini arzu etmek gibi vahşi, kederli, ruhanî bir elemdir. Hanımlar Rehberi
Sayfa 89 - RnkKitabı okuyor
"Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir.. "
Kızıl PandaKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.