“Memleket önü alınamaz bir şekilde çürümenin uçurumuna, batıya doğru havai fişekler patlatarak yuvarlanıyor. Ne yazık ! Ne vahim ! Bütün bu rezaletin nedeni ne biliyor musunuz ? Korkusuzluk ! Evet korkusuzluk ilk başta insanın kulağına bir erdem, bir değer gibi geliyor ama işte bu da bir tuzaktır.”
Herkese merhaba
Bugün, okuduğum Dünyadan Aşağı kitabıyla kalemini çok beğendiğim Gaye Boralıoğlu’nun, Meçhul’ü ile geldim.
Yazar, kitabını Manuel Çıtak'ın fotoğraflarından yola çıkarak yazmış. Her bölümün başında Manuel Çıtak'ın bir fotoğrafı var. Bölümlerde ise kayıp İbrahim, ona tanıyanlara soruluyor; röportajın sadece cevap kısımlarından oluşuyor gibi düşünülebilir. Bu sayede İbrahim’in öyküsünü, ailesinden, tanıdıklarından,arkadaşlarından, yolunun kesiştiği insanlardan dinliyoruz.Bu anlatıcılar sayesinde İbrahim yavaş yavaş şekilleniyor kafamızda, her anlatıcıyla yeni bir öykü yazılıyor. Aslında İbrahim'in öyküsüyle anlatıcıların yaşam öyküsü de dinliyoruz. Umutsuz, mutsuz, gazetelerin üçüncü sayfalarında göreceğimiz pek çok kişiyi tanıyoruz böylece.
Yazarın kalemi şaşırtmadı, akıcı bir anlatımı vardı ama sonunu daha farklı beklerdim; o yüzden favorim hala Dünyadan Aşağı.
Keyifli okumalar