Hümanizmin en büyük paradoksu, insanı her şeyin merkezine koyarken, insan olmanın anlam ve imkanını ortadan kaldıran bir var olma biçimini dayatmasıdır.
İslam düşünce geleneğinde "varlıktan tecerrüt etme" hali olarak ifade edebileceğimiz bu tutum, bir tarafta varlıkları olduğu gibi kabul etmeyi, diğer tarafta insanın eşyaya ve nesnelere karşı özgürlüğünü korumasını temellendirir.
Sayfa 59
Reklam
Avrupalılar bir din olarak İslâm'ı, bir kültür ve medeniyet olarak İslâm'dan kesin olarak ayırmış; birincisine şiddetle karşı çıkarken ikincisine hayranlıkla bakmış ve ondan etkilenmiştir.
“Aşk bir eylemdir.” Sözü doğrudur. Aşk bir çabadır, gayrettir. Emek ister, ilgi alaka ister, bakım ister; bazen tamir ve tedavi ister..”
Doğru bir varlık tasavvuru olmadan sahih bilgiye ulaşmak mümkün değil.
Maddeyi dönüştürebilecek bir maneviyata sahipsen madde senin için bir tehdit ve tehlike olmaktan çıkar. Sen yükselmeye başladığın gibi maddeyi de yükseltmeye başlarsın. İşte alemde nizam yani düzen kurmak böyle bir şeydir.
Reklam
Sicistânî’ye göre “Hikmet Yunanlılar’ın zihnine, Arapların diline, Fârisïler’in kalbine, Çinliler’in eline indirilmiştir.”
İnsan kelimesinin iki anlamı var. Birisi unutmak, n-s-y'den geliyor. Diğeri de ünsiyet kurmak, e-n-s'den geliyor.
Yoklukta sabır kadar varlıkta şükür de mümin kişinin alamet-i farikalarından biridir. Kamil insanlar yokluk ve darlıkta da şükredebilen kişilerdir.
Algı, gerçekliği önceler; algıyı kontrol eden, gerçekliği de kontrol eder.
Reklam
Karşılık bekleyen, karşı tarafın kölesi olur. Karşılığını alamayınca üzülür, dertlenir. Kendi mutluluğunu başkalarının eylemine endeksler. Bu yüzden kendi içinde hiçbir zaman mutlu olamaz.
Elbette her kitap kıymetlidir ama son tahlilde insan kendi ilgileri çerçevesinde kitap seçer.
Muzaffer Ozak Efendi geldi aklıma... Gelen gençlere bakıp hâllerinden anlar, diyelim ki o genç yirmi liralık bir kitap aldı, efendi kitabın içine yüz lira harçlık bırakırmış.
Ama kendini bil demek, nefsini büyüt, egonu yücelt demek değildir. Tam tersine, "Büyük varlık dairesi içindeki yerini bul ve kendi hakikatine oradan ulaş." demektir bu. Kendini bilmek, kendini bulmaktır. Nitekim Arapçada var olmak (vücud), bulmak ve bulunmak demektir. Latincede var olmak (existere), gizlendiğinnsaklandığın yerden orta yere çıkmak demektir.
Narsisus'un kendine olan aşırı sevgisi ve kibre varan özgüveni onun sonunu getirmişti. Onun ruhundan ve bedeninden yükselen nergis ise sevmeyi, paylaşmayı, letafeti, inceliği anlatır. Nergis, gelin çiçeği olarak da bilinir. Bir gelin gibi narin, sevgi dolu, aşk dolu, hayat dolu bir çiçektir. Nergis aynı zamanda sevgi çiceğidir. Sevginin paylaşıldığı zaman çoğaldığını ve dünyayı güzelleştirdiğini anlatır bize.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.