Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İbrahim Adem

İbrahim Adem
@ibrahimadem12
NAAL 16' Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
Mimarlık ( Öğrenci )
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mim. Fak.
İstanbul
İstanbul
72 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Insanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş. Seven insan Tanrı'nın, Tanrı da onun içindedir, çünkü Tanrı sevgidir.
Sayfa 27
Reklam
Gözlerin hep berrak, güzel gülümseyişin hep aydınlık olsun. Yalnızlık içinde yaşayan ve sana karşı şükran dolu olan soylu bir yüreğe tattırdığın mutluluk için Tanrı seni ödüllendirsin.
Sizi düşünüyorum. Siz öyle iyi birisiniz ki bunu duyumsayamamam için taştan olmam gerekirdi. Biliyor musunuz, şimdi aklıma ne geldi ? Neden o, sizin gibi değil ? Onu sizden daha çok sevmeme karşın o sizden kötü.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ondan tek istediğim ise bir çift güzel, duygulu söz söylemesi. Daha ilk adımda beni uzaklaştırmaması, bana inanması, söyleyeceklerimi dinlemesi, dilerse benimle alay etmesi ya da umut vermesi, bir çift söz, yalnızca bir çift güzel söz, sonra isterse bir daha hiç karşılaşmayalım !
Sayfa 18
... Bizde bulunmayan şeyin ne olduğu, şöyle bir olaydan anlaşılabilir: Bir İsveç şehrinde yeni geçirilecek yol için , birkaç tane yüzyıllık ağacın kesilmesi gerekiyor. Buna razı olmayan üç İsveçli ihtiyar, şişme yataklarını da alıp ağaçların altına yatıyorlar. ''Bizi öldürmeden bu ağaçları kesemezsiniz!'' diyorlar. Birkaç gün sonra yol planı değiştirilerek, ağaçların kesilmesinden vazgeçiliyor. İşte bizde, bu İsveçli ihtiyarlar gibi adamlar yok!
Reklam
İnsanlar kendi kaygıları için hayatta olduklarını sanıyorlardı, oysa sadece sevgi sayesinde hayattaydılar. sevgiye ulaşan kişi Tanrı'ya ulaşır ve Tanrı onun içindedir, çünkü Tanrı sevgidir.
Ferdianand başını gökyüzüne kaldırdı, yeryüzünde insanoğlu için kendi yasasının dışında bir yasa olmadığını ve hiçbir şeyin birine bağlı olmak kadar insanı hayata bağlamadığını hissetti. Dudaklarının yakınında karısının mutlu soluğunu duyuyordu, bazen ikisinin bedeni de birbirlerini hissetmenin mutluluğuyla titriyordu. Fakat susuyorlardı: İkisinin de yüreği sözlerin karışıklığından, insanların yasalarından kurtulmuş sonsuz özgürlüğün içinde uçuyordu.
Oysa o zamanlar bir genç kız olan ben , henüz senin unutkanlığını anlayabilecek durumda değildim, çünkü seninle ölçüsüz ve sürekli ilgilenişim sonunda iç dünyada senin de sık sık beni düşüneceğin ve bekleyeceğin bir düşünce çılgınca filizlenmişti. Senin için bir hiç olduğumu bilseydim eğer herhalde soluk bile alamazdım!
Aşk, gözyaşlarıyla yıkandığında saftır, güzeldir ve sonsuzdur!
... Kızılgöz o kış, son karısını taciz ve sürekli dayakla öldürdü. Uzak atalarının zamanından ileri gidememiş, ilkel biri olduğunu söyleyip duruyorum ya , aslında bu olay daha da beterdi. Çünkü daha aşağı seviyesindeki hayvanlar bile dişilerine böyle kötü davranmaz, onları öldürmez. Bu açıdan baktığımda atalarının zamanından beri ilerleme kaydedememiş olmasına rağmen Kızılgöz'ü insanoğlunun habercisi olarak görüyorum, çünkü sadece insanoğlu türünün erkeği dişisini öldürür...
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Tanrı öldü demişti Nietzsche, 19.yy'ın sonunda. İnsan, gezegeni tasarlamak görevi edindi kendine.
...Bu iki insanı gizli bir ihtiyaç birbirine bağladı. Biri hayatın derinliklerinde yalnızca açıklık ve sessizlik olduğunu öğrenmiş, uzun günler ve yıllar sade yaşamış, deneyimli bir adamdı. Diğeri ise karanlıkta kalmış gibi kendini hayal dünyasına kapattığı için hayatı yaşamamış ve aydınlık dünyadan gelen ilk ışığı tüm içtenliğiyle kabul etmiş, tek renkli, sakin bir ışıkla geri yansıtmış bir genç kızdı...
Çocuklar gibi
...Sözün şiirlerin mükemmelidir Senden başkasını seven delidir Yüzün çiçeklerin en güzelidir Gözlerin bilinmez bir diyar gibi Başını göğsüme sakla sevgilim Güzel saçlarında dolaşsın elim Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim Sevişen yaramaz çocuklar gibi.