Nasıl bir karşılaşma vitaliteyi açığa çıkartır? Çevreye, içgörüye, ya da bir fikre olan hangi özel ilişki bilinci yükseltir, yoğunluğu ortaya çıkartır?
4.5 Sonuç
Larsson sanatçı hayal gücünün (ki otizim biçimlerinden biridir) her şeyden önce nesnelerin biraz zeka olayı gibi çözümleyici olarak değil senkretik olarak yani bütün algılarıyla görmekten ibaret olduğunu ileri sürmüştür. Sanat eşyanın gestaltqualitaten’lerini belirginleştirir ve sanatçının ortaya koyduğu çaba bu ilkel ve bütünsel algıyı yeniden canlandırma yöneliktir.
4.4 Kavrayış senkretizmi
Kavrayış Senkretizmi demek bütünü kavramanın, ayrıntıları çözümlemeden önce gelmesi ve ayrıntıları kavramanın ise haklı veya haksız bütün şemasına uyarak yapılması demektir.
Yepyeni, ilk defa işitilmiş sözcükler bile hiçbir çözümleme çabası uyandırmazlar. Bu durumda algı veya kavrayış uyumdan ve sonuçta çözümlemeden yoksun oldukları için senkretiktirler. Bu alış (algı veya kavrayış) senkretizmi ile akıl yürütme senkretizmi arasında ancak bir adımlık mesafe, basit bir bilinçlenme niteliği bulunur. Edilgen bir biçimde şu cümlenin bu cümleyle aynı anlamda olduğunu (uyum duygusu) veya örneğin ayın düşmemesi niteliğine onun çok yüksekte olması ile birlikte olduğunu kaydedecek yerde çocuk kendi kendine bunun neden böyle olduğunu sorabilir veya bu biçimde kendisine bir soru yönetilebilir. O zaman çocuk her an duyduğu bu uyum duygusunu sadece dışa vurmakla yetinen bir takım işlemler yaratır veya çeşitli aklamalar keşfeder. çocuk niçinlerinin mantıksızlığı veya ilkellerde görülen niçinlerin rastlantı kavramından yoksun oluşu da kavrayış ve algı senkretizminden ileri gelir. doğal olarak bu senkretizm de egosantrizmin doğurduğu uyumsuzluğa indirgenebilir.