Bu aralar okuyasım yok. Bu aralar dediğim, çarşambadan beri. Aslında yeni öykücülerdi gözüme kestirdiklerim, yerlilerden, okur, anasını ağlatır, en az 10 öykü kitabı bitiririm niyetindeydim. Olmadı.
Bodrum'daydık. Senesini unuttum. Keçiboynuzu alırım niyetine köylülerin kurduğu pazara gitmiştim. Zelo, kızım, daha 5 yaşında bile yoktu. Terlemiş
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
ben yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum
ben bunca elin boşunalığını düşünmekten
bunca yüzün yabancılaşmasından
korkuyorum
ben geometri dersini delicesine seven bir öğrenci kadar
yalnızım
ve sanıyorum bahçe hastaneye kaldırılabilir
sanıyorum .. .
sanıyorum .. .
sanıyorum .. .
çiçekleri düşünmüyor kimse
balıkları düşünmüyor kimse
kimse kalbi güneşin altında iltihaplanan
hafızası yeşil hatıralardan
usul usul boşalan bahçenin
ölmekte olduğuna inanmak istemiyor
evimizin avlusu tenha
evimizin avlusu tenha
bütün gün kapının ardından parçalanma sesleri geliyor
ve patlama sesleri
komşularımız bahçelerinin her köşesine
çiçek yerine
şarapnel ve makineli tüfek dikiyor
komşularımız fayans havuzlarının üstünü kapatıyorlar
ve fayans havuzlar istemeye istemeye
gizli barut ambarına dönüşüyor
ve mahallemizin çocukları okul çantalarına
küçük bombalar dolduruyor
evimizin avlusu şaşkın