Kitabın inceliğine bakmayın içindeki mânâlar çok güzel. Kitabın içeriğinde kavuşamayan iki sevgili ve onların hazin sonundan bahsediyor. İki insanin birbirine olan sadakatini en güzel şekilde anlatmış yazar. Kitap bitse de etkisinde kalacağınızdan eminimm.
Hayat, sevgili saf hayalperest arkadaşım, bütün hayat dev bir panayır çadırındaki tiyatro gibidir. İçindeki her şey sahtedir; aynalar yerine teneke kutular, mermer yerine boyalı kâğıtlar, elmaslar yerine parlak taşlar vardır.
Selam sevgili okuyucu, bugün sizlere bir hayat arkadaşının, bir babanın, bir eşin içini döktüğü Davut Tunçbilek'in kaleminden Issız Koridorlar kitabı ile merhaba diyorum.
Konuya başlamadan önce yazardan bahsetmek isterim ki kendisi eğitimli ve gayet donanımlı bir kişilik. Kendisi Gazi Üniversitesi Fransızca Bölümünden mezun olmuş ve
Kötü bir ruh benliğiniz aracılığıyla sizde işlemeye yeltendiğinde, onun üzerinde yetki sahibisiniz. Tanrı'nın Sözü'yle uyum içinde yürüdüğünüzde ve benliğinizle yapmanız gereken doğru şeyi yaptığınızda, iblis ve kötü ruhlar size egemen olamaz. Şeytan ve hilelerine karşı direnin, çünkü Kutsal Kitap o zaman sizden kaçacağını söyler (Yakup
İçimdeki hıçkırık yanık bir ney sesidir
Ne bir anlayan olur, ne de bir kimse duyar Ben çile denizine yelken açmış giderken Düşüp sularda yiten huzurun gölgesidir Duymazsın yüreğimi yollarına sererken
Ses ver artık sesime, nerdesin sevgili Yâr?
“Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece..
Yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna..
Olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık herşeye..
Anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan..
Kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış,
Kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan….
İçindeki çocuğa sarıl..” 🫂🎶