Sen yoksan, zaman yok. Saatler ilerlemiyor artık. Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime. Dakikalara bir yılın ağırlığını yüklediğin yetmez mi? Beklendiğini ve nasıl olsa bekleyeceğini bildiğin için gelmiyorsun. Çektiğim tarifsiz üzüntüler kim bilir sana nasıl bir haz veriyor olmalı ? Yoksa gelirdin. Böylesine bekletmezdin beni. Zamansızlığın çıldırtıcı karanlığına itmezdin. Bir an için olsun seni unutabileceğimi düşünsen; gelirdin elbette. Ve bir daha hiç ayrılmazdın benden.
Reklam
Sen yoksan, zaman yok. Saatler ilerlemiyor artık. Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime. Dakikalara bir yılın ağırlığını yüklediğin yetmez mi?
Sayfa 186 - Hüzün Şarkıları - 7Kitabı okuyor
Yekta Emir Ilgaz✮✮
"İnsanlar insanların evi olabilirmiş.Bunu beni çektiği göğsüne sığındığımda anladım.Yekta Emir Ilgaz fark etmeden benim içime işliyor evim oluyordu"
Sayfa 184Kitabı okudu
Sen yoksan, zaman yok. Saatler ilerlemiyor artık. Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime...
Orgazm olmak üzereyim, birazdan rahatlayacağım. Onunlayken bu nasıl bu kadar çabuk oluyor? Eli ve parmakları mükemmel bir şekilde işliyor, zirveye varmak üzereyim... Tam tepeye... O enginliğe... O sessizliğe... Bütün farkındalığın unutulduğu o ana... Ve onun bedenime yapabildiği bu güzellik ve muhteşemlik karşısında patlamak üzereyim. Bedenim onun yaratmış olduğu ritimle titrerken önce başımı sonra da ellerimle dirseklerimi aynaya yaslıyorum, ardından birden beklenmedik bir misafirin içime girdiğini hissediyorum, şoke edici, sıcak, kaygan bir işgalci, hem de anüsümde.
Reklam
Orgazm olmak üzereyim, birazdan rahatlayacağım. Onunlayken bu nasıl bu kadar çabuk oluyor? Eli ve parmakları mükemmel bir şekilde işliyor, zirveye varmak üzereyim... Tam tepeye... O enginliğe... O sessizliğe... Bütün farkındalığın unutulduğu o ana... Ve onun bedenime yapabildiği bu güzellik ve muhteşemlik karşısında patlamak üzereyim. Bedenim onun yaratmış olduğu ritimle titrerken önce başımı sonra da ellerimle dirseklerimi aynaya yaslıyorum, ardından birden beklenmedik bir misafirin içime girdiğini hissediyorum, şoke edici, sıcak, kaygan bir işgalci, hem de anüsümde.
Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime.
Günlere İnen Perde
Şimdi bir yokluğun kıyısında oturuyorum. Odanın köşesinde bir örümcek benim için ölümü hazırlıyor, sonumu getirecek ağları örüyor ha bire. Camların kırık ve yaralı kanatlarından bir yel sızıyor, ölümün bembeyaz şarkısı yavaş yavaş işliyor içime. Kör bir pencere... ve ben hep, perde inmiş günlerin arkasından buğulu gözlerle bakmışım dünyaya.
Sayfa 60 - RomanokuKitabı okudu
Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime.
Sayfa 187Kitabı okudu
544 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.