Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
X'te (Twitter'da) bir kullanıcı tarafından hazırlanan Queer Edebiyat ile ilgili bir seride yazarın ismini görüp not etmiştim. Kendi yazarlarımız arasında queer konu başlıklı kitapların olduğundan bir haber olduğum için açıkçası şaşırmıştım.
Kitabın kendisini alıp okuyamasam da e-kitap olarak okuma fırsatı buldum.
Öykülerdeki acımasız tavır, üzüntülü anlar, anlaşılmama, kaybolma, kendini arama, kendini keşfedip bir başkasına kabullendirememe... Hepsi o kadar gerçek ki! Okurken kesin şu an birinin yarım kalmış hikayesinden bir kesit okuyorum diye geçirdim içimden. Bazı öykülerde olayın her iki kişinin de gözünden anlatılışını özellikle sevdim. o anlaşılmama, kabul edilmeme durumunu vurguladığını düşünüyorum hatta.
Ama şu da bir gerçek ki güncel yazarlarımız arasında öykü kategorisinde beni çok ama çok etkileyen kişi hala : Ömür İklim Demir. Nedense Ömür İklim Demir'in acıklı öyküleri içime daha çok işliyor. Bu demek değildir ki Yalçın Tosun okumayacağım. Tabii ki yeni kitabının siparişini verdim bile.!
200 syf.
·
Not rated
Şermin Yaşar’ın ilk okuduğum romanı oldu ve kesinlikle sonuncusu olmayacak. Gerek hikayesi açısından gerekse karakterlerin ağzından çıkan bazı sözler öyle içinize işliyor ki anlamsız anlamsız duvara baktığınız oluyor. 200 sayfa su gibi akıp gidiyor. Bazı romanlarda keşke daha uzun olsa diyordum yahut daha kısa da olabilirmiş diyordum ama bu roman
8/10
Ahmet Ümit'ten daha önce İstanbul Hatırası'nı okumuştum ve bayılmıştım. Ondan sonra Ahmet Ümit'ten başka kitaplarda okumak istedim. Bu da onlardandı. Başta çok heyecanla başlamıştım. Yine Başkomiser Nevzat'ın hikayelerinden sanmıştım ama değilmiş.
Kitapta karakter tanıtımı ve olay detaylandırmaları güzel olmuş aslında. Ama kitaba hemen giremedim. Sıradan olayları anlatma kısmı çok uzamış bence. Hemen giremiyorsunuz kitaba. Son 100 sayfada anca. Sırf bu yuzden çok okumaya gitmedi elim. Cezbetmiyordu çünkü ama sonlara doğru cinayetler ortaya çıkmaya başladıkça sardı kitap.
Tabiki sonu ters köseydi. Düşündürücüydü de aslında. Kitap bitince ne hissedeceğimi bilemedim. oturdu bi içime.
İlginç bir kurguydu aslında. Bu adamin kurguları cidden ince düşünülmüş oluyor. Hayran kalıyorum.
Ayrıca Beyoğlu hakkında o kadar inanilmaz şeyler öğreniyoruz ki. Tarihini ince ince işliyor aralarda. Bu ayrıntılara da bayılıyorum.
Kısacası olayların başlaması biraz geç olsa da güzel kitaptı. Aşırı yükselmedim ama gayet iyi kitaptı.
-Spoiler içerir-
Bildiğim hiçbir masala benzemeyen bir masaldı bu okuduğum
Hayatım boyunca duyduğum en gerçek masaldı.
Bir İstanbul masalı , bir Türkiye masalı ve hatta kocaman dünya içinde oynanan oyunların en gerçek masalı..
Masallar hepimizin bildiği haliyle bir nasihat ile biter, içerisinde büyük dersler taşır.
Peki siz hiç yaşadığınız çağı
Herkese Merhaba! Victor Hugo'nun unutulmaz bir eseri Bir idam Mahkumun Son Günü ile karşınızdayım. Victor Hugo'nun 1829 senesinde yazdığı , toplumsal adaletsizlikleri eleştirdiği bir eserdir. 40-45 sayfalık Önsöz'de yazarın idama bakış açısını anlatıyor.. Giyotin sehpasına yatan bir mahkumun 5-6 kez denenip de kafasının bedeninden ayrılamayışını anlatırken dehşetle okudum :( ve farklı kesimlerden oluşan insanların bu yazarı belirsiz eser hakkındaki düşüncelerini 9 sayfalık bir komedi - tiyatro şeklinde okuyoruz. Komedi diyorum çünkü idamı nasıl savunduklarını, sanki bir can değil de sıradan bir nesne gibi algıladıklarını okudum. En sonda da Bir idam Mahkumun, son 6 günde, neler hissettiğini, psikolojisini Hugo, 1.tekil anlatımıyla bize derinden hissettirdi.. En üzüldüğüm, bu hayatta en sevdiği varlığın, kızının, Küçük Marie'sinin onu tanıyamaması.. Zaten bundan sonra giyotin sehpasına bir an önce gitmek istiyor :( Türkiye'de idam 2004 'te kalktı iyi ki de kalkmış ne olursa olsun kimse idamı hakketmiyor.. Bir daha nefes alamayacağınızı, sevdiklerinizi göremeyeceğinizi düşünsenize..! Victor Hugo çok sevdiğim bir yazar, eserleri içime işliyor.. Tavsiye bir kitap.
"Çi adına sözüm olsun ki tüm ruhumla sevgisizliğin içime yayılmaması, beni zehirlememesi için savaşıyorum. Ama onları durdurmak zorundayım. Çi'ye sahip çıkmalıyım... Bu gezegende birileri yaşama sahip çıkmalı."
.
.
.
.
.
Düşündüklerim bir bir kaleme alınmış, sözde insanların, insansılığını tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarmış, beni benden alıp her yere koymuş ve en sevdiklerim arasında bir numaraya yerleşmiş bir kitap!
Öylesine müthiş, öylesine içinize işliyor ki, evrendeki tüm kötülüğü, hiçbir korku olmadan yüzünüze öyle çarpıyor ki, şaşar kalırsınız.
Okuyunuz,okutturunuz!
